27
Products
reviewed
356
Products
in account

Recent reviews by Halid_Bin_Velid

< 1  2  3 >
Showing 1-10 of 27 entries
1 person found this review helpful
1 person found this review funny
112.9 hrs on record (108.1 hrs at review time)
RDR2 öncesi bunu oynarsanız çok faydasını görürsünüz :)
Posted 27 November.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
6 people found this review helpful
16.9 hrs on record (10.7 hrs at review time)
1.Hikaye:
Oyuna köle tüccarı tarafından yakalanmış olarak bir gemide başlıyoruz. Gemi fırtınaya yakalanıyor ve alabora oluyor, bizde kıyıya canlı olarak vuruyoruz, burada oyun başlıyor. Baştaki amacımız bizi ve halkımızı köleleştirmeye çalışan başta geminin kaptanı olmak üzere, bu düzenin başındaki kişiyi öldürüp halkımızın rahat bırakılmasını sağlamak.

Tabii oyun ilerledikçe köle ticaretinin arkasındaki gerçekleri, neden yapıldığını anlıyoruz ve olaylara bakış açımız değişiyor, amacımız değişiyor. Çok detaylara giremiyorum, girersem oyunu oynamanıza gerek kalmayabilir :)

Ana karakterimizin kendi iç sesleri var, içimizde 2 ayrı ses oyun boyunca bize fısıldayıp duruyor, karakterimizin psikolojik bir sıkıntısı var, bu sıkıntı 1.oyunla mı alakalı onu oynamadığım için net bir şey söyleyemeyeceğim, ama oyun boyunca iç sesler bize eşlik ediyor. Mesela bir bulmaca çıkıyor, hemen iç sesler "ne yapacağını bilmiyor, bilmediğin yerlerde ne işin var" filan gibi bize sataşıyorlar :) "bir bitmediniz..." dediğim birkaç yer olmuştu.

2.Oynanış:
Üçüncü şahıs kamera açısı(TPS), aksiyon-macera, koridor bölüm tasarımı, bulmaca olarak özetlenebilir.

2.1 Üçüncü şahıs kamera açısı(TPS): Karakterimizi sırtından gördüğümüz bir açıyla oynuyoruz, herhangi bir zırh silah özelleştirmesi olmasa da TPS güzel olmuş. Manzaranın içinde gerçeğe oldukça yakın şekilde ilerleyen karakterimizi görebiliyor, aksiyon anlarında daha konsantre olabiliyoruz.

2.2 Aksiyon-Macera: Belli başlı bölümlerde 1V1 şeklinde düelloya girebildiğimiz anlar oluyor. Hafif saldırı, ağır saldırı, savuşturma, kaçınma olarak 4 özelliğimiz var, savuşturma zamanlamasını mükemmel yaparsak karşı saldırı ile rakibe tek atabiliyoruz, yapamazsak biraz düello uzasa da bir şekilde kazanan biz oluyoruz.

Birkaç bölüm ilerleyince zamanı yavaşlatmamızı sağlayan ayna mekaniği kazanıyoruz, rakibe vurdukça aynanın güç barı dolmaya başlıyor, tamamen dolunca zamanı yavaşlatıp rakibi çok rahat öldürebiliyoruz.

2.3 Koridor Bölüm Tasarımı: Oyun 6 bölümden oluşmakta ve koridor şeklinde ilerleme üzerine kurulu. Yani bir bölgede ilerliyoruz, bize bir hikaye anlatılıyor, düello varsa yapıyoruz ve bir sonraki bölüme geçiyoruz.

Bölüm içlerinde gizlenmiş 2 unsur var bunlara da değineyim:
A) 18 adet totem: Toplam 18 totem var ve bunlar bize belli bir hikaye anlatıyor, her totemi bulduğunuzda ayrı bir hikaye anlatımı başlıyor.

B) 17 adet yüz: Toplam 17 adet yüz şeklinde taş dizaynı var, bunun bakış açısına göre sunumu çok başarılıydı. Herkesin hayatında olmuştur, bir duvara, halıya, perdeye herhangi bir yere bakıp oradaki motiflerden anlamlı bir simge çıkardığımız anlar olmuştur, işte onu çok güzel yakalamışlar.

2.4 Bulmaca: Belirli noktalarda geçiş alanlarımızda simgeler üzerinden bulmaca mekaniği tasarlanmış. Çok zorlayıcı olmayan yine bakış açısını yakalama üzerine kurulu, istenen simgeyi bulmaya çalışıyoruz.

3.Grafik-Animasyon-Seslendirmeler:

Grafik: Karakter modellemesi, çevre detayları özellikle su ve dalga gerçekçiliği üst seviye. Ana karakterimiz için extra özel bir çalışma yapılmış, göz bebeklerine yaklaştığınızdaki o ayrıntılar inanılmaz. Gerçeğe çok yakın bir grafik seviyesi var oyunda.

Animasyon: Aksiyon anlarındaki akıcılık, vuruş hissiyatı çok başarılı, karakterimizin yürüme animasyonu üzerinde ciddi bir emek verilmiş, ek olarak rüzgar, su ve lavların olduğu alanlardaki animasyon kalitesi de yine oldukça iyiydi.

Seslendirmeler/Müzikler: Ses alanında harika iş çıkarılmış, kulaklıkla oynarsanız alacağınız deneyim bambaşka bir seviyeye ulaşıyor. 3 boyutlu ses kullanımı var, yani sesin geldiği yöne göre kulaklığın o kısmından sesi duyuyorsunuz, bu olay sizi oyunun içine öyle bir çekiyor ki, sanki o ortamda siz varmışınız hissiyatı oluşuyor. Bu sene ses alanında kesin bir ödül alır gözüyle bakıyorum.

Müzik tarafı fena değil, ortamın kasvetli havasını tamamlayıcı müzikler kullanılıyor, yine de müzik tarafı için ayrı bir ekip tutulup ses tarafındaki gibi bir çalışma yapılabilirmiş.

4.Yapay Zeka:

Sadece 1V1 duellolar için değerlendirilebilir, pek bir şey beklemeyin, tuşa basabilecek kadar eliniz tutuyorsa yeterli o seviyede yapay zeka.

5.Kamera Çekim Kalitesi: Özellikle aksiyon anlarında bir düşmanı yendikten sonraki, diğer düşmana geçiş anları için özel çalışılmış. Üst düzey bir film sahnesi gibi ara sahneler var, devamında bir kesinti yaşamadan kontrolü biz alıyoruz.

6.Olumsuz Yönler:

-İçerikle ilgili birkaç ilave yapılabilirdi, mesela yan karakterin hikayeleri ayrı ayrı işlenebilir, hem kendi hikayemizde ilerlerken hem de onların yaşamlarına girebilirdik. Bağ kurulabilecek yan karakterler olmasına rağmen üzerine gidilmemiş, tabii gidilse oyun gereksiz uzayabilirdi ama bir opsiyon olarak sunulmuş olsa oyunu oynayanların %90'ı bu opsiyonu oynamak isterdi.

-Düello tarafında sunum kalitesi üst seviye olsa da hep aynı şeyleri yapıyor olmak biraz can sıkabilir, bu alanda çeşitlilik yapılabilirdi, çok tek düze kalmış.

7.Genel Değerlendirme ve sonuç:

-Oyun içi arayüz kısmı başarılı, sinematik bir deneyim sunuyor.

