197
ΠΡΟΪΟΝΤΑ
ΜΕ ΚΡΙΤΙΚΗ
790
ΠΡΟΪΟΝΤΑ
ΣΤΟΝ ΛΟΓΑΡΙΑΣΜΟ

Πρόσφατες κριτικές από τον Rust In Peace

< 1 ... 12  13  14  15  16 ... 20 >
Εμφάνιση 131-140 από 197 καταχωρίσεις
7 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
3 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική αστεία
80.1 ώρες συνολικά (60.6 ώρες όταν γράφτηκε)
Her sene bildiğimiz NBA 2K16 işte. Kadroları değiştir, biraz grafikleri güçlendir, oynanışa gerekiyorsa el at falan bas her sene mis gibi olay. Bu gayet sinirlenilebilecek bir durum ama beni daha da çok kızdıran bambaşka bir mevzu var.

Zorluk sistemi resmen adaletsiz. Zorluğun artmasıyla yapay zekayı biraz daha güçlendirirsin, belki şut/savunma oranını biraz değiştirirsin falan. Hayır abi bu oyun resmen siz zorluğu arttırdığınızda herşeyi abartıyor. My Player modunda oynuyorum, SG bir üçlük oyuncusu yaptım. Aynı noktadan leblebi gibi sayı atarken neredeyse %70-80 gibi bir üçlük yüzdesine sahipken zorluğu arttırdığım anda bırakın oranın düşmesini falan resmen üçlük atmam engelleniyor oyun tarafından. Yapay zekanın iyileşmesi oyunu zorlaştırıyor falan diyebilirsiniz alakası bile yok. Bomboş kalsanız dahi resmen oyun o sayının girmesini engelliyor perfect atsanız dahi. Aynı durum sadece şutlarınızda değil, içeriye girme çalışmalarınızda da devam ediyor. İçeride topla buluştuğunuzda insanüstü refleksler vermeye başlıyor oyuncular. Kalktığım her şuta resmen 3 kişi bloğa kalktı. En son sinirlerimi de hoplatan zaten 2-3 tane ard arda smaç kaçırmam oldu. Takımınızdaki oyuncularda bu cenabetlikten etkileniyorlar tabiki, bomboş şutları kaçırmaya başlıyorlar. Rakip oyuncularda ise durum tam tersi. 5 kişi ile Shaq'ın önünü kapatsanız %100 foul atacak neredeyse o raddeye varıyor. Siz bir oyuncuyu kaçırdığınızda önünden bile geçip smaçlasa bir takım arkadaşınızın umrumda olmuyor, siz aynı şekilde topla buluşsanız resmen karşı takım tüm diğer oyuncuları unutuyor ve size kilitleniyor, pas geçirebilirseniz zaten assist oluyor, eğer ai saçmalamazsa.
Siz siz olun ai'a karşı oynamayın bu oyunu.

Müzikler konusuna gelirsek, ben oyunun seslerini komple kapatarak oynuyorum öyle söyleyeyim. 3 tane DJ tutmuşlar oyunun müzikleri için onlarda kendi çer çöpünü doldurmuş. Tarza uzak bir insanım eyvallahta tarzını seven insanları bile mutlu edeceğini sanmıyorum müziklerin ya.

Bu arada atladığımı farkettiğim bir nokta var. Oyun içi satın alma da mevcut. Eğer paranızı basarsanız mis gibi karakterle başlayabiliyorsunuz oyuna. Öyle az buz bir miktarda değil gayet ciddi para ile bu. Parasını verip aldığınız bir oyunda hala oyun içi satın almanın olması resmen şaka bana göre. Ve bu saçmalığı satabilmek için resmen oyun size oyun parasıyla don bile satıyor. Aynı para ile oyuncunuzu geliştiriyorsunuz falan, hani tam bir komedi bu tarafı da oyunun. Free to Play oyun mu lan bu?

Güncel kadroları eğer 2K12'ye eklemenin bir yolu varsa 2k12 oynayın, boşverin bu 16'yı ya tam bir saçmalık. Size oyun oynatmak falan değil amacı resmen sabrınızı test etmek.

