96
Arvostellut
tuotteet
462
Tuotetta
käyttäjätilillä

Käyttäjän PEZEVENG | Freaky③④ viimeaikaiset arvostelut

< 1  2  3  4 ... 10 >
Näytetään 11–20 / 96
10 henkilön mielestä arvostelu on hyödyllinen
2 käyttäjän mielestä tämä arviointi oli hauska
yhteensä 184.2 tuntia (8.9 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
Oyunun detaylarını azaltın!
Football Manager 2020 sürümü ile birlikte 500 binden fazla futbolcuyu içerinde barındırmaya başladı. Kırmızı ön planda oyun tasarımı ile bu yıl karşımıza çıkan FM 20’nin giriş ekranına da yeni özellikler eklendi. Kişisel profil bilgilerini girdiğimiz kısımda “Tecrübeli bir menajer misin?” sorusunu bizlere yönelten oyun, tecrübeliyim kısmını seçtiğinizde ek sorumluluklar ekranını bizlere açıyor. Bu sorumluluklar ekranı ile birçok sorumluluğu üzerinizden ekibinize devredebiliyorsunuz. Peki bu özellik ne işimize yarayacak? Bildiğiniz gibi FM 2012‘den sonra oyun içi birçok sorumluluk bizlere bırakılmış durumda. Bu da bazı oyun severlerin oyundan uzaklaşmasına neden olmuştu. Eğer sizde çok fazla detaydan sıkılıyorsanız oyun içi sorumluluklarınızı buradan ayarlayıp detayları minimum seviyeye indirebilirsiniz.

Football Manager 2019‘da olduğu gibi bir ana ekran bizleri bu oyunda karşılıyor. Sağ tarafa dizilmiş menü seçeneklerinden zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde yeni kariyerinizi başlatabiliyorsunuz. İstediğiniz takımı seçip, ligleri ekleyip gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra, oyunu başlatırken FM 2019 ile arasındaki hız farkını anlayacaksınız. Tabi bu bilgisayarınızın donanım performansına bağlı olarak değişiyor. Biz iki sürümü de aynı bilgisayarda test ettiğimiz için bu aradaki farklı anlayabiliyoruz.

Oyunun dikkatleri üzerine çeken kısımlarından birisi, başlangıçta karşınıza çıkan ekran olmuş diyebiliriz. Eski sürümlerde “gelen kutusu” bizleri karşılarken bu sürümde kendinizi bir toplantı odasında görüşmenin içinde buluyorsunuz. Karşınızda adınızın yazıldığı ve hangi takımla oynuyorsanız onunla imzaladığınız sözleşme ve haber duruyor.

Football Manager 2020 detaylarıyla birlikte oynamaya başladığınızda, sözleşmelerde bulunan yenilikler, artık monotonlaşmış oyuncu görüşmelerinin değişikliği ve gözlemleme kısmındaki farklılıkları görebiliyorsunuz. Alışılmışın dışında gözlemleme bölümünde birçok farklılık bizleri karşılıyor. Bu farklılıklardan ilki teknik ekibinizi yönetecek bir teknik müdürü işe alabiliyor olmanız. Diğer bir değişiklik ise kiralama yapacağınız durumlarda size yardımcı olması için kiralama görevlisini işe alabiliyor olmanız.

Daha keyifli maç motoru
Tüm bunları geçip, yenilikleri gördükten sonra maç motorundaki değişiklere biraz değinelim. Herkesin en çok beklediği kısımlardan biri olan maç motorunda da bazı değişiklikler yapılmış. Bunda ilk göze çarpan kısım, hava durumlarına göre statlarda olan değişiklikler. Bazı statlarda artık yağmurlu havada stat zemininde olan su birikintilerini görebilecek, karlı havalarda oluşan buzlanmaları takip edebileceksiniz. Ayrıca oyuncu hakaretlerinde yapılan düzenlemeler, daha gerçekçi bir deneyimi bizlere sunmak için hazırlanmış. Gol yediğinizde oyuncuların hareketleri ile oyuncu sevinmelerinde de birçok yeni düzenleme yapılmış.

Bahsettiğim kısımlar 3D maç motoru ile alakalı olduğunu söyleyeyim. Gelelim 2B oyun motoru kısmına, burada da birçok yenilik yapılmış. Yukarıda bahsettiğim tüm yenilikler, 2B maç motorunda da geçerli. Maçta bulunan su birikintileri ve buzlu alanlar 2B olarak gördüğümüz sahada da bizlerin karşısına çıkıyor. Ayrıca 2B maç motorunun daha akıcı bir hale getirildiğini söyleyelim.

Genişletilmiş kulüp vizyonu ile gerçekçi kariyerler yaratın
Football Manager 2020 sürümünde yapılan köklü bir değişiklik bulunmasa da, kulüp vizyonunda yapılan değişiklik neredeyse köklü bir değişiklik olarak kabul edilebilir. Genişletilmiş kulüp vizyonu ile birlikte, yöneticilerle daha fazla haşır neşir oluyorsunuz. Sezon öncesi ve sonrası yapılan değerlendirmeler sonucunda yönetimden bir harf notu alıyorsunuz. Bu aldığınız harf notu ile gözleminiz de bulunan futbolcuların maliyetini yönetime ödettirmeniz mümkün oluyor.

