32
Rezensionen
verfasst
2371
Produkte
im Account

Neue Rezensionen von bysanzdaK

< 1  2  3  4 >
Ergebnisse 1–10 von 32
10 Personen fanden diese Rezension hilfreich
3.2 Std. insgesamt
Güzel tasarlanmış geniş bir şehir tasvirine saklanmış 100 adet kuşu bulmaya çalıştığınız oldukça basit bir gizli nesne bulma oyunu. Oyun süresi olarak ortalama 15-20 dakika da bitebilecek, bu süre dikkatinize bağlı olarak maksimum 40 dakikaya çıkabilecek potansiyelde. Başarım avcıları için zaten bu süreçte oyun %100 olarak da bitmiş oluyor.

100 kuşun 60 tanesi çok kolay bulunurken, 30 tanesi biraz daha dikkat istiyor. 10 tanesi ise epey iyi gizlenmiş, oldukça fazla dikkat istiyor ve her noktayı didik didik taramanız gerekiyor.

Oyunu bitirdikten sonra tüm steam kartlarını düşürmek için en az 1-2 saat daha açık tutmanız gerek. Oyun henüz steam kur güncellemesi kaynaklı zamlanmadı. Eski fiyatı baz alarak konuşursam indirim dönemi 63 kuruşa aldığınızda düşen kartlar ile oyunun parasını da rahatlıkla çıkarabiliyorsunuz.

63 kuruşun hakkını tam olarak veren, tek oturuşta %100 olarak bitirilebilecek tam bir sakin zaman oyunu.
Verfasst am 14. August 2023. Zuletzt bearbeitet am 14. August 2023.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
9 Personen fanden diese Rezension hilfreich
3 Personen fanden diese Rezension lustig
0.2 Std. insgesamt
Bu inceleme oynanış hakkında herhangi bir bilgi, oyuncu görüşü paylaşmamaktadır. Sadece oyuna nasıl giremediğimi anlatan salakça bir hikayedir. Tepki amacıyla yazılmıştır.

Çok hızlı bir dürtüyle ve anlık kararla ufak çapta bir oyuna başlamak istedim. Kategorilerde bir süre gezindikten sonra sonuç olarak bu arkadaşı seçtim. 90Mb kadar ilk yüklemenin ardından oyun launcher ekranında da 400Mb kadar güncelleme attı. Yükleme esnasında kullanıcı girişi yapmak için bir captcha ekranı açılmış ve zaman aşımına uğramış. Haliyle ekran aşağıda beklediği için bu süreçte ben de hiç kontrol etmedim, login fail yemişiz. Güncelleme yüklemesi bittikten sonra pencereyi açtığımda login fail olduğumu gördüm. Bu login ekranı, yükleme sürecinde kaç kere açıldı, captcha kaç kere zaman aşımına uğrayıp kapandı bilmiyorum.

Yüklemenin tamamlanmasıyla oyuna girmek istediğimde login ekranı tekrar açıldı. Öncelikle captcha ekrana geldi ama bugüne kadar gördüğünüz tüm o captchaları unutun ve onlara şükredin. Dünyanın en berbat resimlerine sahip. Eşleştirmenizi istediği resimlerle size verdiği resimler bir kere benzemiyor ve renkler çok birbirine giriyor. Captcha dediğin 3-5 saniyede çözülür ama burada baya uğraştırıyor. Bunu tamamlamak isterken seçim yapacağım yere 2 kere tıklayınca bunu geri almak istedim. Geri alma butonu tarzında bir buton vardı tıkladım, meğer resmi sıfırdan yeniliyormuş ve o anda çok fazla başarısız deneme yazdı. Oysaki bizzat kendim daha ilk denememi yapmıştım. Ardından 180 dakika beklemem gerektiğini belirten yazıyı gördüm. 3 saat ne la!!?? Daha oyuna giremedik ki! Şimdi oyunu siliyorum ve oynamak için açıkçası can da atmıyorum.

Geliştiricilere bu eğlence için sonsuz kere teşekkür ederim. Belli ki bir iq elemesi yapıyorlar ve legolas gözüne sahip oyuncuları tercih ediyorlar. Ben onlardan değilmişim. Başarısız oldum ve yapacak bir şey yok.
Verfasst am 10. Juni 2023. Zuletzt bearbeitet am 10. Juni 2023.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
12 Personen fanden diese Rezension hilfreich
2 Personen fanden diese Rezension lustig
6.5 Std. insgesamt
Idler, Clicker türü oyunları çokça oynayan ve keyif alabilen bir oyuncuyum. Yıllardır bu türde pek çok oyun eskittim ve esas motivasyonum her zaman %100 başarım oranına ulaşmak oldu. Bu oyunun da 200den fazla başarıma ve bunların global havuzda %6dan az tamamlanma oranlarına sahip olduğunu görünce iflah olmaz bir başarım avcısı olarak bu oyuna şans vermem gerektiğini düşündüm. İşte yaptığım en büyük hata da bu oldu. Aslında 2020 yılında başlayıp yarım bıraktığım bu oyuna %100 yapabilmek için 2023te tekrar döndüm. Oyunun vehametini buradan anlayın.

Peki sıkıntı nerede? Bu oyunu çekilmez kılan nedir?
Tamamen ama tamamen şansa dayalı olmasından kaynaklanıyor. Oyun önünüze silah düellosunda yenmeniz gereken 8 karakter çıkarıyor ve her karakterin kolay, normal, zor olmak üzere 3 seviyesi var. İkinci karakterle birlikte ise her karakterin kendine has bir yeteneği daha oluyor ve işinizi iyice zorlaştırmaya başlıyorlar. Ne güzel işte çeşitlilik dediğinizi duyar gibiyim ama o iş öyle değil.