-Hikaye anlatımı çok çok başarılı, sunum kalitesi yine üst seviyede.

-Oyun Türkçe, çeviri de güzeldi, emeği geçenlerin eline sağlık.

-Bu oyun herkese hitap etmeyebilir, oynanış tarafında çok kısıtlı bir etkimiz var bu doğru, ama zaten oyunun amacı oynanış değil hikayeyi sunmak ve bunu da en kaliteli şekilde sunmak. Bana göre de yapmak istediklerini, çok üst seviye bir kaliteyle de yapmışlar, bu grafik-animasyon-ses kalitesinin böyle bir yapım için kullanılması yaptıkları işe olan saygılarını gösteriyor, ben takdir ettim.

-Klasik oyunlardan sıyrılıp farklı bir deneyim yaşamak isteyen herkese önerebilirim, indirimde alınabilecek oyunlarda liste başına yazılabilir.
Posted 14 October.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
6 people found this review helpful
225.7 hrs on record (107.5 hrs at review time)
1.Hikaye:
Oyun Wukong adlı maymun kralın "Göksel Saray" tanrılarına meydan okuması sahnesiyle başlıyor, bu meydan okuma Wukong'un pek umduğu gibi gitmiyor ve 1V1 kapıştığı Erlang reise kaybediyor ve ölüyor. Bu sahnede oyun kontrolü bize bırakıyor tabii sonuç değişmiyor, sadece oyun başlamadan önce ufak bir ısınma yapmamız sağlanıyor.
Bu sahneyi anlatan yaşlı bir maymun, Wukong'un geride bıraktığı 5 kutsal emanetin, tekrar bir araya toplanması ve yeniden düzenin sağlanması gerektiğini anlatıyor. "Bunu ben yapamayacak kadar yaşlıyım, ama bunu yapabilecek birileri vardır" deyip topu bize atıyor ve oyuna başlıyoruz.

2.Oynanış:
Üçüncü şahıs kamera açısı(TPS), aksiyon-macera, yarı açık dünya, souls-like karışımı diyebiliriz.
Oyunda "koridorlarda ufak düşmanları kes, sonra boss gelsin onu kes ilerle" şeklinde basit bir mantık var, ama bu basit mantık yanıtlmasın çok başarılı işlenmiş ve özellikle boss savaşları çok çok iyi tasarlanmış.

2.1) Kamera açısı, karakteri sırtından görüyoruz, kamera mesafesi iyi seviyede, karakterin zırh-kask-eldiven-elindeki sopa gibi detayların görünmesi için TPS seçimi mantıklı olmuş.

2.2) Aksiyon-Macera, yakın menzilli bir sopamız bulunuyor, ilerledikçe zehirli, yıldırım eklentili gibi çeşitli nitelikler kazanabiliyor, görselliği de ilerledikçe bayağı kaliteli hale geliyor, sopa deyip geçmeyelim :)

Karakterimizin 4 büyü slotu bulunmakta ve gayet yeterli kalitede ve çeşitlikte büyüler var, bunlara slot slot kısaca değineyim:

1.slot büyüleri:
-Hareketsiz bırakma: Rakibi birkaç saniyeliğine donduruyor ve hem güzel bir hasar vermenizi sağlıyor, hem yerine göre rakip çok sağlam bir vuruş yapacakken onu engelleyebiliyor.
-Ateş Çemberi: Sopayla yere ateş halkası çiziyor, bu çemberin içindeyken sağlığınız, dayanıklığınız artıyor, daha az hasar alıyorsunuz.
-Büyü Bağlayıcı: Gizli Boss'lardan birinden gelen bir büyü, büyü yapmanızı engelliyor, onun yerine büyük miktarda saldırı gücü veriyor.

2.slot büyüleri:
-Bulut Tuzağı: Hayalet formuna geçip bir kopyamızı yerimize bırakıyoruz, düşman kopya üzerine saldırıyor, saldırı komutuyla tekrar hayalet durumundan çıkıp Sürpriz güçlü bir saldırı yapabiliyoruz. Bazı bosslarda kaçınması çok zor yetenekler var, onlardan kaçmak için arada iş görüyor, yerine göre gideri var.
-Kaya Gibi Sağlam: Kendimizi kaya gibi sağlam bir forma sokuyoruz, bu formda iken rakip bize vurursa afallıyor. Hem rakibin saldırısını kesmek, hem afalladığı için kontra atak yapmak için çok mantıklı bir büyü.

3.slot büyüsü:
-Birçoğundan Bir Koparma: Kendimizin kopyalarını çağırıyoruz, bu yeteneğin temel seviyesinde 4 kopya var, ama geliştirilirse 6'ya kadar sayı çıkıyor. Kopyalar yerine göre bizim kadar hatta bizden bile daha fazla vurabiliyor. Çok mana yediğinden fazla kullanmadım ama yerine göre kullanılabilir.

4.slot büyüsü:
-Oyunda bazı kritik düşmanlar var, bunları kestiğimizde onların formuna dönüşmemizi sağlayan büyüdür. Ben bütün yan görevleri gizli mekanları yaparak oyunu bitirdim, toplamda 7 tane dönüşüm yapabileceğim form vardı.
-Bu büyünün en güzel yanı, form değiştiğinizde o formda iken aldığınız hasarlar normal halinizi etkilemiyor. Ek olarak formuna dönüştüğünüz Boss'un kendi saldırılarını ve yeteneklerini kullanıyorsunuz. Mesela bir tanesi karlı bir alan boss'uydu, bununla düşmana kartopu atabiliyorsunuz :). Bir başkası ateşli bir mızrak kullanıyor, bunun formuna geçtiğizde rakibe 4-5 atak yaptığınızda rakip alev hasarı almaya başlıyor.

Not: Her büyünün yetenek ağacı bulunuyor, seviye atladıkça yetenek puanları ile büyünün etkinliğini arttırabiliyorsunuz.

Not2: Oynanışı etkileyen özel eşyaların olduğu bir konu da var buna da değineyim. Bazı kritik bosslardan veya hikayenin ilerleyişine göre oyunun size otomatik de verebiliyor.

Karakter ekranında "Kaplar" olarak geçiyor. Bunlar toplam 4 adet:
1-Ateşe dayanıklı manto: Alev direncini büyük oranda arttırıyor, kullanıldığında neredeyse alev işlemez hale geliyorsunuz.
2-Rüzgar terbiyecisi: Aldığınız hasarı azaltıyor, kullanıldığınızda belli bir süre aldığınız hasar çok düşük oluyor.
3-Dokumacının iğnesi: Kritik vuruş şansınızı ve hasarınızı arttırıyor, ek olarak çok özel bir işe de yarıyor ama eşya özelliklerinde bu yazmıyor, bende söylemeyeyim kendiniz keşfedin ağır spoilere girebilir :)
4-Muz ağacı yelpazesi: Dayanıklılık yenileme hızını arttırıyor, kullanıldığında bir hortum çıkarıp rakibin dengesini belli bir süre bozuyor.

Düşman kestikçe level atlıyoruz, seviye ile birlikte yetenek puanı kazanıyor, bu puanlarla kendimizi geliştirebiliyoruz. Yetenek ağaçı bayağı çeşitli ve güzel hazırlanmış, oyun şeklinize göre puanları verdiğinizde elinize sadece sopa olsa bile oyunun ne kadar çeşitlendiğine şahit olabilirsiniz. Özellikle spiral seri vuruşlar yapılan yetenek sopaya hayat veriyor resmen :) Ek olarak oyunda belli noktalarda minderler var, bunlar ufak bir meditasyon yapmanızı sağlamanın yanı sıra size +1 yetenek puanı da veriyor.