Daha genel bir yorum istiyorsanız abi XCOM'u, Civ'i falan bilmem de 2K'den parasıyla alınacak tek seri Bioshock. Geri kalan oyunları indirirken harcadığınız zamana, elektriğe değmez.
Αναρτήθηκε 22 Δεκεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
6 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
3 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική αστεία
2.7 ώρες συνολικά
Çok bayık bir dövüş mekaniği var. Üzerinize 10-15 tane düşman salan bir oyunda bir düşmanı öldürme süresi 1 dk. Oyun uzun gelsin diye yapılmış olan şey gayet ortada kısacası.

Hikaye falan zaten yok. Prensesler kaçırılıyor git kurtar. Niye birşeyler yazıp kasalım ki demiş adamlar. Yeni nesil bunu seviyor zaten, skip skip skip oyunu oyna geç işte çok sorgulama.

Savaş dinamikleri sıkıcı demiştim, zaten normal bir düşmanı öldürmek için genelde aynı tuşu spamliyorsunuz. Boss fightlarda bir farklılık aradım, kesinlikle bir farklılık yok. Az atak dodgela, sonra yine spamle. Atak spamlemezsen büyü de spamleyebilirsiniz kısacası.

4 kişilik bir arkadaş ekibi ile Skype'da vesaire keyifli vakit geçirtebilir. Ama bayık yapısı, üzerine birde kendisini sürekli tekrar eden yapısı, bir de üzerine ufak bir hikaye arkı koyulmayıp boş boş her bölümün sonunda kaçırılan prensesi kurtarmaya çalışmanız hafif dikkatli oynadığınızda sıkıyor, bayıyor.

Kesin çarmıha gerecek kişiler çıkacak beni. Alın başınıza çalın bu oyunu. Multiplayer da multiplayer diye direte direte içleri bomboş, sırf eğlencelik oyunlar çıkıyor işte sayenizde. Açık açık soruyorum şu oyunun Call of Duty Zombi modundan ne farkı var yani? Aynı bok, önüne düşman çıksın spamle, işte bi ekstra boss var ona biraz daha uzun süre spamle devam et, sorgulama ne yaptığını, sen öldür zamanını.
Αναρτήθηκε 1 Δεκεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
8 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
21.1 ώρες συνολικά (18.1 ώρες όταν γράφτηκε)
Saatlerce uzun olmamasının yanında sizi hayvan gibi tatmin edip mutlu edebilecek nadir yapımlardan Undertale.

Bu oyun, gerçekten bir oyuncunun ne beklediğini bilen bir kişi elinden çıktığını fersah fersah belli ediyor. Her anlamıyla inanılmaz harika bir oyun.

Senaryo konusunda açıklama yapmayı düşünmüyorum. Ancak her karakter inanılmaz başarılı, önüme çıkan en ufak npc yi bile hatırlıyorum. Ve açıkcası günümüzün sözüm ona rpgleri gibi çözüm, her zaman birilerinin ölmesi değil. Sadece sohbet ederek tüm karşınıza çıkan kişileri geçebiliyorsunuz. Düşman demek açıkcası içimden gelmedi.

Oynanış işe çok çeşitli. Sürekli yeni birşeyler çıkıyor karşınıza, oyunu inanılmaz dinamik tutuyor bu da. Boss savaşlarındaki farklı patternlar, ilerleyişte karşınıza çıkan, oldukça ilginç konseptler....

Müzikler konusuna girmek istiyorum, gerçekten çok başarılılar. Oyunu bitirdikten sonra şöyle bi tekrardan dinleyeyim dedim, 101 soundtrack var ve hepsini bir şekilde hatırlıyorum. Öyle özellikle dinlemeye de kasmadım, oynarken duyduğum sadece.

Ne olduğunu çok iyi bilen, ne yapmak istediğini mükemmel bilen bir oyun Undertale. 8 bit grafikleri çok kafaya takmıyorsanız, gerçekten iyi bir deneyim bekliyorsanız Undertale biçilmiş bir kaftan.
Αναρτήθηκε 30 Νοεμβρίου 2016. Τελευταία επεξεργασία 21 Νοεμβρίου 2018.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
15 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
2 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική αστεία
24.6 ώρες συνολικά (23.5 ώρες όταν γράφτηκε)
Etrafta çok yerden yere vuranlar olmuştu oyunu, açıkcası bitirdikten sonra tamamının yersiz olduğunu anladım. Kesinlikle güzel bir oyun Sleeping Dogs. Direk GTA kıyaslaması yapılmış, direk berbat, kötü falan denmiş. Gelin bakalım ne var ne yok.

