35 people found this review helpful
1 person found this review funny
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 625.8 hrs on record (1.9 hrs at review time)
Posted: 31 Jul, 2017 @ 4:21am
Updated: 24 Nov, 2022 @ 7:26pm

Yıllar sonra gelen ekleme: 2022 Kasım'ın sonuna yaklaşıyoruz ve 5 Aralık'da oyuna şimdiye kadarki en büyük güncelleme ve genişleme paketi getirilecek. Ekstra satılacak olan bu DLC sayesinde geliştiriciler zaten şimdiye kadar fazlasıyla iyi yürüttükleri güncellemelere çok daha fazla zaman ve bütçe bulacaklarından dolayı yepyeni harita eklemeleri ve mekanikler getiriliyor. Hayatta kalma oyunu kategorisinde zirvelerde gördüğüm bu oyunu, bu türe ilgisi olup da hala oynamayan kaldıysa çok şey kaybetmiştir. Deneyim edilmesi gereken bir tecrübe...


Neresinden başlasam bilmiyorum fakat atmosfer o kadar etkliyor ki, insan kendisini gerçekten karlar ile kaplı dağ yamaçlarında, bazen -40'lara kadar inebilen dondurucu soğukta, esen kar rüzgarlarında, donmuş göletin ortasından geçerken attığı adımda gelen çıtırtı sesleri eşliğinde sığınacak bir yer, ısınacak bir ateş yakmaya çalışırken, uyuyabileceği bir ortam ararken buluyor. Sesler de bu ortamı çok iyi bir şekilde destekliyor. Karakterin rastgele olarak içinde bulunduğu duruma göre söylediği seslendirmeler de var "Evet bu işime yarayacaktır.", "Uzun zamandır bu kadar üşümemiştim, ayaklarımı hissetmiyorum...", "Şu an bir atı bile yiyebilirim" gibi söyledikleri de sizi oyunun içine dahil ediyor, bazen yüzünüzde bir tebessüm oluşturuyor. Oyunun konuşma sesleri dışında tamamen Türkçe olması da ayrı bir güzellik.

Grafikler çok tatlı. Böyle bir oyunda göze gayet hoş ve akıcı geliyor. Saatlerce de oynasanız yormuyor. Hiçbir oyunda görmediğimiz kendine has 3D modelleri ve kaplamaları da oyuna bir karakteristik katmış durumda.

Oyuna başlarken seçebileceğimiz farklı zorluk seviyeleri mevcut ve hangisini seçersek seçelim her zaman oyunda bir hayatta kalma çabası mevcut. En düşük zorlukta kurt ve ayılar saldırgan olmuyor mesela, tabii tüfekle ateş etmek veya taş atmak gibi kışkırtıcı hareketlerde bulunmadığınız sürece. Yaklaştığınızda sizden uzaklaşıyor ve rahatça yolunuza devam edebiliyorsunuz. Haritaları öğrenirken bir de yaban hayatına karşı tetikte olmak sizi yoruyorsa, bu zorluk seviyesinde en azından yaban hayatı tehlikesini iptal edebiliyorsunuz. Buna ek olarak en zor zorlukta da gerçekten tabiat sizi zorluyor. Aradığınız loot mekanlarında işe yarayacak pek bir şey bulamadığınız gibi, kurt ve ayılar bir miktar uzaktan üzerinizde et veya bağırsak gibi parçalar da taşıyor olup olmamanıza bağlı olarak değişen seviyede kokunuzu alabiliyor ve peşinize düşebiliyorlar. Şahsen gerçekten korkutucu ve gerilim seviyesi hissedilir bir oynanış oluyor bu sayede.

Kontroller çok alışılagelmiş değil... Öncelikle oyunda zıplama yok :D fakat gerekte olmuyor zaten. Zıplama olmamasının amacı da karakterimizin sadece belli bölgelerde yürüyebilmesi ve bu bölgeleri sınırlandırabilmek için yapılmış. Yani yürürken çok ♥♥♥ bir yere gelirseniz zaten ileri yürüyemiyorsunuz, zıplama da olmadığı için farklı yollar aramak durumundasınız. Örneğin kısa yoldan dağa tırmanamıyorsunuz. Mecburen patikanın başından itibaren yürüyerek yol almak zorundasınız.

