Asenna Steam
kirjaudu sisään
|
kieli
简体中文 (yksinkertaistettu kiina)
繁體中文 (perinteinen kiina)
日本語 (japani)
한국어 (korea)
ไทย (thai)
български (bulgaria)
Čeština (tšekki)
Dansk (tanska)
Deutsch (saksa)
English (englanti)
Español – España (espanja – Espanja)
Español – Latinoamérica (espanja – Lat. Am.)
Ελληνικά (kreikka)
Français (ranska)
Italiano (italia)
Bahasa Indonesia (indonesia)
Magyar (unkari)
Nederlands (hollanti)
Norsk (norja)
Polski (puola)
Português (portugali – Portugali)
Português – Brasil (portugali – Brasilia)
Română (romania)
Русский (venäjä)
Svenska (ruotsi)
Türkçe (turkki)
Tiếng Việt (vietnam)
Українська (ukraina)
Ilmoita käännösongelmasta
Bereket versin bizler sünnetin ortancs ümmetiyiz, en büyük meziyetimiz takvamız. Ne Bedir savaşını yaşadık ne de Cahiliye dönemini. Bizim mücadelemiz şeytanla, en büyük rakibimiz nefsimiz. Kur'an-ı kerim ile, alim ya da hafız olacağımız hayalleriyle büyüdük. Kendimizi soyutladığımızı fark ettiğimizde bunun olmayacağını yavaş yavaş öğrendik ve bu yüzden (nefsimize) çok çok kızgınız.