Nedávné recenze uživatele Jim Moriarty

Rocket League eğlenceli zaman geçirmek için oynayabileceğiniz ilk oyunlar arasında yer alıyor. Oyunu aldığınızda ilk bir kaç saat pişman olabilirsiniz bu çok zor nasıl oynayacağım gibisinden düşünceleriniz olabilir, fakat belirli bir oyun deneyiminden sonra o kadar da zor olmadığını anlayacaksınız. Ve oyundan zevk almaya başlayacaksınız.

Kesinlikle öneriyorum.

Edit:

Rekabetçi sistemi çok saçma. 5 dakika önce oynadığın rakiple yine eşleşiyorsun hadi tamam oyuncu az ona bir şey demem de. Yahu rekabetçide takım arkadaşları çıkınca 3 vs 2 veya 3 vs 1 kalıyoruz ya bu çok saçma ! Abartıya kaçmıyorum ciddiyim 10 maçın 7-8'inde gidiyor bizden birisi kalıyoruz öyle. Hatta bazen 3 dakika falan 3 vs 1 oynamışlığım oluyor.

Strateji sevenler göz atabilir, seveceklerdir.

Çok fazla güncelleme geliyor, buna çözüm bulunması gerek.

Bu tarz sevenler deneyebilir.

Gelelim uzun zamandır Türkçe dil desteğini beklediğimiz oynamak içni sabırsızlandığımız oyunun incelenmesine..

Öncelikle Türkçe dil desteği için Technogame ekibine çok teşekkür ederim. Şimdi ise oyunumuzu inceleyelim.

Öncelikli olarak oyun oyuncuya daha fazla özgürlük tanımış bulunmakta, bundan bir önceki oyunda ne yaparsak yapalım aynı sonuca çıkmasından yakınan arkadaşlar için güzel bir uygulama olmuş. Oyunda toplam 6 vaka var ve her vaka için 5-6 farklı sonuç çıkarımı yapabiliyorsunuz. Hatta bu çeşitlilik o kadar fazla ki x davasındaki suçlumuz y olsun. Y ile ilgili 2 farklı seçenek bile çıkarabiliyoruz şöyle yaptı veya bu silahı kullandı gibisinden. Yani doğru suçluyu bilip suçu işleme yöntemi hakkında yanlış çıkarım yapıp yanlış sonuca da ulaşmamız mümkün. Tabi dava sonlarında bulduğumuz suçlu kişinin hemen teslim olmak istememesi ve onunla yaptığımız etkileşimler oyuna güzel bir zevk katmış. Kimi zaman bir suçluyla kavga edeceksiniz kimi zaman silahını doğrultan suçluyu durdurmanız gerekecek. Ayrıca davalarda suçluyu bulmanız durumunda illaki tutuklama işlemi yapacaksınız diye bir kural da bulunmuyor. Seçim bize ait oluyor, suçlunun haklı sebepleri var diyorsak herhangi bir işlem yapmadan suçluyu serbest bırakıp yolumuza devam edebiliyoruz. Dediğim gibi seçim tamamen oyuncuda. Ayrıca her konuştuğunuz tanığı baştan sona incelemek üstünden başından bakışlarından yalan söyleyip söylemediğini anlamak güzel bir tecrübeydi. :)

Onun haricinde Scotland Yard sık sık gittiğimiz bir yer, fakat içeride bulunan kişi sayısı sınırlı ve kendini tekrarlayan türden. Polislerden söz etmiyorum ilk girdiğimizde orada bulunan diğer insanlar bunlar. Her gitmemize özel farklı kişileri görebilseydik daha güzel olurdu diye düşünüyorum.

Ayrıca oyunda bir yerden diğer yere giderken bekleme ekranında faytonla yolculuk ediyoruz. Şehir içi yolculuk yaparken binaların, şehir dışına giderken kırsal alanların gözükmeside güzel düşünülmüş bir ayrıntıydı. Ve bu yükleme ekranında çıkarım sayfası, davayla ilgili ipuçlarını değerlendirebileceğimiz sayfaları açmak mümkün oluyor. Güzel düşünülmüş bir ayrıntı sanki yolculuk sırasında topladığımız verileri gözden geçirip düşünüyormuşuz havası katıyor.

