Red Dead Redemption 2

Red Dead Redemption 2

227 ratings
𝙰𝚛𝚝𝚑𝚞𝚛 𝙼𝚘𝚛𝚐𝚊𝚗
By King of the West
The Backstory of Arthur Morgan
8
3
9
2
   
Award
Favorite
Favorited
Unfavorite
The Backstory of Arthur Morgan


Arthur Morgan was born circa 1863 to Beatrice and Lyle Morgan in the northern US. As a child, his mother died of unknown causes, while his father was a petty criminal and outlaw. In 1874, when Arthur was 11 years old, his father was arrested for larceny. Morgan later witnessed his death and, despite a strained relationship with him, also donned his hat and kept a picture of him.

Around 1877, Arthur was found as a 'wild delinquent' and picked up off the streets by Dutch van der Linde and Hosea Matthews. Viewing the pair as surrogate father figures, Arthur came to share Dutch's vision of a life lived free from the constraints of civilization and the rule of law. The pair taught him how to read, write, hunt, fight, shoot, and ride, becoming their first protégé as well as one of the founding members of the Van der Linde gang.

Arthur soon found a pet dog named Copper whom he grew particularly close to and occasionally took baths with him. Although Arthur had difficulty controlling him, he admired the dog's spirit. Copper later passed away and Arthur kept a picture of him. He also later acquired a female horse named Boadicea whom he became fond of and became his signature mount.

As a young adult, Arthur met a girl named Mary Gillis where the two fell deeply in love and even became engaged. He befriended her younger brother Jamie and taught him horseback-riding. However, Arthur's preference for a life of crime coupled with the prevalent disapproval of Mary's family, most strongly from her father ultimately caused their relationship to fall apart and the pair separated.

In 1884, Arthur was sent out fishing and pridefully returned with three beautiful bass. The gang celebrated with a big feast and toasted him all night long. The following week, Arthur and Dutch walked in the local market where it was revealed that he had simply purchased the bass from a fish monger much to his embarrassment.

In 1885, he met a 12 year-old boy named John Marston who had been saved by Dutch from being lynched by a group of Illinois homesteaders. John was inducted into the gang and raised alongside Arthur with the pair growing as close as brothers. Dutch instilled the boys with his anarchist worldviews against a corrupt government and preached that revenge was a fool's game. Over the years, Arthur and John became regarded as Dutch's favorite 'sons'.

In 1887, Arthur participated in the gang's first major bank robbery alongside Dutch and Hosea. At 2 o'clock, the trio burst into the banking house of Lee and Hoyt and managed to make off with $5000 in gold. After the robbery, they lingered in town, going to hovels, shanties, and orphanages handing out money, envisioning themselves as 'Robin Hood' figures. It was following this event where Arthur became a wanted man.

Some years later, Arthur met and slept with a 19 year-old waitress named Eliza, resulting in her becoming pregnant with their son, Isaac. Although Eliza knew of Arthur's lifestyle, she accepted whatever support he offered to her and their son. Arthur, not wanting to promise anything he couldn't keep, said that he would do right by them. He would periodically visit Eliza and Isaac every few months and stay with them for days at a time. Arthur remembered fondly of Isaac as a 'good kid'.

Tragically one day, however, Arthur arrived at their home and saw two crosses outside. He knew immediately that they were both dead, and later learned that they had been shot and killed by robbers, all for ten dollars. This traumatic incident hardened Arthur as a result as he never truly coped with the pain and gave him the understanding to not live the life of an outlaw and expect good things to happen to him.

In 1894, a prostitute named Abigail Roberts joined the Van der Linde Gang. At some point, she fell in love with John Marston and became pregnant with their son named Jack. Arthur became a surrogate uncle figure towards him growing up. John however refused to accept responsibility over the boy and soon left the gang. Around a year later, John returned, while Dutch and the majority of the gang welcomed him back with open arms, Arthur felt betrayed by his actions and a rift was formed between the two which steadily grew over the years.
Arthur Morgan`ın Geçmişi
Arthur Morgan, 1863 yılında kuzey ABD'de Beatrice ve Lyle Morgan'ın çocuğu olarak doğdu. Arthur küçükken babası bir suçlu ve kanun kaçağıydı, aynı yıllarda annesi bilinmeyen sebeplerden öldü. 1874'te Arthur 11 yaşındayken babası hırsızlıktan tutuklandı. Arthur daha sonraları babasının ölümüne tanık oldu. Babasıyla gergin bir ilişkisi olmasına rağmen, onun şapkasını taktı ve bir resmini hep yanında taşıdı.