Tabii oyunda tecrübe seviyenize bağlı olarak ileriki süreçlerde bu tür normalde aşılması imkansız duran yamaçları ve alanları geçmenin, bu tür yerlerde halat kullanmadan ilerlemenin püf noktaları ve yollarının da mevcut olduğunu göreceksiniz. Hepsini yazıp heyecanını kaçırmak istemem, oynadıkça kendiniz de az çok fark edersiniz zaten fakat en basitinden, her tırmanış ipinin olduğu yerde özellikle aşağı inerken ipi kullanmak zorunda değilsiniz. Üzerinizde çok yük varsa ve dağcılık ipini isteseniz de kullanamıyorsanız; dağ keçisi misali kayalıklardan dikkatli bir şekilde aşağı inmenin yolları da var. Fakat dikkat edin, bu yöntem ipin her olduğu yerde geçerli değil. Bazı bölgelerdeki tırmanış iplerini mecburen kullanmalısınız (bilhassa çok uzun olan iplerin olduğu büyük dağlık bölgelerde) aksi taktirde oyun mekaniği gereği haritadan düştüğünüzü / hile yaptığınızı varsayarak karakterinizi direkt olarak yüksekten düşme gerekçesiyle öldürebiliyor ve bu da tahmin edebileceğiniz üzere o oyun kaydınızın tamamen silinmesine yol açıyor.

Hatırlatmış olayım; bu oyunda bir kez ölürseniz, geri dönüşü yok :) Save noktası almak sadece hayatta kaldığınız sürece oyuna bir sonraki girişinizde kaldığınız yerden devam etmek için işinize yarayacak. Onun haricinde öldüğünüz zaman zaten save dosyası siliniyor. Riskleri alıp almamak konusunda iyi seçim yapmalısınız aksi taktirde geri dönüşü olmayan bir sonuç ile, ölümle hikayenizin sonunu getirmeniz her daim olası.

Karakteriniz yeterince dinlenmiş ise ve herhangi bir yerden düştüğü için bir yerini kırmamış ise 30 kilo taşıma kapasiteniz var. Bu kapasiteyi aştığınızda koşma ve yürüme hızınız da doğrusal olarak düşüyor ve açlığınız taşıdığınız yüke bağlı olarak daha hızlı azalıyor. Örneğin normal şartlarda 10 saniye boyunca aralıksız koşuyorsunuz diyelim, +5 kg fazla taşıdığınızda yürüme ve koşma hızında yükün büyüklüğüne göre yavaşlama oluyor. Eğer 30 kilo kapasiteli sırt çantanızı doldurup 50 kilonun üzerine çıkartırsanız, depar atma kabiliyetiniz tamamen iptal oluyor ve yürürken bile oldukça yavaş yol alıyorsunuz. Bu kadar ağır yükler taşırken amerikan geyiği veya ayı gibi bir avcı ile yakın temasa girmeyi hiç istemezsiniz...

Medikal olarak da detaylar mevcut oyunda. Mesela ateş yaktığınızda benim gibi oyunun başlarında merak edip ateşin üstüne çıkarsanız cildinizde yanıklar oluşuyor :) Bu yanıkları sargı bezi uygulayıp 2 adet antibiyotik atarak (veya antibiyotik hapı bulamadıysanız aynı işlevi gören reishi mantarlarından toplayıp bunun çayını yaparak içebilirsiniz) tedavi edebiliyorsunuz. Yine kurt veya ayı saldırısında aldığınız yaralar için önceden etrafta bulduğunuz ilk yardım malzemesi kutularından çıkan sargı bezleriyle veya kumaştan sargı bezi craft edip yaranızı sarıyor ve kanamasını durdurabiliyorsunuz. Ekstra olarak enfeksiyon kapmamak için antiseptik uygulamak veya antiseptik şişesi bulamadıysanız bazı ağaç dallarında bulunabilen liken asması yapraklarından enfeksiyon önleyici tedavilerle karakterinizin sağlığını düzende tutabiliyorsunuz. Kuşburnu çayı yaparak da ayak burkulması gibi senaryolarda ağrı kesici niyetine bu çayları tüketebiliyorsunuz. Çay demişken, çaylar oyun başında pişirme tecrübesi seviyenizi arttırmak için en iyi yöntem olduğu gibi, hem ağırlığına kıyasla su ihtiyacınızı hem de kalori ihtiyacınızı karşılamak için en efektif ve verimli yöntemlerden biri. Çaylar iyidir, çay için.

Optimizasyon konusunda da gayet başarılı bir oyun. Fazla bir söze gerek yok, çalıştırmayacak bilgisayar yok gibi.

Daha anlatılabilecek ve konuşulabilecek birçok konu var fakat genel olarak oyun bu şekilde. Ara sıra girip vakit geçirebilirsiniz. Ya da oyun içinde bulunan olağanüstü durumlarda hayatta kalma modlarını deneyebilirsiniz. Ayı avlama veya yaklaşmakta olan büyük fırtına dalgasına hazırlık yapma gibi zorlu challenge görevlerini alt etmeye çalışabilirsiniz. Amacınız her ne olursa olsun, yaban hayatının acımasızlığı ve sürprizlerle dolu oyun dünyasında ilerlerken soğuğu her daim ensenizde hissedeceksiniz...
Was this review helpful? Yes No Funny Award