Gelelim diğer karakterlerin kontrollerine bundan önceki oyuna göre bu kontroller çok aza indirilmiş. Önceki oyunda Watsonu çok fazla kontrol etmek durumunda kalmıştık, bazı arkadaşların şikayetçi olduğu bir durumdu. Bu oyunda Watson'u son derece az kontrol ediyoruz. Aynı şekilde Toby'ide pek kontrol etmemiz gerekmiyor zorunlu olarak. Fakat Toby konusunda her davada kullanabiliriz gibi gözüküyor çünkü onunla ilgili ayrı bir başarım mevcut, ben pek kullanmadım bizim Toby efendiyi. :)

Bulmacalar ise çok basitleştirilmiş, önceki oyundakiler daha zorlu ve eğlenceliydi. Bunda hemen sonuca ulaşıyorsunuz fakat kapı kilitleri önceki oyuna göre daha zorlaştırılmış bu güzel olmuş. Ama dediğim gibi bulmacalar biraz daha zor olsa daha iyi olabilirdi, zaten çok uğraşmak istemeyen oyuncular için atla seçeneği bulunuyordu.

Gelelim oyuna uzaktan bakışa, bir önceki oyunda ( sürekli bahsettiğim bir önceki oyun The Testament of Sherlock Holmes'dur bu arada. ) genel bir hikaye söz konusuydu buradaki 6 olay birbirinden tamamen bağımsızdı fakat önceki oyunda birbiriyle bağlantılı olaylar davalar ve daha fazla heyecan vardı. The Testament of Sherlock Holmes'u oynarken sonlara doğru gerçekten oyuncularda büyük bir heyecan oluşmuştu bu oyunda öyle bir durum ne yazık ki yok. Ve önceki oyunda yakındığım Moriarty çok çabuk ve kolay harcandı eleştirim hala geçerli bu oyunda da Moriarty'e dair bir şey göremedik. Umarız 2016'daki oyunda görebiliriz.

Son olarak oynanış dışı özelliklerden bahsetmek gerekirse oyunu düşük ayarlarda oynamam gerekti bilgisayardan dolayı ve gündüz zamanı dış mekanda geçirdiğimiz sürede çok sıkıntı yaşadım grafik bakımından. Karşılaştığım sorunların resimleri steam hesabımda paylaşılmış durumda. Yerler bembeyaz, havada uçan ağaçlar vs vs gibi olmaması gereken sorunlar vardı. İyi bir sistemde bu sorunlarla karşılaşacağınızı sanmıyorum ama orta-düşük dereceli sistemler için kötü olmuş.

Özetlemek gerekirse kesinlikle oynamanız gereken bir oyun. Özellikle Türkçe dil desteği gelmişken kaçırmamanız gerekir.

Oyunu hala oynamamış olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Kötü karakterleri bile sevdirebilen oyunların sayısının az olduğunu düşünüyorum ve bu oyunun kötü karakterlerini bile gerçekten seveceksiniz.

Açık dünyanın zaten herkesce bilindiğini düşünüyorum. Oyunda crafting sistemide mevcut. Farklı hayvan derilerini toplamanız onlardan cüzdanlar silah askılıkları çantalar vb şeyler yapabiliyorsunuz. Birden fazla silah taşımanız için de bunları yapmanız gerekiyor.

Bunun haricinde oyun kapağındaki kafası kuma gömülmüş olan adam oyunun içinde de mevcuttur. Bulunca bir başarım kazanıyorsunuz.

Oyun gerçekten başarılı, Sherlock Holmes sevenlerin bayılacağı türden bir oyun. Sherlock sevmeyen tayfa sever mi sevmez mi bilemiyorum çünkü bu oyunda zorlayıcı bulmalar, olaylar üzerine analiz yapma gibi işlemleri yapmak durumundayız ve bu oyuna zevk katan unsurlar bana göre.

Bulmaları eksiksiz çözdüğünüzde bütün başarımları kazanıyorsunuz diyebilirim 1 tanesi hariç. Santajcı başarımını kazanmanız için oyunun başından beri yapmanız gereken 3 davranış bulunmakta.
---Spoiler---


* İlk cinayette pedere santaj yapmak (gözü korkmayacak ama devam etmeniz lazım)
* Mezarda bulduğumuz çocukları korkutarak santaj yapmak
* Watson ile Sherlocku ararken karşımıza çıkan dünyalar güzeli kadına oteline girmek için santaj yapmak.