Yani gözlemlediğiniz, wonderkid oyuncularını kulüp bütçeniz yeterli olmasa bile yönetime kabul ettirip teklif gönderebiliyorsunuz. Ayrıca hayallerinizi süsleyen yıldız oyuncularla görüşmeleriniz olumlu geçse de, yönetime takılan oyuncular olabiliyor. Bu şekilde almak için gün saydığınız oyunculara, yöneticiler tarafından ambargo koyulabiliyor. Bu yenilik ise oyundaki gerçekçiliği artırmış olarak görünüyor. Siz siz olun yönetimin ambargo koyabileceği oyuncu için umut beslemeyin.

Daha detaylı kişilik bilgileri
Football Manager 2020 içerisinde bulunan sezon öncesi yeniliklerinden bir tanesi ile daha tanışalım. Olaylara verilen cezaları sezon öncesi artık belirleyebiliyorsunuz. Yani antrenmana izinsiz katılmama, bir gün boyunca kulübe gelmeme ve kartlardan doğan cezaları artık siz belirleyebiliyorsunuz. İsterseniz bir gün ile 2 hafta arasında bu cezaları değiştirebilirsiniz. Bu cezalarla birlikte katı bir teknik direktör ya da sakin bir teknik direktör olabilirsiniz.

Zamanı gelmişken, teknik direktörlük profilinizde bulunan detaylara artık profil kısmından ulaşabildiğinizi söyleyelim.. Kullandığınız profil kısmında, nasıl bir yapıya sahip teknik direktör olduğunuz belirtiliyor ve oyuncuların gözünde yönetim biçiminiz benimseniyor. Bu şekilde oyuncularla olan görüşmeleriniz, sizi tanıdıkları için değişebiliyor. Ayrıca oyun içinde sergilediğiniz tüm tutumlar kaydedilebiliyor ve bu oyun profilinize yansıtılıyor.

Juventus’u bulamadım nerede Juventus?
Football Manager 2020‘de bir lisans sorunu da Juventus ile çıktı. Eğer sizde oyunda Juventus‘u bulamıyorsanız İtalya liginde Zebre adında bir takım görüyor olacaksınız. Teknik ekip ve takım ismi değişik olarak karşımıza çıkan Juventus’ta, Andrea Barzagli’nin adı Federico Ranucci olmuş durumda.Lakin kormanıza gerek yok çünkü sadece antrenör ve takım ismi farklı olarak yapılmış, oyuncu isimleri orijinal olarak duruyor.

Ülkemiz için beklenen özellik olarak karşımıza çıkan VAR sistemi, Beta sürümünde sadece Türkiye Kupası‘nda uygulanmış olsa da tam sürümle birlikte ligimize de eklenmiş durumda. Yani Türkiye liglerinde oynuyorsanız, gerçekte olduğu gibi VAR sistemi de oyuna eklenmiş.

Football Manager 2020 Türkiye fiyatı
Sonuç olarak, birçok farklı noktada yeniliklerle karşımıza çıkan FM 2020, futbol sevenlerin beklentilerini karşılayacak gibi görünüyor. Eğer sizde detaylardan hoşlanıyorsanız, yeni sürümü oynamaya başlayabilirsiniz. Oyun şu anda Steam‘de 179 TL gibi bir fiyattan satışa çıkmış durumda. Oyun içinde kullanacağınız, Football Manager 2020 Editor uygulamasını ise 18 TL‘ye satın alabiliyorsunuz. İyi kariyerler..
Julkaistu 9. joulukuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
22 henkilön mielestä arvostelu on hyödyllinen
3 käyttäjän mielestä tämä arviointi oli hauska
yhteensä 5.5 tuntia (4.1 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
Başarılı bir hikaye, zekice hazırlanmış zengin bir dünya, hisleri ve geride bırakamadıklarıyla gerçekçi bir karakter...

İlk örneklerinden beri harika bir değişim geçiren ve sonunda 'seksi kadın' imajını gömüp yerine güçlü ve gerçek bir kadını oturtan Rise of the Tomb Raider, kendi içinde çıtayı oldukça yukarılara çekti.

Değişim 2013 yılında piyasaya çıkan Tomb Raider'la başladı. Babasının izinden giden ve onun yarım kalan, büyük araştırmasını devam ettirmek isteyen Lara'yı gencecik ve kırılgan bir insan olarak görmüştük. Yeni oyunda ise insan olduğunu unutmayan, fakat daha güçlü ve kararlı bir Lara ile karşılaşıyoruz.

Tomb Raider'da Lara'nın babasının araştırmasına devam ettiğini ve ölümsüzlük gücü verebilen Divine Source'u keşfettiğini görmüştük. Rise of the Tomb Raider da konuya tam da buradan devam ediyor.