1877 civarında, Arthur 'vahşi bir suçluya' dönüştüğü sıralarda Dutch van der Linde ve Hosea Matthews tarafından sokaklardan kurtarıldı. İkiliyi baba figürü olarak gören Arthur, Dutch'ın uygarlığın ve hukukun üstünlüğünün kısıtlamalarından arınmış bir yaşam arzusu fikrine de destek olmaya başladı. İkili Arthur'a okumayı, yazmayı, avlanmayı, dövüşmeyi, ateş etmeyi ve ata binmeyi öğretti. Aynı zamanda Arthur, Van der Linde çetesinin kurucu üyelerinden biri oldu.

Arthur kısa süre sonra, kendisine yakın gördüğü ve ara sıra ona banyo yaptırdığı Copper adında bir evcil köpek buldu. Arthur onu kontrol etmekte güçlük çekse de, köpeğini çok sevdi. Copper daha sonraları öldü ve Arthur onun bir resmini hep yanında taşıdı. Ayrıca daha sonraları Boadicea adında, zamanla imzası haline gelen bir dişi at satın aldı.

Arthur'un yetişkinliğinin ilk yıllarında Mary Gillis adında bir kızla tanıştı ve ikili birbirlerine derinden aşık oldu. Daha sonra ise nişanlandılar. Arthur, Mary'nin küçük kardeşi Jamie ile arkadaş oldu ve ona ata binmeyi öğretti. İlerleyen zamanlarda Arthur'un suç dolu bir yaşamı tercih etmesi, Mary'nin ailesinin bu ilişkiyi onaylamamasıyla birleştiğinde; özellikle babasından, nihayetinde ilişkilerinin bitmesine ve çiftin ayrılmasına sebep oldu.

1884'te Arthur çete için balık tutmaya gönderildi ve üç güzel levrek ile kampa geri döndü. Çete büyük bir şölenle kutlamalar yaptı ve bütün gece kadeh kaldırdı. Ertesi hafta, Arthur ve Dutch yerel pazarda yürüyüşe çıktılar ve Arthur'un levrekleri bir balık satıcısından satın aldığı ortaya çıktı.

1885'te, Dutch tarafından bir grup Illinois çiftlik sahibi tarafından linç edilmekten kurtarılan John Marston adında 12 yaşında bir çocukla karşılaştı. John çeteye katıldı ​​ve Arthur'un yanında büyüdü, ikili birbirlerine yakın iki kardeş olarak büyüdü. Dutch, ekiptekilere yozlaşmış bir hükümete karşı anarşist bir dünya görüşü aşıladı ve intikamın aptalca bir oyun olduğunu öğretti. Yıllar geçtikçe, Arthur ve John Dutch'ın en sevdiği 'oğulları' olmaya başladı.

1887'de Arthur, Dutch ve Hosea ile birlikte çetenin ilk büyük banka soygununa katıldı. Saat 2'de üçlü, Lee ve Hoyt'un banka binasına girdiler ve 5000 dolarlık altınla kaçmayı başardılar. Soygundan sonra kasabada oyalandılar, kulübelere, gecekondulara ve yetimhanelere para dağıttılar ve kendilerini 'Robin Hood' figürü olarak gösterdiler. Bu olaylardan sonra Arthur aranan bir adam olmaya başladı.

Birkaç yıl sonra Arthur, Eliza adında 19 yaşındaki bir garsonla tanıştı ve onunla birlikte oldu, daha sonra Eliza oğulları Isaac'e hamile kaldı. Eliza, Arthur'un yaşam tarzını bilmesine rağmen, Arthur'un kendisine ve oğullarına sunduğu her türlü desteği kabul etti. Tutamayacağı hiçbir şey için söz vermek istemeyen Arthur, onlara başlarının çaresine bakmasını söyledi. Birkaç ayda bir Eliza ve Isaac'i ziyaret eder ve günlerce yanlarında kalırdı. Arthur, Isaac'i "iyi bir çocuk" olarak ona sevgiyle bakardı, bir keresinde onu balık tutmaya götürdü.

Ancak trajik bir şekilde bir gün Arthur Eliza ve Isaac'ı ziyarete geldiğinde kapıya asılmış iki haç fark etti, içeri girince ikisinin de öldüğünü gördü. Daha sonra soyguncular tarafından Eliza ve Isaac'in on dolar için öldürüldüklerini öğrendi. Bu travmatik olay, Arthur'u daha da sert bir adam yaptı, çünkü bu acıyla başa çıkamadı.

1894'te Abigail Roberts adında bir fahişe Van der Linde Çetesi'ne katıldı. Abigail, John Marston'a aşık oldu ve Jack adındaki oğullarına hamile kaldı. Arthur, Jack büyürken ona bir amca figürü oldu. Ancak John, çocuk için sorumluluk almayı reddetti ve kısa süre sonra çeteden ayrıldı. Yaklaşık bir yıl sonra John geri döndü, Dutch ve çetenin çoğunluğu onu iyi karşılarken, Arthur bu yaptığı yüzünden ihanete uğradığını hissetti ve ikili arasında yıllar içinde giderek büyüyen bir problem ortaya çıktı.