Installer Steam
log på
|
sprog
简体中文 (forenklet kinesisk)
繁體中文 (traditionelt kinesisk)
日本語 (japansk)
한국어 (koreansk)
ไทย (thai)
Български (bulgarsk)
Čeština (tjekkisk)
Deutsch (tysk)
English (engelsk)
Español – España (spansk – Spanien)
Español – Latinoamérica (spansk – Latinamerika)
Ελληνικά (græsk)
Français (fransk)
Italiano (italiensk)
Bahasa indonesia (indonesisk)
Magyar (ungarsk)
Nederlands (hollandsk)
Norsk
Polski (polsk)
Português (portugisisk – Portugal)
Português – Brasil (portugisisk – Brasilien)
Română (rumænsk)
Русский (russisk)
Suomi (finsk)
Svenska (svensk)
Türkçe (tyrkisk)
Tiếng Việt (Vietnamesisk)
Українська (ukrainsk)
Rapporter et oversættelsesproblem
- Meditasyon abi.
Ya sokarım meditasyonuna, oğlum iki erkek yalnız kalırken mum yakar mı lan sen manyak mısın? Yakma!
Gölün etrafında piknik yapan köylüler Hoca'ya dikkat kesilmişler.
Hoca Nasrettin başlamış yoğurt mayasını göle kaşık, kaşık çalmaya:
Köyüler şaşkınlıkla izlerken, içlerinden biri Hoca'nın yanına varmış.
– Hayırdır Hocam? Ne yapıyorsun böyle? diye sormuş.
– Göle yoğurt mayası çalıyorum, demiş.
– İlahi, hocam, hiç göle maya çalmakla göl maya tutar mı?
– Hoca Nasrettin O nüktedan cevaplarından birini daha vermiş;
– Ya tutarsa…
Nasrettin Hoca, bu davranışıyla yaşadığı toplumda olmadık işlerle uğraşan, boş hevesler peşinde koşan kişilere ders vermek istemiştir.