Tomb Raider'ın bir yıl sonrasında geçen yeni oyunda önce Suriye, sonra da Sibirya'ya yolculuk ediyor ve Lara'nın babası Lord Richard Croft'un keşfettiği, fakat kimsenin inanmadığı Divine Source'un peşine düşüyoruz.

Oyunun Suriye'de geçen bölümü oldukça kısa ve hikayeye giriş niteliği taşıyor. Asıl olay ise Sibirya'ya adım atmamızla başlıyor.

Rise of the Tomb Raider, daha ilk dakikalarında bizi nasıl bir dünya ile karşılaşacağımız ve ne gibi zorluklara göğüs gereceğimiz konusunda bilgilendiriyor.

Açık gibi bir dünya...
Rise of the Tomb Raider için tam olarak açık dünya diyemeyiz. Özellikle belli haritalarda belli bölgelere ulaşmak için tek bir seçeneğiniz oluyor. Fakat yine de kendinizi kısıtlanmış gibi hissetmiyorsunuz.

Harita, bir önceki oyunda olduğu gibi farklı bölgelere ayrılmış. Her bölgenin kendi ilerleme yüzdesi, toplanacak özel eşyaları, yan görevleri ve tabii ki Tomb'ları bulunuyor.

Oyunda ilerledikçe bulunduğumuz bölgenin yerli halkı ile karşılaşıyoruz. Bu insanlar yüzyıllar önce bu topraklara gelmek zorunda kalmışlar ve ilk başlarda yabancıları pek de hoş karşılamıyorlar. Ki, niçin buraya gelmek zorunda kaldıklarını, niçin dünyadan izole bir hayat seçtiklerini ve niçin yabancıları sevmediklerini oyunun hikayesinde ilerledikçe öğreniyoruz.

Şunu kesinlikle belirtmeliyim ki Rise of the Tomb Raider harika gözüküyor ve oldukça başarılı bir atmosferi var. Divine Source arayışı sırasında Sibirya'nın tehlikeli topraklarına farklı gruplar, oluşumlar gelmiş. Fakat hiçbiri emeline ulaşamamış. Bu yüzden haritada gezerken bolca Yunan, Moğol ve Rus kalıntılarına denk geliyor, her birini inceleyerek Divine Source arayışında yaşananlar hakkında bilgi ediniyoruz.

Rise of the Tomb Raider harita ve dünya yapısının oyuncuya sunduğu en önemli özelliklerden biri de yan görevler. Bazen gerçekten de yerli halktan görev alıyor, bazen haritanın dört bir yanına dağılmış eşya/objeleri arıyor, bazen de seriye ismini veren Tomb'lara girişiyoruz.

Böylece istediğiniz zaman ana hikayeye ara verip kendinizi keşfe vurabiliyor, avlanarak haritanın ve dünyanın tadını çıkartmak ya da Tomb bulmacalarını çözmekle vakit geçirebiliyorsunuz.

Lara, babası gibi arkeolog. Bu yüzden farklı ve özellikle de eski diller konusunda bilgisi var. Fakat oyunda denk geldiğimiz işaret taşlarını okuyabilmek için sahip olduğu bilgi birikimini arttırması gerekiyor. Bu yüzden haritaya serpiştirilmiş eski eşya ve antik kalıntıları inceleyip ait oldukları toplumların dili hakkında daha fazla bilgiye sahip olabiliyor, daha sonra bu taşların üzerinde yazanı okuyarak etraftaki gizli objelerin yerlerini öğrenebiliyoruz.

Bunların yanı sıra etrafta bulduğumuz antik eşyalar, günlükler ve ses kayıtlarını inceleyerek Divine Source'a ulaşmak için yapılanları, fedakarlıkları ve yüzyıllar süren olayların gelişimini takip edebiliyoruz (Günlük ve ses kayıtlarına zaman ayırın, tüm bulabildiklerinizi okuyun/dinleyin. Emin olun, pişman olmayacaksınız).

Ayrıca harita, sürekli olarak sizi keşif modunda tutuyor. "Şurada ne var acaba?" dediğimiz birçok yerde eski bir yerleşim alanına ya da antik bir esere denk gelebiliyor, böylece oyunun ve dünyanın geçmişi hakkında daha fazla bilgiye erişebiliyoruz.

Rise of the Tomb Raider'ın dünyası sadece bunlarla sınırlı değil. Etrafta gezerken (ki, gerçekten de oldukça eğlenceli) bolca yaban hayvanı ya da yırtıcıya denk gelebiliyoruz. Oyunun neredeyse yaşayan diyebileceğimiz haritasında tavşan ya da geyik avlarken bir anda kurt ya da ayı ile karşılaşabiliyor, ve ya bir ağacın dalına yerleşip orada avını mideye indirmeye çalışan büyük bir kediye denk gelip adrenalin dolu anlar yaşayabiliyoruz.