Öncelikle hikaye. Wei Shen adlı bir gizli polisin Hong Kong'daki Sun On Yee adlı çeteye sızma hikayesini anlatıyor. Bu tarz hikayelere alışıksanız açıkcası biraz klişe olmuş bir senaryo yapısı hakim oyuna. Ha kötü mü, hayır sadece bilindik bir işleniş tarzı hakim. Kesinlikle fena değil, akıcı bir senaryoya sahip.

Oynanışa geldiğimizde, bu tarz açık dünya oyunlarında alıştığımız silahlı çatışmanın aksine oyun yakın dövüşü daha ön plana çıkartıyor. Batman Arkham dinamikleri hakim oyuna. Counter ve attack dinamiği üzerinden ilerliyor. Fena değil ama Batman'deki gibi akıcı bir dövüş yok. Biraz daha ağır ama fena değil.
Araç sürme mekaniklerinde ise oyun döneminin trendinin aksine arcade bir oynanış sunmuş. Kimisinin hoşuna gitmeyebilir açıkcası ben daha çok seviyorum bunu. Fakat bunun dezavantajı araç çeşitliliğini ortadan kaldırmış. Oyun doğrudan 2-3 kategoriye ayırmış araçları ve kullandığınız araç hangi kategorideyse tamamen o kategorinin dinamiklerine uyuyor. Class A olan iki aracın kısaca bir farkı yok görünüşleri dışında.
Yan etkinlikler ise oldukça çeşitli. Öncelikle oyunda birden fazla ilerlemeniz gereken alan var. Biri Polis deneyimi, diğeri çete deneyimi ve son olarak tanınırlık deneyimi. Tam doğru çevirileri bunlar değil ancak en mantıklı şekilde böyle açıklayabilirim. Her bir alandaki deneyim size farklı yetenekler açmanıza yarıyor. Çete deneyimi sanıyorum sadece ana görevden elde edilirken, polis deneyimi hem ana senaryo hemde ek görevlerle elde edilebiliyor. Tanınırlık deneyimi de yine aynı şekilde yan etkinliklerle elde ediliyor. Yan görevler için bile sıkmaması için ana dinamikleri az biraz boyayarak farklı şeyler çıkartmış ekip, yaparken genelde farklı birşeyler yaptığınız için baymıyorsunuz. Aynı görevi yaptığınızda oluyor bazen fakat arada o kadar fazla çeşit var ki çok fazla batmıyor gözünüze.
Onun dışında yine açık dünyaya değişik bir iki şey eklenmiş. Karaoke ilk aklıma gelenlerden. Ayrıca 3 ya da 4 farklı dükkandan gıda alarak can tamamlayıp ekstra pasif buff alabiliyorsunuz. Aşırı fark ettirdiğini söyleyemem, ama zaten aşırı ucuzlar, denenebilir. Onun dışında sokak dövüşü, tavuk dövüşü, poker gibi etkinlikler söz konusu.
Etrafta toplanabilirler var bu tarz oyunların geleneği olarak. Fakat bu kez işte hepsini topladın sana t-shirt ya da bir kuru achievement falan gibi ödüllerden öte daha güzel ödülleri var. Öncelikle Health Shrine'lar, 5 tane bulduğunuzda dışarda onlardan canınız %10 oranında artıyor. Bir de eski hocanıza ait sanıyorum Çin yıllarını temsil eden 12 adet biblosu var. Bunları topladığınızda size yine yakın dövüşte işinize yarayacak ek özellikler veriyor ve cidden işe yarayan şeyler. Özellikle bibloları toplamak çok zor değil, ana görev boyunca genelde önünüze çıkıyor. Ben kasmadan hepsini topladım. Shrine'lar biraz daha fazla olduğu için biraz kasmanız gerekebilir. Onun dışında bir de tanıştığınız insanlarla mini görevler var. Size toplanabilirlerin haritasını veriyorlar genelde, istenen aracı getirip para kazanma gibi ek şeylerde var.

