26 saat kadar kız arkadaşımla bayağı lootlayarak ve güzel bi yerleşke ile oynadım.
İncelemeyi fazla uzatmak istemiyorum fakat söylemem gereken şeyler var.
Oynayan çoğu oyuncunun düşünüp, fark ettiği şeylerden birisi oyunun Half Life + Project Zomboid + Lethal Company + Valheim karışımı olduğudur sanırım. Bu tarz oyunlardan hayatta kalma, macera, crafting mekaniğine kadar her şeyi güzelce alıyor. Özellikle Half Life serisine aşina ve hala seriye doyamadıysanız kesinlikle oynamanız gerekiyor. Şimdi iltifatları daha fazla uzatmadan detaylıca incelemeye geçelim.

Hayatta kalma öğeleri gayet yeterli ve bol. Vücut yaralanmaları(bacak kırılması), Hastalık, Temizlik, Açlık, Susuzluk, Kusma, Radyasyon Seviyesi, Güçlendirmeler, Güçsüzleştirmeler, Yan Etkilere kadar çok fazla çeşidi var. Ancak Green Hell gibi gözünüzü korkutmasın. Oyunda yemek yapmayı keşfettikten sonra oyunda aydınlanma yaşıyorsunuz. Bu yüzden arkadaşlarınızla oynuyorsanız önyargılı insanlar ile oynamamaya bakın veya bi' şans verin. Kesinlikle zaman kaybı bir oyun değil. Söz konusu açılmışken yemek yapma yani aşçılık sistemiyle ilerleyelim.

Oyunda aşçılık büyük bir önem arz ediyor. Özellikle çorbalar(Meaty Stew, Sugar Slop) aşırı güçlü kılıyor oyunu. Arkadaşlarınızla oynuyorsanız, loot işini genellikle siz yapıp ön safhada savaşan sizseniz kesinlikle cooking işini başkasına yaptırın. Zahmetli değil fakat zaman alıyor. Oyunda birden fazla eşya ile birden fazla yemek yapabilirsiniz. Öldürdüğünüz Headcrab vari yaratığın etini alıp ocağa tavayı koyup bir güzel kızartabilirsiniz. Bir de buzdolabınız var ise afiyet olsun sizlere. Çeşit çok fakat ben uğraşmak istemedim bu yüzden kız arkadaşıma yaptırıyorum XD

Klasik bandaj ile can dolduramadığınız bir oyun. Bandajı yalnızca kanamanız varsa kullanabilirsiniz. Onun dışında Healing Syring yapabilmeniz lazım. Ya da loot yapıp bulabilmeniz. Başka bir seçenek olan dinlenmeyi de ekleyebiliriz. Bunlar iyileşme etkilerini arttırıyor.

En başta TES:V Skyrim'den ve daha sonra bir çok oyundan aşina olduğumuz sistem karşılıyor bizi. Ne kadar kullan, o kadar fazla seviye alırsın. Oyunda gerçekten fazla seviye var. Erken erişim oyun olmasına rağmen bu yeteneklerin her birinde olan perk dediğimiz özel kabiliyetler bana strength dışı muazzam geliyor. Str de bir tek işime otomat makineleri sallayıp yiyecek/içecek düşürebilme şansı işime yarıyor. Kendinizi veya bir dostunuzu iyileştirip, bandajladığınızda Medic yetenek ağacında ilerleme xpsi kazanırsınız. Oyundaki bazı eşyalar size bu tarz yeteneklerin tecrübelerini daha fazla vermeye yarıyor.

Oyunda gerçekten istemediğim kadar (en azından şimdilik) fazla silah türü buluyorum. Yakın dövüş veya uzak menzil. Ya da hybrid sistemde çalışabilen silahlar. Mızrak, Masa Ayağı, Boru, Bıçak, Arbalet, Tabanca, Çivi fırlatan pompalı tarzı el yapımı silah vs vs. Gerçekten oyunda dövüş hissiyatı muazzam. Vuruş hissiyatı bana göre gayet yeterli. Her düşmanın genelde bir zayıflığı oluyor. O zayıflığı bulduğunuz zaman karpuz yarar gibi yarıyorsunuz. Gerisini kendiniz keşfetmenizi isterim.