İlk zamanlarda oldukça göz korkutan bu yırtıcı arkadaşlar, oyunda ilerleyip daha fazla silah seçeneğine sahip olduğumuzda ise peşlerinden keyifle koştuğumuz avlara dönüşüyorlar.

Peki bu arkadaşları avlamak ne işimize yarıyor?

Crafting ve Yetenek Sistemi
Crafting
Rise of the Tomb Raider da önceki oyun gibi belirli bir seviyede crafting sistemine sahip. Tamamen hayatta kalmak için ihtiyacımız olan malzemeler üzerine odaklanan crafting sistemi ile sahip olduğumuz silah ve eşyaları geliştirebiliyor, bir de yeni elbiseler yapabiliyoruz.

Crafting için tahmin edebileceğiniz gibi belli kaynaklara ihtiyacımız oluyor. Bu kaynakları ise etrafta bulunan kutulardan, genelde mağara ve madenlerde bulunan ham maddelerden, hayvanlardan ve düşmanlarımızdan elde ediyoruz.

Crafting sistemi bize silahlarımızın verdiği hasarı, mühimmatı, isabet oranını ve atış hızını arttırmanın yanı sıra daha fazla eşya taşıma olanağı sağlıyor.

Ayrıca yerli halktan aldığımız yan görevleri tamamlayarak yeni kıyafet ve haritanın dört bir yanına gizlenmiş büyük metal kutulardan bulduğumuz tasarımlarla da yeni silahlar yapabiliyoruz.

Yeni kıyafetler ise sadece kozmetik değer taşımıyor. Belli kaynaklara sahip olduğunuzda yapabildiğiniz kıyafetler farklı özelliklere sahip oluyor. Mesela bazı kıyafetler hasar aldıktan sonra canınızın tekrar dolması için beklediğiniz süreyi ortadan kaldırırken, bazı kıyafetler de belli etkilere karşı direnç sağlıyor.


Yetenek Sistemi
Rise of the Tomb Raider'ın yetenek sistemi de yine bir önceki oyundan çok farklı değil.

Brawler, Hunter ve Survival olarak üçe ayrılan yetenek ağaçları, Lara'nın becerilerini tahmin ettiğiniz üzere farklı konularda bir üst seviyeye taşıyor.

Rise of the Tomb Raider'ın hoşunuza gidecek yanlarından biri, yeteneklerinizi geliştirmek için "Skill point kazanayım..." dedirtmemesi. Evet, skill point olmadan yetenek geliştiremiyoruz. Fakat oyun sizi öyle bir içine alıyor ki ne zaman ne yaptınız da skill point kazandınız bilmiyorsunuz. Yani bir yandan keyifli keyifli oynarken bir yandan da ekstra uğraş sarf etmeden yetenek geliştirmek için gerekli olan puanları toplayabiliyorsunuz.

Peki yetenek geliştirmek Rise of the Tomb Raier'ı nasıl etkiliyor? Oldukça eğlenceli bir şekilde!


Tamamen sizin tercihlerine bırakılan yetenek sistemi, oyunu kendi tarzınızda oynamanıza da olanak sağlıyor. Mesela sadece gizlilik üzerine olan yetenekleri geliştirip oyunu böyle oynayabilir, avcılık konusuna kasabilir ya da rakiplerine cehennemi yaştan bir savaşçıya dönüşebilirsiniz.

Yetenek Sistemi
Rise of the Tomb Raider'ın yetenek sistemi de yine bir önceki oyundan çok farklı değil.

Brawler, Hunter ve Survival olarak üçe ayrılan yetenek ağaçları, Lara'nın becerilerini tahmin ettiğiniz üzere farklı konularda bir üst seviyeye taşıyor.

Rise of the Tomb Raider'ın hoşunuza gidecek yanlarından biri, yeteneklerinizi geliştirmek için "Skill point kazanayım..." dedirtmemesi. Evet, skill point olmadan yetenek geliştiremiyoruz. Fakat oyun sizi öyle bir içine alıyor ki ne zaman ne yaptınız da skill point kazandınız bilmiyorsunuz. Yani bir yandan keyifli keyifli oynarken bir yandan da ekstra uğraş sarf etmeden yetenek geliştirmek için gerekli olan puanları toplayabiliyorsunuz.

Peki yetenek geliştirmek Rise of the Tomb Raier'ı nasıl etkiliyor? Oldukça eğlenceli bir şekilde!

Tamamen sizin tercihlerine bırakılan yetenek sistemi, oyunu kendi tarzınızda oynamanıza da olanak sağlıyor.
Julkaistu 27. marraskuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
5 henkilön mielestä arvostelu on hyödyllinen
yhteensä 13.9 tuntia
Tomb Raider serinin başlangıç noktasına gitmeyi tercih edenlerden. Lara Croft’un nasıl Lara Croft olduğunu bize anlatıyor. Arkeoloji konusunda uzman olan ancak savaşçılıktan çok uzak bir yapı sergileyen Lara’nın, nasıl bildiğimiz haline dönneceğine adım adım tanık oluyoruz.

