2 pessoas acharam esta análise útil
Recomendado
0.0 horas nas últimas duas semanas / 1.7 horas registradas (0.4 horas no momento da análise)
Publicada: 9/fev./2019 às 15:37

Yatmadan önce kızınız sizden bir hikaye anlatmanızı istiyor ve kimselerin anlayamayacağı bir dünyada yaşadığınız inanılmaz macerayı anlatmaya başlıyorsunuz. Çocukken, bilim adamı olan Fred dayımızın atölyesinde ilginç bir kostüm buluyoruz, kendi icat ettiği bir portal ile fantastik bir dünyaya adım atıyoruz. Hikaye fazlasıyla masalsı ve bir o kadar da sürükleyici ilerliyor. Kesinlikle şiddet dolu, saçma amaçlar uğruna bir şeylerin peşine düştüğümüz oyunlardan değil A Story About My Uncle. Bir çocuğun kayıp dayısını masum bir dünyada pes etmeden arayışına tanık olacaksınız, yarattıkları dünyaya hayran kalıp hiç bitmesin isteyeceksiniz.
Oyunu güzelleştiren şey; bir yandan kahramanımızın kızı gibi dinleyici olmamız, bir yandan da çocukluğunda yaşadığı (?) macerayı bizim sürdürüyor oluşumuz. İlerledikçe belli objeler buluyoruz ve kızı bağlantılı olarak hikaye hakkında sorular soruyor ve yaşlı kahramanımız anlatmaya devam ediyor. Biz de bu sırada dayımızın icat ettiği kostümün özelliklerini kullanarak ilerliyoruz. Sağlam bir hikaye örgüsü ile harika atmosfer birleşince ortaya tam bir görsel roman çıkıyor. Yapısal olarak birinci şahıs platform oyunu olduğunu söyleyebilirim. Kostümümüzün yardımıyla fizik kurallarına karşı gelerek yükseklere zıplayıp, kayalıklara tutunarak kendimizi başka bir kayaya fırlatıp ilerlediğimiz oyunda bizi çok farklı mekanlar bekliyor. Küçükken dayımızla bulduğumuz kurbağa yumurtalarının üzerinden gelişen hikayede, bir şekilde bu yumurtalar kurbağa-insanlara evriliyor ve bir süre sonra onların dünyasında olduğumuzu anlıyoruz. Dayımızın yardımıyla kendi medeniyetlerini kurmuşlar ve kendi dünyalarında bizimkine benzer hayatlar sürdürüyorlar. Bize o dünyada arkadaşlık eden kurbağa-insan Maddie sayesinde öğreniyoruz bunları.
O dünyaya ait kristaller kullanılarak icat edilen kostümümüz, üzerinde bir takım semboller olan kayalara, kancalı halat gibi tutunmamızı, normalden daha yükseğe zıplamamamızı sağlıyor. İlerledikçe yeni kristallerle de kostümü güncelliyoruz. Oyunun gidişatını o kadar dengeli yapmışlar ki, oradan oraya fırladıktan, koştuktan sonra kahramanımızın kısaca hikayeyi anlatmaya devam etmesi resmen dinlendiriyor sizi. Çevresel faktörler sadece görsel olarak dizayn edilmiş, çok fazla etkileşime geçebildiğimiz bir çevre sunmamışlar bize. Ancak hikaye ve oyun mekaniği üzerinde fazlasıyla uğraştıkları için bunu da görmezden gelebiliyoruz. Zaten sonlara doğru mekan algısı üzerinde fazla durmayacaksınız, zira ilerleyebilmek için epey efor sarfedecek ve ter döküyor olacaksınız.
O güzelim dünyada, havada asılı duran kayalıklara, adacıklara ve güzel hikayemize eşlik eden harika müzikler de oyunun ruhuna ruh katıyor. Gone North Games’i, ilk oyunu olmasına rağmen, böyle başarılı bir işe imza attığı için tebrik ediyorum. Bir sonraki oyunlarında daha fazla etkileşime, daha fazla görsel detaya sahip oyunlar sunacaklarına eminim.
Você achou esta análise útil? Sim Não Engraçada Premiar
2 comentário(s)
76561198391854399 16/fev./2019 às 8:42 
Destan yazmışsın amk
76561198801519117 12/fev./2019 às 5:54 
emeğe saygı :))