Установить Steam
войти
|
язык
简体中文 (упрощенный китайский)
繁體中文 (традиционный китайский)
日本語 (японский)
한국어 (корейский)
ไทย (тайский)
Български (болгарский)
Čeština (чешский)
Dansk (датский)
Deutsch (немецкий)
English (английский)
Español - España (испанский)
Español - Latinoamérica (латиноам. испанский)
Ελληνικά (греческий)
Français (французский)
Italiano (итальянский)
Bahasa Indonesia (индонезийский)
Magyar (венгерский)
Nederlands (нидерландский)
Norsk (норвежский)
Polski (польский)
Português (португальский)
Português-Brasil (бразильский португальский)
Română (румынский)
Suomi (финский)
Svenska (шведский)
Türkçe (турецкий)
Tiếng Việt (вьетнамский)
Українська (украинский)
Сообщить о проблеме с переводом
Tavuk almaya karar verdim. doğruca markete koştum. et ürünleri bölümünden aldım bütün halindeki pilicimi. ödemeyi de yaptıktan sonra atladı arabama ve geldim evime. pilicim güzelce pakete yerleştirilmişti. kibarca açtım pakedi. ve , kalp atışlarımı hızlandıran , tahrik edici o manzarayla karşılaştım ...
asaletli sikim adeta donumdan dışarıya çıkmaya çalışıyordu , taş gibi olmuştu ... tavuğun pembe ♥♥♥♥♥♥ önümdeydi. dayanamadım... okşamaya başlkadım , şaplak attım , parmakladım , iki üç dil darbesi attım ...
asaletli sikim çoktan donumdan dışarı çıkıp avını aramaya başlamıştı bile. yavaşça donumu sıyırdım. sikimi okşamaya başladım ve artık hazırdı. tavuğun pembe ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥ sikmeye başlamıştım.