Senaryodan olabildiğince yüzeysel bahsedeceğim ki oynadığınız zaman siz keşfedebilesiniz.

Henüz genç bir kız olan Lara, bir grup arkeologla birlikte daha önce keşfedilmemiş özel bir yeri bulmaya çalışır. Yaptıkları gemi yolculuğu esnasında işler ters gider ve Bermuda Şeytan Üçgeni’nde bir fırtınaya yakalanarak gemilerini paramparça ederler. Gemideki mürettebat ve arkeologların büyük bir kısmı kurtulur. Fakat onlardan ayrı düşen Lara, vahşi hayvanların ve bir grup yağmacının bulunduğu adada yaşam savaşı vermek zorunda kalır.

Beni Baştan Yarat

Önceki oyunlara göre Lara daha masum, genç, güzel bir kız olarak karşımıza çıkıyor. Gene tüm güzelliğiyle bizi büyüleyen Lara’nın oyun boyunca yaşadığı ve yaşayacağı değişiklikler aslında bizzat sizin kontrolünüzde. Önceki oyunlara göre yeni Tomb Raider’daki farklardan birine hemen değinerek bunu açıklayayım: Yetenek geliştirme sistemi.

Ada hayatınız boyunca yeri gelecek avlanacak, yeri gelecek düşmanları sırtından vuracak, yeri gelecek sıcak çatışmalara gireceksiniz. Sonuç olarak yaptığınız her başarılı eylemin size tecrübe puanı olarak geri döneceğini unutmayın.

Bu tecrübe puanlarınızla 3 farklı alanda ustalaşma şansınız var. Hunter (Avcı), Suvivor (Hayatta Kalma), Brawler (Yakın Dövüş) isimli 3 farklı yetenek grubunda tecrübe puanlarınızı harcayabiliyorsunuz. Silah kullanmada ustalaşabilir, etrafta daha fazla hazine bulabilir ya da düşmanların arkasından tek hamlede işinizi bitirebilirsiniz. Fakat hangi yeteneğe kassam diye çok düşünmenize gerek olmuyor. Çünkü oyunu bitirdiğiniz anda neredeyse hepsini açmış olacaksınız.

Oynanış yenilikleriyle ilgili konuya direkt olarak tecrübe puanlarından girdim. Ama Tomb Raider, her alanda kendini baştan yenilemiş. İlk olarak artık açık dünya sayabileceğim bir ortamdasınız. Ancak bunu GTA serisinde olduğu gibi düşünmeyin. Daha çok koridorlardan oluşan bir harita gibi. Bazen göreve giderken göreceğiniz farklı bir patika sizi bir hazineye götürebiliyor. Eğer daha önce ulaşamadığınız bir yer varsa haritanız üzerindeki Fast Travel (Hızlı Seyahat) noktalarından keşfedemediğiniz yerlere tekrardan ulaşabilirsiniz.

Tomb Raider’daki oynanış çeşitliliği temelde 3 noktadan oluşuyor. İşin platform kısmını oluşturan atlama-zıplama yerleri, düşmanlarınızın yanından gizlice gitmeniz gereken yerler, bir de düşmanlarınızla girdiğiniz sıcak çatışmalar. Bunun dışında avlanmak, keşif yapmak, hazine peşinde koşmak gibi yan kısımlar da oynanışı çeşitlendiren öğelerden.

Bu atlama-zıplama diye bahsettiğim platform kısmı, oyunun en ön plandaki kısımlarından biri. Animasyon ve kontroller açısından size hiçbir zorluk çıkarmayacak platform öğeleri, çeşitliliği açısından da oldukça eğlenceli ve tatmin edici.

İşin platform tarafında harika bir iş çıkaran yapımcı firma, aksiyon kısmında da bundan aşağı kalmıyor.

Düşmanlarınızla çatışmaya girdiğiniz anda kullanabileceğiniz 4 farklı silahınız olacak. Bunların arasında son dönemin revaçta silahı ‘yay’da yer alıyor. Gizli gizli ilerlediğiniz anlarda oldukça işinize yaracak yay-ok ikilisi, en çok başvuracağınız silah olacaktır.

Silahlara girmişken oyunun yetenek geliştirme sistemi yanında getirdiği bir diğer RPG öğesinden de bahsetmek gerek.

Artık mevcut ekipmanlarınız üzerinden modifikasyonlar yapabiliyorsunuz. Örnek vermek gerekirse, pompalı tüfeğinizin vuruş gücünü arttırabilir, makineli tüfeğinizin şarjör değiştirme süresini hızlandırabilir, tabancanıza susturucu takabilirsiniz. Bu geliştirmeleri yapabilmek için düşmanlarınızı üzerinden çıkan veya etraftan topladığınız eşyaları kullanmanız gerekiyor.

Yetenek geliştirmelerinizi ve silah modifikasyonlarınızı oyun süresi boyunca göreceğiniz kamp ateşi noktalarından yapabilirsiniz.