4-Her bölüm sonunda kalıcı olarak bazı özellikler kazanabiliyor, burada bize 3 seçenek sunuluyor bunları seçerken dikkatli okumak lazım, geri alamıyorsunuz.

5-Yetenek ağacında verdiğiniz yetenekleri kayıt noktalarında hiçbir bedel ödemeden sıfırlayabiliyor ve istediğiniz gibi tekrar dağıtabiliyorsunuz, farklı kombolar büyüler denemek için gayet mantıklı olmuş.

2.3) Yarı açık dünya, oyun 6 chapterden oluşuyor, ilk 2-3 chapter daha çok koridor mantığı şeklinde ilerliyor, çok nadir keşif alanları var, ama son 3 chapter için durum değişiyor, gezip keşfedilecek alanların sayısı artıyor. O yüzden yarı açık dünya, yarı koridor olarak kabul edilebilr.

2.4) Souls-like, Yakın dövüş sisteminde “kaçınma” ana özelliğimiz, doğru zamanlama ile her türlü saldırıdan kaçabiliyoruz. Savuşturma olayı sadece 2.slot büyüsü ile yapılabiliyor, "maymun çeviktir" mantığıyla sadece kaçınma koymuşlardır herhalde deyip devam ettim, ama tecrübeli souls-like oyuncuları savuşturmayı da ana mekanik olarak görmek isteyebilirler(ben onlardan biri değilim).

Oyundaki bosslar fena zorluyor, ve bu durum oyunun her aşamasında böyle. Yani "level atladım, yeni zırhlar buldum, sopamın saldırı güçü muazzam seviyelere geldi, bundan sonrası kolay" gibi bir durumla hiç karşılaşmadım :) Hatta ilerledikçe daha da zorlaşıyor bosslar, (hele o Erlang yok mu Erlang...)
Oyundaki bosslar için ayrı bir parantez açmak istiyorum, çünkü ana oynanış zaten boss savaşları üzerine ilerliyor.
-Neredeyse her boss birbirden farklı hissettiriyor ve saldırı çeşitlerindeki farklılıklar çok iyi tasarlanmış. Chapter 1'deki su içindeki boss olsun, chapter 2 Black Long olsun çok başarılı tasarımlar.
-Bir Boss'da eğer 25-30 kere ölüyorsanız, sağda solda es geçtiğiniz bir alan araştırın, bazı kritik bosslar için size yardımcı olacak, yüzüktür özel yetenektir olabiliyor. Özellikle chapter 2'nin final Boss'unda bayağı zorlanmıştım ama oyunun sonlarındayken gizli alanlar için geri döndüğümde, bulduğum bir eşyayı görünce "demek ki iyi araştırmak lazımmış" dediğim olmuştu

3.Grafik-Animasyon-Seslendirmeler:
Grafik: Hem ana karakterimiz, hem düşman tipleri çok başarılı. Durgun su, manzara, çöl, kar detayları çok güzel, kaliteli bir işçilik var. Özellikle ara sahnelerin ve bölüm sonlarındaki mini animelerin kalitesi üst seviye.

Animasyon: Vuruş animasyonlarındaki akıcılık başarılı, vuruş hissiyatını dibine kadar yaşatıyor. Aynı akıcılık kaçınma konusunda da var, tabii bu konu biraz refleks de isteyen bir konu, kolsuz birisi "ben tuşa bastım, dodge atmadı oyunda sıkıntı" var deyip gereksiz bir ağlama yapabilir.

Seslendirmeler/Müzikler: Müzikler fena değildi ama öyle BG3, Witcher 3 seviyesinde değil. 2.chapterdaki saz çalan eleman çok iyiydi ama :). Ara sahnelerdeki seslendirmeler kaliteli, ses sanatçıları ayrı ayrı güzel seçilmiş. Bana göre tek bir kusur var burada, buna olumsuz yönlerde değineceğim. Oyunu Çince dublaj, TR alt yazı ile oynadım, bu şekilde tavsiye ederim.
Posted 21 September.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
134.9 hrs on record
1.Hikaye:
Tsushima adasına işgale gelen Moğol'lar, Komoda sahiline çıkarma yapmış, bunları karşılamak üzere bölgeye Şimura Bey komutasında bir samuray birliği geliyor. Bizde Jin Sakai olarak samuraylardan bir tanesiyiz ve Şimura bizim amcamız oluyor.

Şimura, hem düşmana korku salmak, hem onurlu bir şekilde savaşacağını göstermek için güvendiği bir adamını 1V1 atması için Moğol'lara gönderiyor, 1V1'de Moğol komutan yılanlık yapınca, mevzu patlıyor ve düşman üzerine toplu bir saldırıya geçiyoruz.

Not: Saldırıya geçiş anı efsane tasarlanmış, sinematik deneyimden bir anda oyunun içine girmek güzel düşünülmüş.

Yapılan toplu saldırı sonucu samuray birliği ağır bir yenilği alıyor, Şimura esir düşüyor, biz ağır yaralı olarak kurtuluyoruz. Bizi de oyunun yan karakterlerinden bir tanesi ve en başarılı işlenenlerden birisi olduğunu düşündüğüm Yuna kurtarıyor. Yaralarımızı sarıyor ve kısa bir dinlenme sonrası uyanıyoruz. Sonrasında Yuna kardeşinin esir düştüğünü ve yardım etmemizi istiyor. Bizde hem Yuna'ya vefa borcumuzu ödemek, hem amcamızı esaretten kurtarıp, adayı Moğol'lardan temizlemek üzere maceraya başlıyoruz.

2.Oynanış:
Üçüncü şahıs kamera açısı(TPS), aksiyon-macera, açık dünya, souls-like karışımı diyebiliriz.

2.1) Kamera açısı, karakteri sırtından görüyoruz, kamera mesafesi bayağı yakın, hatta boss savaşlarında daha da yakına geliyor, ilk başta biraz garip gelse de alışması çok sürmüyor.
Zırh, kask, özelleştirmeleri de olduğundan TPS yerinde olmuş.

2.2) Aksiyon-Macera, yakın ve menzilli şekilde oynayabileceğimiz silah seçeneklerimiz var, ama samuray olmamızdan dolayı, oyunun büyük kısmı yakın dövüş odaklı geçecektir. Katanamız en yakın dostumuz olacak özetle.

2.3) Açık dünya, oyunun dünyası 3 ana, 1 tane de DLC ile gelen ada olmak üzere toplam 4 bölgeden oluşuyor. Bu bölgelerde Moğol kamplarından, tilki yuvalarına, bambu talim çubuklarından, kaplıcalara kadar birçok yapılacak yan görev var. Bunlara ek olarak köylerde, şehirlerde mini görevler verenler çıkabiliyor. Görev sistemi tarafında biraz daha detaylara gireceğim.

2.4) Souls-like, Yakın dövüş sisteminde “savuşturma” ve “kaçınma” ile rakip saldırıları karşılayabiliyoruz. Özellikle boss savaşlarında rakip hamleleri öğrenene kadar kaçarak oynamak lazım, bu sistemler “doğru zamanda doğru tuşa basmak” şeklinde işliyor. Normal zorlukta oyunu oynadım, sisteme alışana kadar bayağı ölmüşlüğüm var, bir yerden sonra hem karakter güçleniyor, hem ben sisteme alışınca çok nadir ölmeye başlamıştım.