Müzikler konusunda herkesi tatmin etmeyecek bir repertuarı olduğunu söylemem gerekli. Rock ve Metal dinleyicisiyim ben, özellikle roadrunner records'da çok iyi parçalar var. Opeth, Dream Theater, Machine Head, Trivium gibi hoş gruplar çalıyor. Diğer radyolardan birinde Deep Purple'a denk gelmiştim sanırım çok hatırlamıyorum. Diğer radyolara pek bulaşmadım, diğer radyolar arkada çalarken sıkıldım çoğu zaman, şarkı seçimleri herkese hitap eder cinste değil kısacası. Oyunun kendi müziklerindeyse öyle çok güzel bir soundtrack falan yok. Ortama uyuyorlar fakat tekrar dönüp dinlemezsiniz.

Aklıma gelen ve tahminimce herkesin inanılmaz rahatsız olacağını düşündüğüm bir iki nokta var fakat.

Kamera açıları. Çok başarısızlar. Dövüşürken kilitlenme sistemi var fakat kameranız otomatik olarak sağa sola dönmüyor. Karaktere çok yakın bir açıdan görüyorsunuz oyunu zaten. Arkanızda kalan birisi olursa genelde siz counterlayana kadar o hasarı yemiş oluyorsunuz. Araç sürerken de bu aynen olmakta. Özellikle geriye gideyim düzeltip aracı tekrar ilerleyeyim falan dediğinizde o kamera siz belli miktar düz ilerleyemedikçe saçma sapan bir açıda kalıyor.
Platforming tarafı. Çok güzel yapılmış üstte aslında bahsetmeyi unuttuğum bir nokta. Fakat arada çok güzel sapıtıyor. Koşarken böyle bir merdiven yüksekliğinde yere takılabiliyorsunuz. Ayrıca koşma tuşuna basarken yükseğe çıkacağınız yerde bir an önce tekrar basarsanız hızlı bir ilerme yapıyorsunuz. Keşke aynı tuşlar olmasaydı, farklı bir tuş olsaydı platforming eli daha az yorabilirmiş.
Direksiyondayken ateş etme. Acı veren bir dinamik kesinlikle. Ateş etme sırasında hedefi seçtiğinizde zaman yavaşlıyor skilleri aldığınızda fakat o yavaşlama siz aracı seçene kadar çalışmadığından kaza yapıyorsunuz arkadaki araçlarda genelde.Hedefleme açıldığında yavaşlasa zaman ya da tamamen bu dinamik kaldırılsa daha iyi olabilirmiş.

Son olarak DLC'ler, ana senaryo ile ilkinin hiç bağlantısı yokken ikincisinin çok ufak bir bağlantısı var, ama etkili bir bağlantı değil, DLC'ye zemin hazırlamak için. Oynamasanız çok birşey kaybetmezsiniz.
Αναρτήθηκε 26 Νοεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
6 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
363.8 ώρες συνολικά (45.4 ώρες όταν γράφτηκε)
2000'lerin başındaki 3rd Person Adventure oyunları hatırlıyor musunuz? Hani üzerlerinde belki de aylarca emek harcanmış, yazılan senaryo düşünülmüş, bölüm tasarımları, düşmanlar vesaire aklınıza gelecek en ufak detayda bile saatlerce emek olan oyunlardan bahsediyorum. Dark Souls, yıllar sonra o kafayla yapılmış bir oyun.

Öncelikle klavye/mouse kombinasyonu ile oynamak hala imkansız. Controller kesinlikle gerekiyor. Eğer elinizde yoksa bir tane edinin. Yoksa hiç bulaşmayın ilk bölümü bile geçemezsiniz.