Lara’dan Cilt Bakım Tavsiyeleri

Tüm bu bahsettiğim yeniliklerden önce oyunu ilk açışınızda gözünüze çarpacak şey, grafikler olacak. Crystal Dynamics grafikler konusunda harika bir iş çıkarmış. Işıklandırmalar, dış ve iç mekan kaplamaları, karakter tasarımındaki detaylar türünün en iyi örneklerinden. Grafiklerle beraber animasyonlar da seviye atlamış. Lara’nın her hareketi olması gerektiği gibi, gerçekçi. Bir yere atlarken, çatışmaya girerken veya çatışma esnasında Lara’nın hareketlerinin akıcılığı sizi anında atmosfere sokuyor.

İşin görsel kısmı kadar işitsel kısmı da performansını üst düzeyde tutuyor. Oyundaki seslendirmeler harika. Her karakterin duygusal reaksiyonunu o anda hissedebiliyorsunuz.

“A Survivor is Born”

Crystal Dynamics, Tomb Raider’ın yeni versiyonunda ulaşmak istediği her noktaya başarıyla ulaşmış. Oynanış, senaryo konularında akıcılığı sağlayarak oyunculara soluksuz bir maceranın kapılarını ardına kadar açmış. Biz de bu kapıdan geçerek maceranın suyunu sıktık. Ve ortaya çıkan destansı macerayı bir solukta bitirdik. Oyunla ilgili tek söyleyebileceğim eksi, oyun çıkmadan önce vadedilen derin senaryo. Tomb Raider söylendiği kadar derin bir senaryo sunmuyor. Ancak bu kadar muhteşemliğin arasında bu sadece küçük bir eksi olarak yer ediyor.

Lara Croft’un yeniden yükselişine tanık olmak istiyorsanız buyurun, karşınızda 2013 model Tomb raider.
Julkaistu 15. lokakuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
Kukaan ei ole vielä merkinnyt tätä arviota hyödylliseksi
yhteensä 0.2 tuntia
Spellweaver Steam’e düşmüş mükemmel bedava bir oyun. Oyunumuz strateji tabanlı bir kart oyunu. Kütüphanemize yeni bir soluk getireceğe benzeyen oyun Dream Reactor tarafından 01 Şubat 2016 tarihinde oyunculara sunuldu.
Hearthstone oynayanınız var mı bilmiyorum fakat kart oyunlarını seviyorsanız mutlaka oynamışsınızdır ya da oynamalısınız. Spellweaver oyunu diğer kart oyunları gibi oldukça fazla strateji gerektiriyor. Bir saldırıyı yapmadan önce ya da defansı mutlaka düşünmelisiniz. Bir sonraki hamleleri hesaba katmalısınız. Oyunda sıra size geçtiğinde bekleme süresi tanınmış bu süre botlara karşı oynadığınızda 45 dakika, bir oyuncuya karşı oynadığınızda ise 20 dakika. Rakibiniz biraz uzun düşündüğünde bu süre sıkıntı yaratabiliyor.

Spellweaver oyununa ilk girdiğinizde training oynuyorsunuz yani alıştırma etapları. Bu oyunlar sonunda size bir adet deck seçme hakkı tanıyor. Bu deckler;

Goblin Assault : Oynama zorluğu kolay olan bu deckin avantajı çok fazla creature yani yaratık çıkarabilmesi. Bu yöntemle azar azar fakat çok sayıda hasar veriyorsunuz.

Vampiric Implants : Oynama zorluğu orta düzey olan bu deckte ise board yani masadaki herhangi bir şeyi yok ederek güç kazanıyorsunuz. Mananızı çok hızlı doldurabiliyorsunuz böylelikle çok sayıda spell kartlarından kullanabiliyorsunuz. Karşı tarafın oynunu bozmaya yönelik bir oynama stili var.

Elven Vengeance : Bu deck ile oynama zorluğu kolay. Elfler yani kartların özelliği hızlı olması o yüzden düşman size değil siz ona saldırıyorsunuz. Kombatı hızınızla yönetiyorsunuz.

Spectral Power : Oynama zorluğu zor olan bu deck için ise söylenebilecek şey çok rahat kart çekebilmeniz ve diğer aspectlerin kartlarına ulaşabilmeniz. Hızlı kart çekebildiğiniz gibi level / seviyede hızlı arttırıyorsunuz.

Angelic Legion : Oynama zorluğu kolay olan bu deck benim oyuna başladığım deck oluyor. Kartları genellikle diğer kartlara ya da savaşçılarınıza güçlendirme veriyor. Ayrıca sizin karakterinize hp / can doldurabiliyor. Hasarınızı ve defansınızı arttırdığınızı düşünürsek meydandaki savaşçı kartlarınız daha uzun süre yaşıyor, hayatta kalıyor.