Menzil tarafında klasik ok atıyoruz, kafaya atışlar tek atabiliyor.

Burada ek olarak, karaktere nitelik kazandıran bazı öğretiler var onlara değineyim, hem yan görev, hem keşiflerle kazanılıyor. Bazı örnek nitelikler:

-Ok hasarını arttır
-Yakın dövüş hasarını arttır
-Kafadan vuruşlarda %40 ihtimalle oku iade et

Gibi öğreti nitelikleri var, bunları kendinize göre dizip istediğiniz şekilde ilerleyebiliyorsunuz. 133 saatin ortalama 30 saatinde okçuluk yapmışımdır, bayağı keyifliydi.

3.Grafik-Animasyon-Seslendirmeler:

Grafik: Karakter modellerinden, mekan ve dünya tasarımına kadar çok kaliteli iş yapılmış. Rengarenk çiçekler, gün doğumları, sisli ortamlar hepsi üzerinde ayrı ayrı ince işçilik var, hayran kalmamak elde değil. 300 küsur ekran görüntüsü aldım o kadar diyeyim 😊

Animasyon: Katana'nın vuruş hissiyatını sonuna kadar alıyorsunuz, hem saldırı hem savunma tarafındaki akıcılık çok başarılı, keza yay kullanımı da okçuluğu sevenler için asla göze batmaz, ama Katana bir başka. Etrafta uçuşan yapraklar, rüzgar çıktığındaki çimen, ağaç ve çiçeklerin savrulması gibi ince detaylar yine güzel yapılmış.

Seslendirmeler: Aksiyon anlarındaki çalan müziklerin bizi gaza getirmesi, açık dünyada gezerken sakin müzikler güzeldi. Karakter seslendirmeleri ve ses seçimlerini yerinde buldum, oyunu “Japonca seslendirme-Türkçe alt yazı” şeklinde oynadım ve bu şekilde tavsiye ederim, hoş bir deneyim oluyor.

4.Yapay Zeka:

Yapay zeka tarafını orta zorluk seviyesine göre değenlendireceğim. Hem bosslar, hem standart NPC'ler fena seviyede değiller, cüsseli tiplerin sizi savuran saldırıları hala gözümün önünde, gavura vuruyor sanki…

Boss'lar için belli saldırı şeması kullanılmış, bunu öğrenene kadar biraz ölüyorsunuz ama ayarında yapılmış. Ne bıktırır, ne de ilk oynayışta herkese tek ata ata gidersiniz. En çok öldüğüm boss da DLC adasındaki maymunlu bir reis vardı odur, 20 küsur kere ölmüştüm herhalde.

Yapay zeka tarafında en göze batan nokta, milletin evinden kumaş, çelik araklıyoruz, hiç tepki veren yok 😊. Bir sonrakine buna bir el atarlar herhalde.

5.Görev Sistemi

Görev Sistemi, ana görev ve belli karakterlerin kendi iç yapısındaki görevler, mini görevler şeklinde ayırabiliriz.

Ana görev, Jin Sakai'nin amcasını kurtarma ve Moğol'ları yurttan atma odaklı ilerliyor.

Yan karakter görevleri, Yuna, İkişava, Norio, Masako, Ryuzo gibi karakterler için özel yazılmış görevler var, bunları isteğe bağlı yapabiliyorsunuz, gayet başarılılar. Özellikle Yuna ve Masako görevlerini çok beğendim, sürprizli görevler.

Mini görevler, bunlarda köy ve kasabalardaki random görevler, birisi diyor “mogollar evi bastı canımı zor kurtardım ama eşim ve çocuğumu geride bıraktım yardım et”, bir başkasının heykeltraş babasını Moğol'lar zorla kaçırmış kendileri için çalışmaya zorlamış, “babamı kurtar diyor” gibi gibi. Ben tamamını yaptım, çoğunluğu da güzel yazılmış görevlerdi.

Not: Görev sayılmasa da yapıldığında karakterimizi güçlendiren 2 konu var. Bambu Talim Çubukları ve Kaplıcalar.
-Bambu talim çubuklarında, 3 aşamalı bir testten geçiyoruz, bu testler belli tuşlara hızlı şekilde basmanızı istiyor, 3 aşamada geçilirse, canınız azaldığında doldurabileceğiniz azim miktarı artıyor. Bir nevi taşıdığınız can iksirini arttırıyor.
-Kaplıcalar, burada bir test yok, kaplıcayı görünce içine giriyorsunuz ve ufak bir tefekkür sonrası canınız biraz artıyor.

6.Olumsuz Yönler:

-Görevlerde gidişata bizim yön verebileceğimiz seçenekler olsa çok hoş olurmuş.
-Yay özelleştirme kısmı biraz zayıf, Katana'ya gösterilen özenin %10'u bile değil, yani biraz daha üstüne düşülebilirdi.

7.Genel Değerlendirme ve sonuç:

-Oyun içi arayüz kısmı tertemiz, oyun içindeyken ekranda manzara ve ana karakter var, ne sağda solda harita, ne can barı vs yok. Sadece aksiyona girdiğinizde ekrana can barı geliyor. Oyunun atmosferine bu özellik sayesinde direk giriyorsunuz.
-Yön bulma konusunda ilgili tuşa basıyorsunuz ve gideceğiniz yönü gösteren bir rüzgar esiyor, güzel bir dokunuş olmuş.
-Düşmana arkadan yaklaşınca suikast mantığı fena değildi, tabii bunu yaparken amcamızın öğrettiği “Samuray rakibini gözünün içine bakarak öldürür” mantığına biraz ters düşüyoruz orası ayrı 😊
-Türkçe alt yazıyı çok başarılı buldum, kullanılan cümle yapısı sanki tarihi bir dizi içindeymiş havası veriyor. Birkaç örnek: “Pusatınız keskin ola beyim”, “Tedbiri elden bırakmayasın”, "Zaferi Pusat değil, Yiğit kazandırır"
-Oyun boyunca ana karakterimizin, samuray töresiyle ters düşen bir iş yaptığındaki iç hesaplaşması, amcasıyla olan ilişkisi çok iyi verilmiş. Zaman zaman geçmişe de yolculuk yapılan sinematik sahneler başarıyla işlenmiş.

-Oyun sonundaki Jin Sakai raconu, buna değinmeden geçmek olmaz. Oyun sonunda bizimle vs atacak birisi var(spoiler olmaması açısından şahsı söylemiyorum). Bu kişi ile vs öncesi şöyle bir diyalog geçiyor.
-Jin Sakai: Shogun canımı almanı ister?
-x Kişi: Sakai klanı seninle birlikte yok olacak, klanın son sözlerini bu kağıda yazasın.
-Jin Sakai: Sende senin klanının!
Posted 14 July.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
5 people found this review helpful
5.0 hrs on record (4.9 hrs at review time)
Eski klasik, normalini defalarca bitirdim. Bu da hoş olmuş da, artık 2.oyununu yapsanız mı sayın yapımcılar :)
Posted 26 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
41.9 hrs on record
Sakin müzikler, dinlendirici grafikler eşliğinde bulmaca çözüp kafa dağıtmalık bir oyun. Fiyatını her türlü hakediyor, bu oyunu seven arkadaşlar için 2 öneri daha yapayım:
1-Machinarium
2-World of Goo
Posted 25 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
331.5 hrs on record (119.7 hrs at review time)
1.Hikaye:
Oyuna, bir zindanda mahkum olarak başlıyorsunuz. Koğuş arası bir volta attıktan sonra, karakter oluşturma ekranı sizleri karşılıyor. Karakter oluşturma seçenekleri oldukça geniş, ben çok uzun uzun kurcalamadım ama kurcalayan birkaç örnek gördüm, Aragorn'dan, Angelina Jolie'ye, Frodo'dan, Gandalf'a, Geralt'dan, Kratos'a kadar birçok tiplemeyi aslına çok yakın şekilde oluşturanlar vardı.