Günümüzdeki oyunların çok büyük bir kısmı senaryoya bakıyorlar, buna bakarlarken oynanışı neredeyse ikinci plana atıyorlar ve oynamak kesinlikle işkence haline dönüyor. Kimi oyunlarda bunu tamamen es geçip sadece oynanışla uğraşıyor. Çöp bir hikayeyi oynamanızı bekliyor. Hatta bazısı senaryoyu falan komple fırlatıp atıp map tasarlayıp multiplayera salıyorlar sizi saatlerce boş boş multi deneyimi yaşıyorsunuz.
Dark Souls, içerisinde çok belirli olmasa da bir senaryoya sahip. Takip etmesi inanılmaz zor bir hikaye söz konusu. Uğraşırsanız ve saatlerce kafa patlatırsanız bunu oyun size veriyor ipuçları ile, ya da siz internetten sizin yerinize kafa patlatmış olan insanlardan öğrenebilirsiniz. Ben takip etmeniz taraftarıyım az daha ilerde açıklayacağım.
Oynanış tarafında Dark Souls, yeterince iyi bir oynanış sunuyor. Zıplama konusunda çok oyuncuya bırakıyor işi, zorlaştırıyor bu da belirtmem gerekli. Onun dışındaki tüm dinamikler gayet iyi ve yerinde.
Bölüm tasarımları mükemmel. Dark Souls evreninde gezerken bölümler sizi hayran bırakıyorlar çoğu zaman. Bir sürü farklı tasarıma sahip harita var ve bunlar oyunun senaryosuyla anlam kazanıyorlar. Misal Forest of the Fallen Giants'ın olayı ne, niye burada askerler var, niye askerler büyük bir taşlaşmış ağaçla savaşıyorlar, Purseur bossunun olduğu yerde niye turret var falan hepsi birer anlam kazanıyor. Onun dışında her gittiğiniz bölge birbirinden tamamen farklı. Iron Forge, Shrine of Amana, Dragenlic Castle, Black Gulch falan tamamen bambaşka alemler. Haritalarda sizi araştırmaya yönlendiren etkenler de oldukça başarılı, fakat her zaman için merak olumlu sonuçlar doğurmayabiliyor, dikkat etmek lazım.

Bu arada belirtmem gerekli, şöyle işleyen bir sistem var, her bölge en az bir tane bonfire'a sahip. Oyunun save ve teleport noktaları olan bu noktalarda duraklayıp ekipman yenilemesi yapabilirsiniz. Her bölge en az bir boss'a sahip, amacınız bölgedeki boss ya da bossları öldürüp ilerlemek. Bölge bossu öldüğü zaman genellikle o bölgeden ileriye gidiyorsunuz. O güzergahtaki son bossu keserseniz eğer zaten sizi primal bonfire'a yani majula'ya gönderiyor.

Oyun zor mu konusu herkesin kafasındadır. Açıkcası benim ilk oynadığım souls oyunu bu. Normaldede oyunları öyle üst seviye zorluklarda oynamam. Dark Souls, başlarda zor gelmiş olsada ilerledikten ve artık oyunu kavradıktan sonra o kadar da zor değil dedirtiyor gerçekten. Ancak oyundaki en ufak şey bile sizi tuzağa düşürüp öldürme üzerine düşünülüp uğraşılmış, dikkat etmenizi öneriririm. Çok ölmek, özellikle arkada soulları bırakarak ölmek kesinlikle oyununuzu daha da zorlaştırıyor.
Şunu belirtmem net gerekli, oyunun bir bitirmek için olan güzergahı var birde opsiyonel olarak size kalmış ilerleme yolları var. Opsiyonel olanlar ciddi anlamda zor. Ama oyunun ana ilerleyişi oldukça oynanabilir.

Multiplayer kısmı oyunun kendi içerisinde. Şöyle ki, multiplayer iki oyuncunun birbirine karşı durumuna göre şekilleniyor. Size yardım etmek için gelen kişiler olduğu gibi sizi öldürmeye gelen kişilerde olabilir. Aynı anda ikiside olabiliyor. Öldürmeye gittiğinizde olumsuz sonuçları oluyor mu açıkcası bilmiyorum ama yardıma gittiğinizde bir oyuncuya genellikle kaybedeceğiniz hiçbirşey olmuyor. Covenant adı verilen topluluklarda açıkcası bu multiplayer tarafında olan şeylerden size ekstra bonuslar verebiliyor. Misal Co-op için bir covenanta katılırsanız ve o covenant'ta fazlaca yardım ederseniz size katkısı var. Düello üzerine olanlara katılırsanız da size kazandığınız düellolarda ekstra getirisi var.
Birde tüm oyuncuların o bölgelere bıraktığı yazılar var, okumanızda fayda var onları eğer ilk defa oynuyorsanız. Genellikle yardım amaçlı yazılmış olsalarda bazen sırf trollüğüne de yazılmış olan yazılar olabiliyor, o yüzden orada yazanlarda özellikle ratingi yüksek olanlara dikkat edin.