---Spoiler---

Bu üçünü yaptığınız takdirde başarım geliyor.

Oyunda filmdeki gibi dövüş sahneleri, silah kullanma sahneleri mevcut değil. Fakat eksikliğini hissettirmedi. Oyun hakkında tek kötü diyebileceğim Moriarty'e biraz özenilmemiş olması konusudur. Daha zorlayıcı bir Moriarty beklerdim. Son oyunu türkçe eklentisi gelmediği için oynamadım umarım orada geri dönmüştür, bu kadar kolay olmaması gerek.

Sonuç olarak kesinlikle oynamanız gereken oyunlardan birisi diyebilirim.

Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz.

Öncelikle bazı yerlerde sağlam ingilizce isteyen bir oyun, Türkçe dil desteği olsaydı çok güzel olurdu diye düşünüyorum. Gelelim oyuna, oyun çok gerçekci ve bir o kadarda zor. Piyasada bulunan diğer fps oyunlarını unutun çünkü bu oyun o şekilde elime silahı alayım, gireyim kahraman olayım çatur çutur herkesi indireyim modunda bir oyun değil. Oynanış olarakta kendinizi gerçekten bir asker gibi hissettirebiliyor.

-Acilen hava takviyesine ihtiyacımız var. Ghf30 (Golf.Hotel.Foxtrot.30 Harita üstündeki koordinat kodları) tarafından ağır makineli tüfek atışlarına maruz kalıyoruz! Güney’deki fabrikanın bacasında bulunan keskin nişancılar bizi köşeye sıkıştırdı! Başımızı havaya kaldıramıyoruz, ama en son baktığımda karadan bize doğru gelen T80 tankları ile aramızda 60 metre kadar bir mesafe vardı. Koordinatları yoll…. şeklinde cümleler kurdurabiliyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi herkesin oynayabileceği bir oyun değil. Oyunun kontrol mekanizmasına alışmanız için saatlerin geçmesi gerekiyor. Savaş alanında planlı hareket etme ve sabır gibi özelliklerinizin bulunması gerekiyor. Bazen bir yere sıkışıp 5 dakika bekleyebilirsiniz. Bunlar bazı insanları sıkabiliyor fakat bana göre oynayışa güzellik katan unsurlardır.

Haritadan bahsedecek olursak devasa bir haritaya sahip öyle kolay kolay gezip her yerini bitirmeniz pek mümkün gözükmüyor. Saatlerinizi alacaktır. Haritanın büyüklüğü ise yaklaşık olarak 270 km² olarak belirtiliyor.

Oyunu tek başınıza hikaye modunu bile oynasanız yeterince zevk alıyorsunuz. Buna rağmen zevki daha üst noktalara çıkarmak isterseniz tabiki multiplayer özelliği oyunda mevcut. Birçok server bulunmakta ve farklı oynanış modlarınıda içerisinde barındırmakta. Örnek olarak Dayz modunu söyleyebilirim. Sanki sadece Arma 3 değilde yanına ek olarak Dayz almışsınız gibi bir güzellikte geliyor. Yazının başında yakındığım Türkçe olmayış durumunu Türkçe serverler sayesinde birazda olsun atlatabiliyoruz. Oyunda Türklerin bulunduğu çeşitli serverler mevcut ve hikayeden çıkayım birazcık eğleneyim, milleti trolleyeyim, adam kaçırıp böbreğini çalayım, birini rehin alıp ona her türlü işkenceyi edeyim, ağaçtan elma toplayatıp gibi düşüncelere sahipseniz Türkçe rpg serverlerde bu düşüncelerinizi uygulayabilirsiniz. Gayet eğlenceli bana göre.

Oyun hakkında yazılacak birçok özellik var fakat ben çok oynayamadığımdan bunları yazmak durumunda kaldım. Ve oyun gerçekten sağlam bir sistem istiyor. Ben en düşük ayarlarda hikaye modunu 20-30 fps civarında oynadım gönül isterdi ki adam akıllı bir pc ile oynayalım fakat yinede bu özelliklere rağmen oyundan zevk alabildim.

Sonuç olarak oyun şuan indirimde yukarıda belirttiğim özelliklere sahipseniz bu tür oyunlara ilginiz varsa indirimdeyken düşünmeden almanızı tavsiye ederim.

Hilelerin bir an önce son bulması gerekiyor. Hileler olmasa güzel oyun.