Oyunda kalbi ejderha tarafından sökülen ve ölmeyen seçilmiş bir kişi olarak krallıktaki taht'a(Evet TAHTA, bir yanlışlık yok!) oturmak için maceraya atılıyoruz. Bu macareda yanımızda bir ana yoldaş olmak üzere 3 tane yoldaş oluyor. Birlikte dağ-tepe-vadi demeden yollara düşüyor, çeşit çeşit düşmanla mücadaleye giriyoruz.

Yanımızdaki yoldaşlar ile ilgili ek bir parantez açmakta fayda var:

1-) Oyun başında ana yoldaşımızın karakterini biz oluşturuyoruz ve bu baş yaverimiz gibi sürekli yanımızda oluyor.
2-) 2 tane da ek yoldaş yanımıza alabiliyoruz, bunlar da oyunu oynayan diğer oyuncuların oluşturdukları kendi ana yoldaşlarıdır. Bunlara haritada rastgele denk gelebiliyor ve partinize alabiliyorsunuz veya bazı noktalarda "yarıktaşı" denilen alanlara giriş yapıp oradan da seçebiliyorsunuz.

Yani 4 kişilik bir grupla oyunu oynayabiliyoruz. Tabi bu opsiyonel, biri çıkıp "kardeş ben tek yeterim bu evrene yoldaşa gerek yok" diyorsa buyursun öyle bir seçenek de var :)

2.Oynanış:

Üçüncü şahıs kamera açısı(TPS), aksiyon, hafif de RPG.

-Kamera açısı, karakteri sırtından görüyoruz, mesafesi bana yerinde geldi. Karaktere zırh, pelerin, kask vs taktığımızda görebiliyor olmamız iyi oluyor, bu tarz oyunlarda TPS kamera açısını ben daha çok seviyorum.

-Aksiyon, karakterimizin sınıfına göre rakiple yakın veya uzak çatışmaya girdiğimiz, gerçek zamanlı aksiyon. Yoldan geçerken tepelere dikkat etmek lazım, goblin düşebilir :) Haritada boss denilebilecek Tepegöz, Minatour, Griffin gibi devasa düşmanlar var, bunların üstüne tırmanma ve zayıf noktalarına vurma mekaniği güzel düşünülmüş. Özellikle haydut oynarken tırmanması güzel oluyor :)

-RPG, benim artık RPG denildiğinde ilk kıyaslayacağım örnek Baldur's Gate 3 oluyor. BG3'ü 2 kere bitirmiş biri olarak, Dragon's Dogma 2 içindeki RPG biraz hafif kalıyor, bu duruma bir yan görev üzerinden örnek vereyim:

Örnek: Oyunun başlarında bir genç asker Harpy avlamaya tek başına gitmiş, ona yardım etmemizi isteyen bir asker var ve şöyle bir diyalog geçiyor:

Asker: Bizim çocuk kendini kanıtlamak için tek başına Harpy avlamaya gitti, ama gidişi gidiş değil, korkarım ki dönüşü olmayacak. Gittiği yön şu taraf, yardım eder misin ?
Ben: "Yardım et" , "Yardım etme" şeklinde iki seçeneğin var. Seçim yapabildiğin için RPG sayılır eyvallah, ama detaylar konusunda zayıf olduğundan hafif RPG diyorum ben.

Bu görev BG3'de olsa askere yardıma gidip, bizzat Harpy'lerin başıyla anlaşıp askeri öldürür, geri dönüp "yetişemedik gardaş kusura bakmayın" diyip verdiğimiz mücadelenin parasını alır, üstüne birde köyün giriş çıkış noktalarını Harpy'lere bildirip köyü de yakardık :)

3.Grafik-Animasyon-Seslendirmeler:

Grafik: Oyunda karakter modellemeleri gayet güzel olmuş, mekan tasarımlarını, uzak çizim mesafesini yine başarılı buldum. Manzaralar çiçek gibi, 100'e yakın ekran görüntüsü aldım.

Animasyon: Savaş sırasında karakterimizin yetenekleri kullanma şekli gayet akıcı, vuruş hissiyatı tatmin edici seviyede(özellikle çift elli kılıç kullanan savaşçı ile olan vuruşlar fena). NPC ile ile karşılıklı diyaloglardaki yüz mimikleri yeterli değil, konuşma animasyonları neredeyse yok.

Seslendirmeler: Açık dünyada gezerken, savaş sırasında müzikler güzeldi, ama üzerine biraz daha çalışılsa bir tık daha kaliteli olsa daha iyi olur dedirtti bana. Karakter seslendirmelerini beğendim, her ne kadar animasyonunu göremesek de sesleri iyiydi :)

4.Yapay Zeka:

Yapay zeka kısmını iki açıdan değerlendirmem lazım;

Birinci kısım; yanımızdaki yoldaşlar için yazılan yapay zeka müthiş bir seviyede, en beğendiğim noktalardan biriydi. Gerek yorum yapmaları, yoldan geçerken "Şurada değerli bir şey olabilir bir göz atalım istersen", veya görevle ilgili yerlere "İstiyorsan yolu gösterebilirim" diyip rehberlik etmesi çok iyi yedirilmiş. Oyun boyunca yorum yapmaları da güzeldi, mesela 3 tane kadın karakter yoldaşınız ise birisi çıkıp "farkettiniz mi bilmem ama partimizdeki yoldaşların hepsi bayan, niye acaba?" filan diyor :)

İkinci kısım; düşmanlar ve oyun dünyasındaki yapay zeka yoldaşlarla kıyaslandığında biraz orta seviye kalıyor. Düşmanlar bir yerden sonra ejderha hariç çok basit kesilmeye başlanıyor. Oyunun genelindeki NPC'ler için de keza yaşayan dünya havası verecek bir yapay zeka göremedim.

5.Görev Sistemi-Harita Düzeni:

Görev Sistemi, ana görev ve yan görev olarak iki çeşide ayrılıyor. Bu konuda oyun sizi özgür bırakıyor, hatta ben baya uzun süre haritada kafama göre gezmiştim. Başketteki ana görevlere döndüğümde, adamın biri benim 4-5 gün önce geçtiğim sınır kapısı için geçiş belgesi veriyor :), diyecektim "gerek yok biz oraları çoktan geçtik gardaş".

Harita Düzeni, harita gayet anlaşılır olmuş, çoğu oyundaki navigasyon sistemi bu oyunda yanınızdaki yoldaşlarınız ile sağlanıyor(istiyorsanız tabi). Bazı noktalara işaret atıyabiliyorsunuz, ben ev satın alıp buraya işaret atamıştım, haritada o yön belirli oluyor, işimi görmüştü.

