Reseñas recientes de Mithrandir

2020 yılındaki ilk gösteriminden beri heyecanla takip ettiğim, o zamandan bu yana epey gelişen ve inanılmaz bir potansiyele sahip olan; ancak oyuncuya ''tamamlanmış bir oyun'' tecrübesi sunabilmek için hala uzun bir yola sahip bir oyun diyebilirim.

Oyunun yapımcıları her ne kadar tutkulu ve yetenekli olsalar da gerek bütçe, gerek eleman, gerek de tecrübe eksikliğinden ötürü oyunun gelişimi haliyle yavaş ilerliyor. Yani alacaksanız oyunun tamamlanmış bir şekilde oynayabilecek bir duruma gelmesine en az 2-3 senesi olduğunu bilerek alın.

Öncelikle oyunla alakalı her şeyi gerçekten sevdim ve tavsiye ediyorum. Benim sıkıntım oyunun kendisiyle değil, Türkiye'den oynarken yaşadığım deneyimle.

Maalesef ki oyunda ne Türk sunucusu var, ne de en azından İngilizce anlaşabileceğimiz 140 pingin altında olan bir sunucu var. Yani oynamak istiyorsanız ya İngilizlerle aşırı laglı bir şekilde, sağa sola ışınlanarak oynayacaksınız, ya da 60-70 pingli Alman sunucularında hiçbir şey anlamadan Almanca konuşan takıma ayak uydurmaya çalışacaksınız. Hell Let Loose'un taktiksel bir temeli olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda takım arkadaşlarınızla iletişim kuramamak oyunun eğlencesini büyük ölçüde düşürüyor diyebilirim.

Squad ile Hell Let Loose arasında kalırsanız bahsettiğim sebeplerden ötürü kesinlikle Squad'ı seçmenizi öneriyorum.

Backrooms ve Liminal Space temalarını sevenler için güzel, kısa ve ucuz bir oyun.

Oyun 30dk civarı, benim gibi oyalanırsanız 40dk falan sürüyor. Grafikleri, ses tasarımı ve müzikleri gayet kaliteli. Diğer korku oyunları gibi size sürekli jumpscare fırlatmak yerine oyunun korku elementi bulunduğunuz alanlardaki atmosferik gerilime dayanıyor.

Çok ucuz zaten, mutlaka alıp oynayın.

BETON BRUTAL için rahatlatıcı ve aynı zamanda gerici bir atmosfere sahip, keyifli bir parkur-platform oyunu diyebiliriz.

Oyunda bir çukurun dibinde başlıyoruz ve etrafımızdaki objelerle parkur yaparak bu çukurun tepesine ulaşmamız bekleniyor. Ancak yukarıya sadece tek bir yol yok, oyunda ilerlemek için etrafımızda birden fazla parkur ve kısayollar bulunuyor. Oyundaki parkurlar ilk başta epey kolay başlasa da gittikçe zorlaşıyor ve sürekli yeni mekanikler ekleniyor. Oyunda herhangi bir checkpoint (kayıt noktası) bulunmuyor, bunun yerine oyun sürekli olarak mevcut konumunuzu kaydediyor. Yani en ufak bir hata yapıp aşağı düşerseniz en baştan yukarı gelmek zorundasınız.

Oyunun kontrol ve mekanikleri zamanında herkesin oynadığı Minecraft parkur haritalarını andırıyor diyebilirim.

İçerdiği hayvanların gerek sayısı, gerek kalitesi , gerek de çeşitliliği açısından oyunun bu zamana kadarki en iyi DLC'lerden biri diyebilirim. Fiyatı daha yeni olduğu için diğer DLC'lere kıyasla bir tık daha pahalı, ancak bir DLC almayı düşünüyorsanız bu en iyi seçeneklerden biri...

Fikir hırsızı ve para gözlü yapımcılar tarafından yapılmış 30 dakikalık bir yürüme simülatörü. Bu 30 dakikakın da sadece son 3 dakikası falan gerçekten korku sayılır. O kısmı da korkunç bulan hayatında gerçek bir korku oyunu oynamamıştır.

Zoo Tycoon benzeri oyunlara illginiz varsa kaçırmamanız gereken bir oyun!

Ancak hayvan tarafından çok inşa tarafına önem veriyor ve bu inşa mekaniklerini öğrenmeniz gerçekten uzun sürebiliyor.

Oyunun tek gerçek sorunu ise neredeyse her şeyin DLC ile satılması, yani sırf ana oyunu alacaksanız tavsiye etmem ancak Deluxe Edition, yanına da 1-2 DLC kaparsanız gerçekten eğlenebilirsiniz.

Bu DLC ile oyunumuza 3 adet yarı otomatik modern savaş tüfeği geliyor! Üstelik bu tüfekler Buffalo ve Bizon dışındaki oyundaki tüm türleri kapsıyor.

ZARZA-10 308.: M1 Garand ile hemen hemen aynı güçte olan bu silah benim yeni favorim. Özellikle orta ve büyük boydaki hayvanları avlamak için kusursuz, yarı otomatik olması onlar daha ateş ettiğinizi bile fark etmeden sürüdeki 3-4 hayvanı düşürebileceğiniz anlamına geliyor. Uzun mesafelerde bile isabetli ve gayet hızlı öldürüyor, daha ne istenir ki?

ZARZA-15 223.: Bu M-16 çakması gibi görünen bu tüfeğimiz küçük-orta boyutlardaki hayvanlar için harika. (Tilki, çakal, rakun vb.) Yarı otomatik olması onu oyunun başında verilen 242. tüfeğinden çok daha iyi kılıyor. Bazı ufak geyik ve keçi türleri için de kullanılabilse de onları öldürmesi bayağı sürüyor, yani bunu kullanacaksanız sadece küçük hayvanlarda kullanın. İsabeti ve sekmesi gayet iyi.

ZARZA-15 22LR: Sadece hindi, ördek, tavşan gibi ufak türlerde kullanabileceğiniz güzel ve pratik bir silah. Yine de bunun için oyunda daha iyi seçenekler bulunuyor.

Yani alacaksanız ilk iki bahsettiğim (özellikle ilk bahsettiğim) tüfekler için alın, kesinlikle tavsiye ederim!

Oyunun oyuncuya sunduğu deneyim çöp. Hele ki yeni bir oyuncuysanız, oyunun size öğretmediği saçma ötesi mekaniklerini öğrenmeye çalışırken 200 level hayatsızlara karşı oynamaya zorlanacak ve eğlencenin E'sini unutacaksınız.

Bu sebep bile almamaya yeterken diğer sebeplere de kısaca değineyim;

-Oyunun yeni oyuncu deneyimi leş ötesi;
-Eşleştirme sistemi yok, yeni alan oyuncu 3000 saati olan adama karşı oynuyor. Sıfır eğlence.
-Oyunun dövüş mekanikleri kötü ve tecrübeli oyuncular tarafından kolayca kötüye kullanılabiliyor.
-Oyuncu kitlesi aşırı toxic, chat ırkçılıktan ve ana bacı küfürden geçilmiyor. Nadiren komik kişilerle karşılaşabiliyorsunuz ve o anlarda keyifli olabiliyor.
-Oyunun yapımcıları kendi oyunlarını oynamayı bile bilmiyor, boktan olan dövüş sistemini değiştirmiyorlar. Onun yerine içinde 2 tane zırh olan DLC'ler çıkarıyorlar.

Ve bu sebeplerden dolayı oyunu yeni alan herkes kısa bir süreden sonra oyunu bırakıyor, bırakmayan azınlık da o bahsettiğim tryhardlara dönüşüyor.