Udead Hordes : Oynama zorluğu orta. Rakibinizin kartlarını bozarak kendi kartlarınızı güçlendiriyor hatta can bile çekebiliyorsunuz. Diğerlerine göre hızları biraz yavaş fakat vuruşları çok daha güçlü.
GamePlay / Oynanış
Oyunumuz Spellweaver. Güzel ve ücretsiz bir kart oyunu. Diğer kart oyunları gibi bir deckiniz var ve burada 60 kart tutuyorsunuz. Kartlarınız ise Shrines, Spells ve Creatures şeklinde ayrılıyor. Spell kartları boarda konmuyor. Genellikle tek kullanımlık kartlar oluyor. Kartın özelliğine göre kullanıyorsunuz ve atıyorsunuz. Creatures kartları ise sizin savaşçılarınız oluyor. Bu kartlarla defans ve saldırı yapıyorsunuz. Boarda koyuyorsunuz ve sırası geldiğinde hamle yapıyorsunuz. Yaptığınız hamle sonunda kart yok olmazsa hp / canı aldığı hasardan önceki haline doluyor.Shrines ise size level / seviye ve mana kazandırıyor.

Kombat biraz saçma geldi çünkü sizin 3/3 kartınız var rakibin 4/4 kartı var. Siz saldırdığınızda 4/1 kalıyor ve sizinki yok oluyor. Rakibinizinki boarda tekrar geri döndüğünde 4/4 oluyor ve sizin kartınız yok olduğu için o mücadeleden hiçbir şey kazanmamış oluyorsunuz.

Kartların özellikleri ise hız, saldırı, defans, level, mana.

Hız : Kartınızın hızı rakibinizden fazlaysa rakibiniz sizin hızlı olan kartınıza hasar veremiyor saldıramıyor. Hızı tamamen düşükse yani sıfırsa ozaman hiçbir yere saldıramıyor. Fakat bir ve üstündeyse rakibinizin Hero’suna saldırabiliyor.

Saldırı : Kartınızın vereceği hasar.

Defans : Kartınızın hitpointi yani canı. Can miktarı kadar ya da can miktarının üstünde hasar alırsa kartınız yok oluyor fakat can miktarından az hasar alırsa kartınız boarda geri dönüyor ve turn / sıra sonunda iyileşiyor.

Level : Kartlarınızın level / seviyesi var. Seviyeleri yüksek kartları kullanabilmeniz için shrine kartları ile seviye atlamalısınız. Shrine kartı kullandığınızda zaten size sorar seviye mi atlamak istiyorsunuz yoksa mana mı kazanmak istiyorsunuz şeklinde.

Mana : Kart kullanabilmek için mana değeriniz var. Elinizdeki mana değeri kadar kart kullanırsınız. Her tur sonunda mana değeri yenileniyor fakat artmıyor. Arttırmak için Shrine kartı kullanmalısınız.



Oyunda ayrıca kazandığınız altınlarla Deck satın alabiliyorsunuz. İçinden çıkan ve işinize yaramayacağını düşündüğünüz kartları ise parçalayarak yeni kart oluşturmak için malzeme oluşturuyorsunuz. Fakat bu işlemi ancak 300 karttan fazla kartınız olduğunda yapabiliyorsunuz.

Oyunda ayrıca görevler var ve bu görevler sonunda altın ve seviye kazanıyorsunuz. Accountunu seviye atladığında oyunun diğer özellikleri yani Ranked game gibi açılıyor.Ranked game de ise diğer oyuncularla dereceli müsabakaya katılıyorsunuz.
Oyunun sitesi [spellweaver-tcg.com]
Julkaistu 29. kesäkuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
Kukaan ei ole vielä merkinnyt tätä arviota hyödylliseksi
Yhden henkilön mielestä arvostelu on hauska
yhteensä 3.0 tuntia (0.4 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
outlast çakması müzikleri, kameraları, hatta dolapları bile outlast'tan alınma çok gereksiz müzikler var grafikler çok berbat 10/0
Julkaistu 27. kesäkuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
Kukaan ei ole vielä merkinnyt tätä arviota hyödylliseksi
yhteensä 5.1 tuntia (1.1 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
Zaman geçirmek için güzel bir oyun. Bazı bölümler zor geçiliyor.
Julkaistu 4. kesäkuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
18 henkilön mielestä arvostelu on hyödyllinen
31 käyttäjän mielestä tämä arviointi oli hauska
yhteensä 121.3 tuntia (18.7 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
Evet şimdi gelelim 2017'den sonra en iyi sm serisine.
+LARI
+ Oyun zor şu anki kariyerimde 3 yılda 1 türkiye kupası 1 süper kupa aldım
+ Grafikler güzel.
+ Maaş bütçesi gelmiş
+ Oyuncu kontratı gelmiş sonunda beklediğimiz.
+ İş teklifi alabiliyoruz ve bu oldukça güzel.
+ Takımlar oldukça kaliteli transfer yapıyor.
+ Gerçekçi
- LERİ
- Oyuncular kaleci ile karşı karşı iken topu kalecinin kucağına atıyor tamam kaçırırsın anlarım da neden kucağına atıyon amk
- Oyuncuları oynatsak bile morali idare eder iken kötü oluyor.