6.Sınıflar:

Oyuna 4 ana sınıftan birini seçerek başlıyorsunuz, bunlar:

-Savaşçı(Figther): Kılıç ve kalkan ile klasik yakın dövüş sevenler için
-Haydut: 2 tane kısa hançer taşıyan seri saldırı sevenler için
-Okçu: Klasik ok atmayı, menzilli oynamayı sevenler için
-Büyücü(Mage): Bu büyücü destek odaklı hafif büyücüdür, silaha alev veya buz etkisi verip hasarını artırabilir, veya takımın canı azaldıysa can basabilir. Hasarı asıl büyücüye göre biraz kısıtlı, ama oldukça işlevseldir.

bunlardan biriyle başlayıp, daha sonra ilerledikçe ek sınıflar açılıyor. Bunlar ise:

-Savaşçı(Warrior): Diğer savaşçıdan farklı olarak, çift el devasa bir kılıç kullanıyor
-Elf Okçusu: Klasik okçudan farklı büyülü oklar kullanıyor
-Büyücü(Sorcerer): Hasar odaklı büyücüdür, can basma destek olma gibi konular yok. Ateşinden, buzuna, eletriğine kadar rakiplere her türlü ağır hasar verebilir.

7.Olumsuz Yönler:

-Şehirlerde FPS düşmeleri yaşanabiliyor.
-Bazı görev çeşitleri bir yerden sonra bayabiliyor(Özellikle haritadaki escort görevleri)
-NPC'ler ile daha yakın bağ ve ilişki kurulabilirdi, hatta yanımızdaki NPC'ler için kendi özel görevleri yazılabilir, extra mini görev serileri oluşturulabilirdi.
-Su ile etkileşim yok, suya giremiyorsunuz. Deniz kısmına gereksiz para harcamayalım denmiş heralde, ama bir sonraki yapımda kesin bu konuya el atarlar diye düşünüyorum.

8.Sonuç:

-Genel olarak baktığımda bu yılın en kaliteli oyunları arasına gireceğini düşünüyorum, hatta optimizasyon sıkıntıları yaşanmasa, yılın oyunu adayları arasına bile girerdi.
-Oyunda mikro ödeme sistemi olsa bile, bir kere bile girip bakmadım, ihtiyaç da olmuyor. Zaten oynadıkça parayla alacağın şeyleri oyunda buluyorsun.
-Oyunda item bulma ve para kasma sistemini ben beğendim. Öyle adım başı yüzlerce item düşmüyor, belirli noktalarda, belirli bosslardan kaliteli itemleri buluyorsunuz. Para konusunda ben sıkıntı yaşamadım, oyunu bitirirken 400k gold vardı üstümde.
-Orjinali Türkçe değil, ben yama ile oynadım ve yama ile oynanmasını tavsiye ederim. Çeviri de gayet kaliteliydi. Çeviriyi yapan kişiye de teşekkürü borç bilirim. Eline sağlık @VolkTyson hocam.
-Bu oyun umarım 3.oyun için yeterli satış rakamlarına ulaşır. Bu oyundaki eksik noktalar tamamlanır ve üzerine koyulursa 3.oyun efsane olabilir.

Not: Ufak bir tavsiye, oyunda "Arayıcı Madalyonu" diye geçen eşya var. Bu madalyonun ilkini bulduğunuz yeri bir yere not edin :)
Posted 28 April. Last edited 29 May.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
236.6 hrs on record (111.2 hrs at review time)
Oyunu ilk çıktığı zaman aldım, ama 2.1 yaması ve DLC çıktığında oynayıp bitirdim, o yüzden ilk çıkışındaki sıkıntılar beni bağlamıyor, incelememi yaşadığım deneyime göre olumlu ve olumsuz gördüğüm noktalara değinerek yapacağım.

Not:Spoiler konusunda aşırı hassas kişiler varsa, ağır spoiler olmasa da yan görevler ile ilgili ufak spoiler sayılabilecek bazı bilgiler olacak, baştan belirteyim.

Oyun Türü:
Oyun gelecek zamanda geçen "Teknoloji-aksiyon-hafif RPG odaklı hikayeli bir FPS" oyundur.
İnsanlar vücutlarına kendilerine avantaj sağlayacak siber eklentiler takabiliyor, mesela gözünüze takacağınız bir implant ceşidi ile kameralardan kaçabilir, bacaklarınıza takacağınız farklı bir implant ile daha yükseğe zıplayabilir veya çift zıplama yapabilirsiniz.
Kolunuza Z bıcaçları takıp, kesme biçme fantazilerine dalabilirsiniz, avuç içinize takacağınız diğer bir implant ile akıllı silah kullanımına geçip, mermilerin güdümlü gitmesini sağlayabilir, hedefi öldürsün mü bayıltsın mı ona göre silahınıza ayar çekebilirsiniz.
"Brain Dans" çipleriyle yaşanmış bir olaya, o olayı yaşamış kişi gözünden bakabilir, olayı kendiniz yaşıyor hissini alabilirsiniz.

Olumlu yönler:

1-Grafik kalitesi, animasyon akıcılığı ve ses efektleri konularında gördüğüm en iyi oyunlardan bir tanesi diyebilirim, mekan tasarımlarından, karakter modellemelerine, uzak çizim mesafelerine kadar hepsi üst seviyede.

Seslendirmeler yine oldukça başarılı, hele bir yağmur yağdığında araca binip cama gelen yağmur tanelerinin sesi, o yağmurun sesi beni benden almıştır, birçok kez aracı kenara çekip yağmurun camlara vurma sesin dinlemişimdir.

2-Silah çeşitliliği, vuruş animasyonları, silah modellemeleri gayet başarılı. Ben daha çok klasik tarzda silahlar kullandım, akıllı silahlara çok bulaşmadım. Pompalı tüfeklerin ve keskin nişancı tüfeklerinin o ağırlığı ve vuruşlarındaki tokluk hissiyatı iyiydi. Katanasından, bıçağına, balyozuna kadar(oyun başlarında bir yarma tipli boss vardı ondan düşen balyozu baya kullanmıştım, güzel tek atıyor)

3-Araç modelleri ve sürüş hissiyatının kalitesi başarılı. Oyunda fast travel mantığı olsa da ben heralde son 15-20 saate kadar neredeyse hiç kullanmadım, oyun süresinin uzunluğu buna bağlı da olabilir.Hem motor, hem klasik araçların sürüş hissiyatı tatmin edici seviyede, üstüne şehir tasarımı ve grafiklerde kaliteli olunca heryere manuel sürerek gidiyordum.