Bunca yıl sonrasında Dark Souls, kesinlikle o seneler önce aldığım tadı tekrardan verdi. Eğer günümüzdeki gibi maksimum 7-8 saat süren, alabildiğine basit ve çizgisel oyunlardan sizde sıkıldıysanız, Dark Souls 2, paha biçilemez bir yapım.
Αναρτήθηκε 13 Νοεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
2 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
1 άτομο βρήκε αυτήν την κριτική αστεία
5.0 ώρες συνολικά (3.6 ώρες όταν γράφτηκε)
Açıkcası ne tavsiye ediyor, ne etmiyor gibi bir seçenek olsa işaretleyeceğim bir oyun Trine 3.

3. boyutun gelmiş olması oyunu baya kökten etkilemiş. Fizik puzzleları falan açısından söylüyorum bunu, açıkcası eski oyunda bolca olan bu dinamik burada oldukça azaltılmış. Ancak 3. boyutun getirdiği dinamikle alttan, üstten yürüme gibi seçeneklerin eklenmiş olması ufak bir keyif katmıyor değil. Ancak bunlara ilk bölümde alıştıktan sonra oyun oldukça basit hale geliyor.

Skill ağaçları komple kaldırılmış. Önceki oyunlardaki çok şey bu oyunda artık yok. Misal Amadeus sadece kutu oluşturabiliyor. Önceki oyunlarda köprü ve prizma dinamikleri ve sayısı oldukça iyiydi. Kaldırılmış olması çok mantıksız değil, sonuç olarak oyun ciddi anlamda kolaylaştırılmış. Zoya artık hanging rope'u belli noktalara atıyor, buz ve ateş okları gibi özellikleri tamamen yok etmiş halde. Sadece ipi ile artık bazı nesneleri çekebilmesi gibi bir yeni özelliği var. Pontius artık ikinci silahı olan çekici kullanamıyor ama artık kalkanı kullanarak süzülebiliyor.

Genel anlamda değerlendirirsek değişik bir deneyim Trine 3 diğerlerine oranla. Ayrıca senaryonun tamamlanmadığını da söylemem gerekli. İlerleyen DLC'lerin gelmesi olası. Önceki oyunları çok sevdiyseniz düşünülebilir. Onun dışında pek tavsiye edeceğim bir yapım değil Trine 3.
Αναρτήθηκε 27 Οκτωβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
1 άτομο βρήκε αυτήν την κριτική χρήσιμη
1.9 ώρες συνολικά (1.9 ώρες όταν γράφτηκε)
İçerik anlamında çok eksik. Ok belli bir oynanış ortaya koyulmuş ama onun üzerine herhangi bir ekleme olmamış oyunda. Bir iki hoş eklentilerle sevimli yapmaya çalışmış yapımcılar ama oyunun bence genel monotonluğunu kurtarabilir gibi değil. Tek amacınız parkurda ilerleme olmamalı. Ne bileyim en azından kıytırıkta olsa bir hikaye, üç beş tane toplanabilir şeyler falan bunlar bu tarz oyunları daha başarılı hale getiriyorlar. Misal Trine.

Bu arada en çok sinir bozan şeyde atlamalar sanıyorum. Atlayacağınız noktanın en uç noktasına gelmezseniz genellikle atlayamıyorsunuz. Biraz daha pay bırakılabilirdi bence boşu boşuna aynı şeyi yapmaya kastırıyor.

Özet olarak, çok basit bir oyun. Eğer beklentiniz basitlikse evet bu oyun güzel, ama güzel bir oyun bekliyorsanız o zaman net Trine'a bakın.
Αναρτήθηκε 19 Οκτωβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
1 άτομο βρήκε αυτήν την κριτική χρήσιμη
2 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική αστεία
0.0 ώρες συνολικά
Berbat bir DLC ya. Hani şaka falan olsun diye demiyorum, aklınız varsa bu DLC'yi oynamayın. Tamamiyle kanser.
Αναρτήθηκε 18 Σεπτεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
9 άτομα βρήκαν αυτήν την κριτική χρήσιμη
121.2 ώρες συνολικά (22.5 ώρες όταν γράφτηκε)
Simulasyon oyunlarından gram haz etmeyen beni olabildiğince memnun etmiş bir oyun olmuş kesinlikle Cities: Skylines.