Oyunda loot köpeği olmak çok yararınıza. Eğer siz veya arkadaşlarınız hepsi loot manyağı değilse büyük bir eşya sıkıntısı çekersiniz. Fakat ben loot köpeği olduğum için genelde koyacak yer bulamıyorum. Oyun kesinlikle base yapıp tüm gün orada yaşayacaksınız oyunu değil. Böyle düşünmemeniz gerekiyor. Her zaman bi' rotasyon boyu gün içerisinde planlarınızı ayarlayıp halletmeniz lazım. Gece olayları ve hava durum olayları var çünkü. Üstelik saldırıya da uğrayabiliyor yerleşkeniz. Oyunda eşya toplama sadece var olan şeyleri E almaktan ibaret değil. Kimisinin kırılma şansı var. Kimisinin kırılmasını istersiniz kimisini istemezsiniz. Sandalye gördünüz. Almak istediniz. %lik bir şekilde şansı olur. Eğer o kırılma şansı denk gelirse o eşya kırılır ve malzemelerini bırakır.

Oyunda crafting sistemi benim için tarif mantığına kadar çok güzel durumda. Umarım bu mantık bozulmaz, en azından güzelleştirilir. Güzel olan yanı çalışma masanızı geliştirebildiğinizde belirli bir alandaki eşyalarınızı(sandık içi vs.) kullanarak üzerinizde bile olmadan craftlayabiliyor. Craftlanan eşya elbette size geliyor orası da mantıklı benim için.

Oyunda gece olduğu zaman facilityde her zaman elektrikler kesilir. Bu yüzden prizlerden gelen akımlar yok olur. Bunun için sabahtan minik bataryalarınıza güç depolamanız lazım. Ancak bitmedi. Bu kabloları belirli bi eşya karşılığında uzatabiliyorsunuz. Uzattığınız kablolarında daha fazla eşyaya erişmesini çoğaltıcı yardımıyla sağlayabiliyorsunuz. Bir süre gece güvenli bi' yerde kalmanız iyi olacaktır.

Hayatta kalma oyunlarında pek alışkın olmadığımız sekanslar
Oyunda pata küte bam bum gidemediğiniz çok yer var. Öldüremediğimiz düşmanlar var. Bildiğiniz üzere böyle bi durumda bölüm dizaynı çok önemli. Bunu gerçekten başarmışlar. Çok şaşırdım buna ve oyunun o durumda size verdiği acizlik, savunmasızlık hissi gerçekten anlatılamaz. Tek düze ilerlerken, demir borunuzla pat put headcrab keserken bir anda bunlarla uğraşmak zorunda kalmanız size bi' bok parçası gibi hissettiriyor. Muazzam olmuş!

Oyunda biraz ilerlediğinizde açtığınız bölgelerde, yani gittiğiniz portalların dünyasında olan havalar, düşmanlar ve etkiler sizin facility'nize etki edebiliyor. Haftanın belirsiz bir günü düşük ihtimalle gerçekleşen bu olay gerçekten size acizlik veriyor. Ne ile karşılaşabileceğinizi bilmiyorsunuz. Bu yüzden ilerlemeden önce hazırlıklı olmakta fayda var. Portal dünyaları oynanış anlamından sanırım farklı ve yeni şeyler sunuyor.

Oyun size hikayeyi Half Life'ın canlı sahne sunumu gibi sunmaya çalışıyor. Çevre dizaynları, etkileşimler, NPC'ler, bulunduğumuz alan, karşılaştığımız alanlar. Portal saldırıları, dünyaya belirsiz şekilde açılan portal yarıkları.. Bu oyunu yapanlar gerçekten Half Life hastası olmalılar. MUAZZAM!

Şahsen bugüne kadar oynamış olduğum en farklı fikirde hayatta kalma oyunu oldu kendisi. Bundan önce Valheim gelirdi benim için. Fakat bu oyun bambaşka bir şey..

Oyunu oynamak isteyen arkadaşlar olursa arkadaş eklemekten çekinmesinler. Sadece kabul edildikten sonra nereden ulaştığınızı yazarsanız iyi olur. İyi oyunlar dilerim...