4-Görev kaliteleri Witcher 3 ile benzer yapıda diyebilirim. Ana görev ilk 5-10 saat arası çok akıcı gidiyor, ama sonra yan görevlere dalıp ana görevin yüzüne uzun süre bakmamıştım. Yan görevler için emek harcanmış bunu belli ediyor.Özellikle aklımda kalan yan görevlerden bazılarını örnek olarak da vereyim:
-Bir tane akıllı otomat var, bu otomat diğer akıllı otomatlardan biraz farklı, detaylara spoiler olmaması açısından girmiyorum.Görevin gidişatı ve sonu etkileyeciydi.
-Delamain diye bir yapay zeka tarafından taksicilik hizmeti veriliyor, bu araçlar sürücüsüz yapay zeka kontrolündeki araçlar. Bazı araçların kontrolünü kaybediyor Delamain reis, ona bir el atıyorduk, fena değildi sosyal mesaj filan veriyor yapay zeka araçları :)
-Boks maçları keyifliydi, bir maçta ortaya silahını koyan artist vardı, temiz tokatlayıp güzel bir silaha konmuştuk :)
-İnsanlığa mesaj vermek isteyen bir film aktörü vardı, mesajını vermek isteyiş şekli biraz garipti tabi, orasını oynayınca görürsünüz.
-Silverhand'ın ekibini toplayıp konser verme görevi, çiçek gibi görev, görev sonu konser anındaki atmosfer efsaneydi.
-Meditasyoncu bir dayı vardı, farklı bir hava katıyordu yalan yok.
-Polis teşkilatı içindeki yolsuzluğu ortaya çıkarmaya çalışan dürüst bir polis vardı, yine akılda kalıcı görevlerdendir.
-Bir polisin kardeşini kurtarma görevi vardı, görev sonu bir kuleye gidip dertleşmeler ve kule manzarası yine güzeldi.
-Politikacının birinin evine teşkilat kurmuşlar, adamın düşüncelerini anılarını değiştirmeye çalışan siber bir çete görevi vardı.

Daha aklıma gelmeyen de birçok yan görev var. Yan görev işine iyi çalışıyor bu firma.

5-Oynanış tarafındaki çeşitlilik. İster silah, kılıç alıp önünüze geleni indirip, bunu da göstere göstere yaparsınız, isterseniz hack odaklı oynayıp belki tek kurşun sıkmadan pasif şekilde de ilerleyebilirsiniz.

Karakter gelişimi ve yetenek ağacı kısmı sade ve anlaşılır şekilde tasarlanmış, oyun tarzınısa göre yeteneklerinizi verip, aldığınız keyfi katlayabilirsiniz.Özellikle "Sandevistan" ile zamanı durdurma keyifli mekaniktir, tavsiye ederim.

6-Oyun zorluk seviyesindeki denge iyi ayarlanmış, özellikle ilk safhalarda extra dikkatli olmanız lazım, ve MaxTac reisleri de bir görmenizi tavsiye ederim.(az tokatlamadılar beni...)

7-Karakter-oyuncu arasında bağ kurma konusunda yine güzel iş çıkarılmış, Panam vs Judy rekabetinde tarafınızı seçersiniz.Jackie, Kerry, Johnny Silverhand, Takemura, Rogue, Solomon Reed, Songbird bunların hepsi ayrı ayrı başrole koy sırıtmazlar.


Olumsuz yönler:

1-Oyun içi mini oyun kalitesi çok iyi gelmedi bana, ben en azından AA oyun kalitesinde bir mini oyun beklerdim.Bir paintball arenası olsa Silverhand-Rouge vs Judy-V kapışması giderdi mesela. Veya müzik odaklı bir mini oyun yapılıp, final boss'una Silverhand koyulabilirdi gibi gibi.
2-Oyun içerisindeki kafetarya tarzı yerlerde oturabilsek, çay-kahve sipariş etsek, kahvemizi içerken camdan yağmuru izlesek veya güneşin batışını seyretsek çok hoş olurdu. Ortam da var aslında ama düşünülememiş heralde.
3-Final bossu Adam Smasher'ın biraz daha zorlu olmasını beklerdim, normal zorlukta tek seferde geçtim. Bu adamın oyunda lanse ediliş şekli bildigin ölümsüz makine, ama fighta gelince "Balonmuş bu Smasher" diyesim geldi.

Sonuç olarak, oyunu hikaye odaklı oyunları seven herkese tavsiye ediyorum. Şu an dolar bazında satılsa da, parasının hakkını verecektir, indirim bekleyip alınabilir.

CD Project'e ve yapımda emeği geçen herkese de teşekkürlerimi sunayım.
Posted 29 March. Last edited 29 March.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
No one has rated this review as helpful yet
161.3 hrs on record (34.3 hrs at review time)
1.oyun hakkında:
34 saatte oyunu bitirdim ve oyun hemen bitmesin diye nerde yan görev varsa yaptım, Bu zamanda bile bu kadar akıcı gelen, keyifle oynatan bir oyun, millet bunu 2007 de oynamış arkadaş, valla yapımında emeği geçenleri tek tek bulup tebrik etmek lazım.

Seriye başlayacaklar varsa gönül rahatlığıyla 1.oyunda başlayabilir. Sadece alışması biraz zaman isteyen 3 konu var onlara da değinip bitireyim:
1-Haritada yön bulma konusunda "ulan ben buralardan geçmişmiydim acaba" diyip arada kaybolabiliyorsunuz. Harita alışmak biraz zaman alıyor.
2-Karakterimiz koşarkan çabuk yoruluyor.
3-Vuruş hissiyatı bir tık zayıf, kendi yılları için çok normal bir durum.

2.oyun hakkında:
63 saat gibi bir süre de 2.oyunu tüm yan görevler bitmiş, tüm gezegenler dolaşılmış(elementler 1M sınırını bile geçti o derece) olarak bitirdim.

İlk oyuna kıyasla artılarından ve eksilerinden bahsedelim:

Artıları:
1-Harita ve yön bulma konusunda çok daha net ve anlaşılır bir tasarım kullanılmış, ilk oyundan sonra ilaç gibi geldi.

2-Yan hikayelerin kalitesi artarak devam etmiş, özellikle yanımızdaki yoldaşlarımızın hepsinde bir görev var ve bunlar özenle hazırlanmış, hiçbirinde sıkıldığımı hatırlamıyorum.Özellikle aklımda kalan birkaç örneği de vereyim:
Örnek 1: Kızının peşinde olan Morint görevi
Örnek 2: Kardeşini korumaya çalışan Miranda görevi
Örnek 3: Garrus'a ihanet eden grubundaki kekoyu aradığımız görev
Örnek 4: Yan görevlerin birinde doktor kardeşini kobay gibi kullanıyordu, o görev de çok kaliteydi, görev sonunda İllusive Man'a da posta koymuştuk, "yok neymiş o denek Cerberusa lazımmış" önce insan olacan.

3-Gezegenlerdeki kaynak arama konusu daha kullanışlı tasarlanmış, gerçi çok da kullanım alanı yoktu, oyun sonunda 1M platin 700,800k diğerlerinden filan vardı.

4-Yapay zeka gayet yeterli, normal zorlukta oynamama ragmen, öyle siper almadan sıka sıka gideyim yapamıyorsun, içinden geçiyolar.Dikkatli oynamak gerekiyor, denge iyi ayarlanmış.

5-Vuruş hissiyatı ilk oyuna göre gözle görülür seviyede artmış, bacağına vurunca ayrı, kafaya vurunca ayrı tepkiler var.

6-Grafik, mekan tasarımları, karakter modellemeleri ve animasyon kalitesinde ciddi bir artış olmuş.İlk oyunda 20-25 civarı SS almışken, 2.oyunda rahat 70-80 tane almışımdır, çok güzel manzaralar vardı.

7-İlk oyunda verdiğiniz kararlara göre 2.oyunda bazı tiplere tekrar denk geliyorsunuz, ben özellikle bir canlıyı görmeyi bekliyordum, göremedim onu.(spoiler olmasın diye detaylara girmiyorum ama 3.oyunda da göremezsem ayıp olacak)

Eksiler:
1-Silah modifikasyonu ilk oyunda daha iyiydi bence, ben silahıma siyanüre batırılmış mermi takıp kimyasal hasar verebiliyordum, 2.oyunda bunlar kaldırılmış, araştırma terminalinden geliştiriyorsun o kadar.Yani ilk oyunun özelleştirme seçeneğini aradım ben.

