Recent reviews by Khajeysi

Biraz oynadım güzel oyuna benziyor

Bundan yıllar yıllar önce, 12 yaşlarındayım o zaman, ortaokula gidiyorum. Sabahçı-öğlenci durumu vardı o zamanlar bilenler vardır. Ben sabah şafak operasyonuna gider gibi okula gidip öğlen okulu biten gruptandım. Okuldan sonra eve gider yemeğimi yer hemen evden çıkardım. Sonra ver elini internet kafe..

İnternet kafede büyüyen çocuklardan biri olarak bu efsaneyi ilk orada gördüm ve oynadım. Bakıyorduk abiler multiplayer'da silahlarını falan şekillendirip beraber oynuyorlar, özeniyorduk. Öyle öyle bizi de aldılar aralarına derken multiplayer'ına saatlerimizi gömdük zamanında bu oyunun.

Hikaye modunu ondan daha sonraları oynamıştım. Aklımda hep çok beğendim diye kalmıştı ama hikayeyi asla hatırlayamıyordum. Madem dedim durum bu, hem güzel olduğunu hatırlıyorum hem de hikayeyi hatırlamıyorum, ''neden tekrar oynamayayım ki?'' diye sordum kendi kendime ve oyunu indirimde satın alıp bir oturuşta bitirdim. Gerçekten bitirirken çok keyif aldım ve oynarken bazı sahnelerin hafızamda fotoğraf olarak kaldığını fark ettim. Bu oyunun bende yerinin ayrı olmasından dolayı bu bana çok güzel hissettirdi.

Oyunun yapıldığı zamanı düşünürseniz, vuruş hissi ve sunduğu görsellik bence gayet ideal. Keskin nişancı olduğumuz bir bölüm var ve bu bölüm bile, çoğu keskin nişancı oyunundan çok daha güzel hissettiriyor. Hikaye kısmının oynanış süresi 5-6 saat civarında. Evet biraz kısa kalıyor olabilir ama buna kesinlikle değer. İngilizce oynamak istemeyenler için Türkçe yaması da var internette. İndirime girmesini bekleyip almanızı tavsiye ederim. Kesinlikle oynayın ve oynattırın.

Hayatım boyunca oyunlarda grafik takıntım olmadı, özellikle de hikayeli oyunlarda. Bu yüzden oyunlarda benim için önemli olan, anlattığı ve hissettirdiği şeyler oldu hep. Bu oyun da tam olarak bu bahsettiğim durumun ortaya konmuş çok güzel bir eseri olmuş.

Sabah uyandım, kahvaltımı yaptım, çayımı demledim ve bir bardak çayımı alıp bilgisayarımın başına geldim. Konusu ilgimi çektiği için ''daha sonra oynarım'' diyerek bir ara alıp indirdiğim bu oyuna gözüm çarptı ve o an oynamaya karar verdim. Gerçekten ne kadar doğru bir karar verdiğimi oyunu bitirince daha iyi anlamış oldum.

Biz bir şirkette çalışan iki doktoru yönlendiriyoruz bu oyunda. Bu şirket, insanlara ölmeden önce arzu ettikleri son şeyi satıyor. Hasta yatağında ölümü bekleyen bu hastamız ise bize Ay'a çıkmak istediğini söylüyor ve bu şekilde maceramız başlıyor. Sanal gözlüklerimiz ve teknoloji harikası makinemiz ile hastamızın anılarına giriyor, anılarından yararlanarak o sanal dünyada onun bu isteğini gerçekleştirecek yolu ve anıları bulmaya çalışıyoruz fakat olaylar bambaşka yerlere gidiyor. Bir insanın anılarını dinlemeyi değil bire bir izleyebildiğinizi ve o an hissedebilecek olduğunuz şeyleri ve o merak duygusunu bir hayal edin.. İşte bu oyun size bunu mükemmel bir şekilde sunuyor.

Sizin dışarıdan çok basit olarak gördüğünüz olaylar, sonuçlar ve nesneler aslında empati yapıp içine biraz da duygusallık ekleyebildiğiniz zaman sıradan olmaktan çıkıyor. Bu gerçek hayatımızda da böyle. Bana kalırsa bu oyunda anlatılan ve hissettirilen şeylerden kendinize de pay çıkararak gerçek hayatınıza entegre edebilirseniz empati yeteneğinizi de geliştirebilecek bir oyun olduğunu düşünüyorum.

4-5 saat aralığında bir oynanış süresi var ve ben oturup tek solukta bitirdim. Oyunun kendisi kadar müziklerine de hayran kalmamak elde değil. Kesinlikle oynayın ve oynattırın diyor, ilk inceleme yazımı da bu oyun için yazmış bulunuyorum.