Açıkcası simulasyon oyunların çoğunda, yapmaya çalıştığı şeyi elinden geldiğince başarılı yapmaya uğraştığından işin oyunlaştırma kısmı hep sönük kalmakta. Önünüze çok kısa sürede erişilebilir hedefler koyuyorlar genelde çoğu zaman bu hedefe ulaştıktan sonra da oynama hissiyatınızı kaybetmenize sebebiyet veriyor çoğu simulasyon. Cities: Skylines ise hem simulasyon tarafını iyi başarıp hemde bunu güzel bir şekilde oyunlaştırarak harika bir iş çıkartmış.

Oyun ciddi anlamda uğraştırıcı şeyler sunuyor size. Başlarda oldukça kolay görünen bir sistemle sizden şehrinizi oldukça büyütmenizi bekleyen oyun, şehrin aşırı büyümesinden sonra şehirde oluşan sorunlardan ötürü tüm düzeninizi tekrardan kurmanıza zorluyor. Misal başlarda tek şeritli yollar tercih ederken ciddi anlamda büyümenizden sonra artık altı şeritli yollar, göbekler falan yapmanızı ve bunu olan düzeninizin tam ortasında yapmanızı bekliyor oyun. Veya sürekli değişen beklentilere karşı reaktif olmanızı bekliyor. Yaptığınız her yatırım her zaman artı değil, ufak tefekte olsa eksileri var ki bence çok başarılı olmasında ayrı bir etmen.

Başlangıçta kesinlikle ufak bir yardım olması amacıyla oyunu oynayanlardan izlemenizi tavsiye ederim. Oyuna dair başlangıç ayrıntılarını onlardan öğrenmeniz çok işinize yarayabilir. Yoksa daha başta şehri kasaba yapmadan sorunlar yaşamanız oldukça olası. Gerçekten dikkat edilmesi gereken çok etmen de olduğuna değinmeden geçemeyeceğim. Çok basit bir örnek, suyun akış yönü oyunda çok önemli bir nokta. Siz kanalizasyonunuzu suyun aktığı yönde koyar ve arkasına su altyapınızı kurarsanız tüm şehri hasta edip orada oyunu kapatmanız gerekebilir. Ya da trafik durumuna dikkat etmezseniz elektrik üreten fabrika kömür alamayacağından tüm şehirde genel elektrik kesintisi yaşatabilirsiniz. Başlangıçta bu gibi sorunlar olurken ilerde çevre kirliliği, yerleşim/ticaret/sanayii alanlarının ayrımı, baraj yapımındaki sorunlar gibi şeylerle uğraşıyorsunuz ve oyun kendini bu şekilde de dinamik tutmayı başarıyor.

Grafik konusunda ise oyun ciddi anlamda çok iyi durumda. Ayrıntı detayı bir harika. Düşük kalitede oynamama rağmen bina üzerindeki bannerlar bazen okunabilir oluyorlar. Ben açıkcası bu denli bir ayrıntı detayı beklemiyordum. Bunu da kesinlikle en ufak performans kaybı yaşatmadan sağlaması daha bir şahane durum.

Sözün özü, eğer şehir kurma tarzında bir oyun ve simulasyon arıyorsanız Cities: Skylines şahane bir yapım. Oynanışıyla, dinamikleri ile grafikleri ile harika bir iş çıkartılmış. Sıkmadan sizi saatlerce başında tutabiliyor.
Αναρτήθηκε 16 Σεπτεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
Κανένας δεν έχει αξιολογήσει ακόμη αυτή την κριτική ως χρήσιμη
11.7 ώρες συνολικά (10.5 ώρες όταν γράφτηκε)
Ne çok güzel bir oyun, ne de çok kötü bir oyun. Oynamak için yeni birşeyler aramıyorsanız gerekli değil o kadar da. Oynamamış olmanız çok birşey kaybettirmez.
Αναρτήθηκε 6 Σεπτεμβρίου 2016.
Βρήκατε χρήσιμη αυτήν την κριτική; Ναι Όχι Αστεία Βραβείο
< 1 ... 12  13  14  15  16 ... 20 >
Εμφάνιση 131-140 από 197 καταχωρίσεις