2-Mako kaldırılmış, ilk oyunda bir gönül bağımız vardı... Yani mako sürebildiğimiz bazı gezegenler olabilirdi, ne vardı yani iki neon bir nitro takıp daha güncel bir makoyla tozu dumana katsaydık.

3. oyun hakkında:

64 saatte tüm yan görevler dahil bitirdim. 2.oyundan sonra kalite çıtası yine bir üst seviyeye çıkmış, hatta bence serinin en iyi oyunu 3.oyun diyebilirim.

Artıları ve eksilerini adım adım değerlendirelim:

Artıları:
1- Silah çeşitliliği ve modifikasyon konusunda ilk oyuna benzer bir mekanik geri getirilmiş, 2.oyunda eksikliği direk gözüme çarpmıştı. Özellikle bol silah çeşidi var, seç beğen kullan. Favori silahım da susturuculu tabanca olmuştur yalan yok :)

2-Yan hikayelerin işlenişi ve özellikle final kısımları efsane, bol süpriz sonlar, şok edici olaylar spoiler vermeden birkaç örnek vereyim yine:
Örnek 1: Omega gezegeni ve Aria reisle silah yoldaşlığımız, 3.oyuna güzel bir başlangıç oluyor.
Örnek 2: Kroganların tedavi süreci ile ilgili görev baya kaliteliydi, bu arada Mordin şu oyundaki en kral adamdır o kadar diyeyim. Birde mordinin ırkından olan konsül üyesi bir tip vardı yılanın önde gideni.
Örnek 3: Gizemli bir adam var, bol süprizli bir görev. 1 adet yılan temizleniyor bu görevde, kim olduğunu görünce "yazık ulan sana verdiğim emeğe" diyeceksiniz...
Örnek 4: Gethler ve Quarians görevi de hem gidişat hem sonu itibariyle akılda kalıcı yan görevlerden, Ah Tali ah...
Örnek 5: Turianlı bir generalin oğluyla ilgili görev, karakterli bir reisdir, saygı duydum.

3-Gezegende kaynak arama konusu kaldırılmış, onun yerine parça, malzeme bulma mekaniği gelmiş, ufak bir değişim olsa da yerinde olmuş.

4-Serinin 1. ve 2. oyununda verilen kararların etkilerini görmek güzeldi, mesela benim ekipte 2.oyunda bazı karakterler hayatta kalamadı, onlar olsa yan görev çeşidi artabilirdi ama sıkıntı yok, bir sonrakine kısmetse yaşatırız.

5-Grafik ve manzara daha da kaliteli hale gelmiş, seride toplamda 248 ss almışım büyük çoğunluğu 3.oyundandır. Hatta bir yerde ss alacam diye 7-8 kere ölmüştüm, ama değer :)

6-Silversun Strip mekanı oyuna çok iyi adapte edilmiş, içerisinde pokerden, 21 Blackjack'e, box maçına kadar çeşit çeşit mini oyun var. Ama bir tanesi var ki Armax Arsenal Arena, buna ayrı bir parantez açacağım:

Armax Arsenal Arena:
Önce burası nedir ona değineyim: Arena bir paintball sahası gibi, haritayı, rakibi, rakip zorluğunu, eklentilerinizi(kalkanınız olacak mı, yerde muhimmat olacak mı, rakipte kalkan olacak mı vs) ve yanınızda savaşacağınız yoldaşlarınızı seçtiğiniz, 3 turdan oluşan rakiplerinizin hepsini kestiğiniz ve puan topladığınız bir mod.

Bana göre keyifli olan noktaları:
a) Puan sistemi olması ve Mass Effect dünyasından isimlerin burada belli puanlara ulaşmış olmaları sizi extra bir motive ediyor, bende mesela Barla Von diye bir bankacıydı yanlış hatırlamıyorsam, o 1.sıradaydı(tabi ben tokatlayana kadar)
b) Arena da savaştıkca Arena ile ilgili yan görevler açılıyor, mesela arenadaki hayranlarınızdan birisi "A arenasında yanınızda ittifak subaylarını alıp, Gethleri tokatladığınız bir oyun izler miyiz ?" gibi bir istekte bulunabiliyor :) , veya "yanınızda hiç yoldaşınız olmadan Cerberus askerlini tokatla" gibi ek görevler açılabiliyor.
c) Mini oyunda toplayacağınız puanları paraya çevirebiliyorsunuz, 100k civarı kasmışımdır, hem eğlen hem işin görülsün mantığı güzel adapte edilmiş.
d) Özellikle en arenayı tasarlayan ekibin "şu arenayı test eder misin" dediği bir görevi vardı, arenada bazı anormallikler var, ortam biraz kızışıyordu, en yüksek skorumu da orada yaptım.

Ben bu arenaya rahat 8-10 saat arası takıldım. "Reaperlar dünyayı yokediyormuş, yok Cerberus yılanlık peşindeymiş" bunları unutup, oyun içinde oyuna vermiştim kendimi.

7-Baş düşman Kai Leng en az bizim kadar klas bir tip, ama birkaç eksik vardı, buna eksilerde değineceğim.

Eksileri:
1-Yapay zeka biraz zayıf geldi bana, normal zorlukta oynamama rağmen fotoğraf çekecem diye bazı yerlerde ölmem dışında neredeyse ölmeden tamamladım oyunu.Zorluk ayarı 1 ve 2 ye göre biraz basitleştirilmiş, heralde ilk kez oynayacaklarda rahat oynasın mantığı olabilir.
2-Baş düşman Kai Leng için ek görevler yazılabilirdi, hatta bu reis bizim kadar karizma bir tip olduğundan uzun süreli bir çekişme kovalamaca yaşansa güzel olurdu.Mesela sevdiğimiz bir veya birden fazla arkadaşımızı öldürebilirdi, bizde intikam için yollara düşerdik gibi gibi.Kai Leng'in potansiyeli tam kullanılamamış bana göre.
3-Gemi ile ilgili yakıt özelleştirmesi olmaması, beni biraz uğraştırmıştı, 2.oyunda yakıt depomuzu artırabiliyorduk, bunda yoktu(ya da ben bulamadıysam benim eksigim), olsaydı iyi olurdu dediğim konulardan.
4-Miranda'yı neden ekibe alamıyoruz gardaş, ulan biz Miranda'cıyız salsana onu da ekibe alalım... Tamam Liara da çiçek de, uzaydayız yani bir yedek olsun(Silah arkadaşı manasında yanlış anlaşılmasın!)

Sonuç: Bu oyuna hangi oyun türünü seviyorsanız sevin, eğer bir oyuncuysanız bir şans verin derim.Parasının hakkını hatta daha fazlasını verecek bir yapım ve seri.Yapımda emeği geçen herkesi tebrik eder, teşekkürlerimi sunarım.
Posted 24 February. Last edited 7 April.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
6.9 hrs on record (6.9 hrs at review time)
Eski ama eskimeyen oyunlardan bir tanesi daha, Dxball, Vcop2, Volfied gibi oyunlar her zaman ara ara girip oynanır. Steam'e bu oyunu kazandıran ekibe teşekkür ederim. Bu arada almak için indirim beklemekte fayda var, indirimsiz biraz tuzlu fiyatı var.
Posted 3 February.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2  3 >
Showing 1-10 of 27 entries