Kesinlikle oynamanızı tavsiye ederim (Buradan şampiyonluk golünü kaçıran ounasın amınakoyim.)
Julkaistu 3. kesäkuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
2 henkilön mielestä arvostelu on hyödyllinen
yhteensä 1.7 tuntia (0.4 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
Yatmadan önce kızınız sizden bir hikaye anlatmanızı istiyor ve kimselerin anlayamayacağı bir dünyada yaşadığınız inanılmaz macerayı anlatmaya başlıyorsunuz. Çocukken, bilim adamı olan Fred dayımızın atölyesinde ilginç bir kostüm buluyoruz, kendi icat ettiği bir portal ile fantastik bir dünyaya adım atıyoruz. Hikaye fazlasıyla masalsı ve bir o kadar da sürükleyici ilerliyor. Kesinlikle şiddet dolu, saçma amaçlar uğruna bir şeylerin peşine düştüğümüz oyunlardan değil A Story About My Uncle. Bir çocuğun kayıp dayısını masum bir dünyada pes etmeden arayışına tanık olacaksınız, yarattıkları dünyaya hayran kalıp hiç bitmesin isteyeceksiniz.
Oyunu güzelleştiren şey; bir yandan kahramanımızın kızı gibi dinleyici olmamız, bir yandan da çocukluğunda yaşadığı (?) macerayı bizim sürdürüyor oluşumuz. İlerledikçe belli objeler buluyoruz ve kızı bağlantılı olarak hikaye hakkında sorular soruyor ve yaşlı kahramanımız anlatmaya devam ediyor. Biz de bu sırada dayımızın icat ettiği kostümün özelliklerini kullanarak ilerliyoruz. Sağlam bir hikaye örgüsü ile harika atmosfer birleşince ortaya tam bir görsel roman çıkıyor. Yapısal olarak birinci şahıs platform oyunu olduğunu söyleyebilirim. Kostümümüzün yardımıyla fizik kurallarına karşı gelerek yükseklere zıplayıp, kayalıklara tutunarak kendimizi başka bir kayaya fırlatıp ilerlediğimiz oyunda bizi çok farklı mekanlar bekliyor. Küçükken dayımızla bulduğumuz kurbağa yumurtalarının üzerinden gelişen hikayede, bir şekilde bu yumurtalar kurbağa-insanlara evriliyor ve bir süre sonra onların dünyasında olduğumuzu anlıyoruz. Dayımızın yardımıyla kendi medeniyetlerini kurmuşlar ve kendi dünyalarında bizimkine benzer hayatlar sürdürüyorlar. Bize o dünyada arkadaşlık eden kurbağa-insan Maddie sayesinde öğreniyoruz bunları.
O dünyaya ait kristaller kullanılarak icat edilen kostümümüz, üzerinde bir takım semboller olan kayalara, kancalı halat gibi tutunmamızı, normalden daha yükseğe zıplamamamızı sağlıyor. İlerledikçe yeni kristallerle de kostümü güncelliyoruz. Oyunun gidişatını o kadar dengeli yapmışlar ki, oradan oraya fırladıktan, koştuktan sonra kahramanımızın kısaca hikayeyi anlatmaya devam etmesi resmen dinlendiriyor sizi. Çevresel faktörler sadece görsel olarak dizayn edilmiş, çok fazla etkileşime geçebildiğimiz bir çevre sunmamışlar bize. Ancak hikaye ve oyun mekaniği üzerinde fazlasıyla uğraştıkları için bunu da görmezden gelebiliyoruz. Zaten sonlara doğru mekan algısı üzerinde fazla durmayacaksınız, zira ilerleyebilmek için epey efor sarfedecek ve ter döküyor olacaksınız.
O güzelim dünyada, havada asılı duran kayalıklara, adacıklara ve güzel hikayemize eşlik eden harika müzikler de oyunun ruhuna ruh katıyor. Gone North Games’i, ilk oyunu olmasına rağmen, böyle başarılı bir işe imza attığı için tebrik ediyorum. Bir sonraki oyunlarında daha fazla etkileşime, daha fazla görsel detaya sahip oyunlar sunacaklarına eminim.
Julkaistu 9. helmikuuta 2019
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
Kukaan ei ole vielä merkinnyt tätä arviota hyödylliseksi
yhteensä 5.2 tuntia (1.3 tuntia arvostelun laatimishetkellä)
oyun kartları, başarımlar için almanızı tavsiye ederim :)
Julkaistu 21. lokakuuta 2018
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
Kukaan ei ole vielä merkinnyt tätä arviota hyödylliseksi
Yhden henkilön mielestä arvostelu on hauska
yhteensä 0.2 tuntia
bune ulen böyle
Julkaistu 14. lokakuuta 2018
Oliko arvostelu hyödyllinen? Kyllä Ei Hauska Palkinto
< 1  2  3  4 ... 10 >
Näytetään 11–20 / 96