Oyun şansa dayalı demiştik. Düello sırasında her turda rakibin atış yapmak istediğiniz bir yerini işaretliyorsunuz. Evet sadece işaretliyorsunuz(oyun bundan ibaret) ve silahlar ateşlendikten sonra şanslıysanız vurdunuz, değilseniz tekrar devam. Oyunun click kısmı da burada devreye giriyor. Dakikada onlarca kez tıkla babam tıkla, tıkla babam tıkla. Tamam click oyunlarının mantığı bu değil mi zaten? Evet ama bu oyunların neredeyse tamamı hiçbir zaman %100 şans odaklı olmamıştır. Yapabileceğiniz farklı stratejiler vardır. Burada ise yapabileceğiniz hiçbir şey yok; sadece şans lazım. Birde rakibi vuracağım derken bir yandan da ölmemeniz lazım. O yüzden Karpal tünel sendromunuz hayırlı olsun. Bir antidepresanda iyi gidebilir :).

İlk önünüze çıkardığı karakteri yenmek için olasılık, kombinasyon hesabı yaparsanız bölümü geçme şansınız %5den az çıkıyor. Bakın bahsettiğim ilk bölüm ve 8x3ten geçmeniz gereken 24 bölüm olduğunu söylüyorum. İlerleyen seviyelerde %1in altına inen şans oranları söz konusu. Ya bu oyunda hayatınızın tüm şansını harcayacaksınız(malesef ben yaptım) ya da gidip bir sayısal loto oynayın, açılamadığınız biri varsa gidin açılın belki hayatınızın insanını bulursunuz, bir iş teklifi aldıysanız ve kararsızsanız kabul edin belki hayatınızın işi olacaktır... gibi gibi ama bu oyuna gidecek şansı yeter ki heba etmeyin :).

Biz uyarılarımızı yaptık ama dediniz ki "sen iflah olmaz bir başarım avcısıysan ben de öyleyim!" diyerek atladınız oyuna. Bazı ipuçları vermiş olalım ki bu süreçten daha az yıpranarak çıkın:
++Tüm mermiler harcandıktan sonra rakibi öldüremediyseniz ve siz de hala ölmediyseniz ekran kararırken atış yapmaya devam edin. Merminiz bitmiş gibi gözüksede tam ekran kararmadan rakibi vurursanız bölümü geçiyorsunuz.
++Oyunun 4. karakteri Carlson'ı özellikle zor modunu maalesef geçemeyeceksiniz. Çünkü kendisini normalden 2 kat daha fazla mermiyle vurmanız gerekiyor ve bu Elden Ring'te bir boss kesmekten daha zor. Bu bölümü sadece script kurarak kendi kendine geçmesini beklemenizi öneriyorum. Ben öyle yaptım.
++Oyunun 5. karakteri Sly Cooper ve 8. son karakter Dallas'ta silah bugı var. Silahı işaretleme yapmadan devamlı ateşleyebiliyorsunuz. Bunu kesinlikle kullanın 1 dakikadan kısa sürede bölümleri tamamlarsınız.
++Notoriety başarımları için ise rastgele çıkan rakipleri kesmeniz gerekecek. (oyun tamamlandıktan sonra sağ altta bir kupa butonu açılıyor) Burada sadece en kolay 2 boss El Chapo ve McGree ile sınırsız atış bugı olan Sly Cooper ve Dallası yenerek yapın. Diğerleriyle uğraşmayın, ölün ve tekrar rastgele rakip çekin.

Son söz olarak bu oyunun gerçek bir oynanışı olmadığını, %100 saf şansa dayalı olduğunu, bölümleri geçmek için %5ten hatta çoğunlukla %1den daha az şansınız olduğunu bilmelisiniz. Oyun tecrübenizin kesinlikle iyi olmayacağını, çok söveceğinizi, nerden buna bulaştığınızı kendi kendinize tekrar tekrar soracağınızı ve benim çok nadiren oyunlardan keyif almama durumu yaşadığımı ve bu oyunun o oyunlardan biri olmayı başardığını hatırlatalım. Tavsiye etmiyorum.
Verfasst am 7. Mai 2023. Zuletzt bearbeitet am 8. Mai 2023.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
24 Personen fanden diese Rezension hilfreich
58.7 Std. insgesamt
LEGO City Undercover ilk olarak 2013 yılında Nintendo'nun talebi ile Wii U konsolu için geliştirilmiştir. Yaklaşık 4 yıl sonra 2017 yılına geldiğimizde ise Nintendo Switch, Playstation 4, Xbox One ve Windows platformlarında da yerini almış ve haliyle Steam mağazasında listelenmiştir. Oyunu Lego GTA olarak tanımlamak çokta yanlış olmaz.

Steam'e çıkış yaptığı 2017 yılından 2023 Bahar indirimlerine kadar oyunun tam fiyatı 89 lira olarak kaldı. Bu süreçte %80 indirimle 17.80 lirayı gördü. Valve'ın TR dolar kurunu güncellemesinden maalesef bu oyunda etkilendi. 2023 Bahar indirimlerinden sonra oyunun tam fiyatı 89 liradan 399 liraya yükseldi. Bu da önümüzdeki indirim dönemlerinde yine %80 indirim alsa oyunun artık 80 liradan satılacağını gösteriyor. 18 liradan almaya imkan olsa "Alın oynayın, sonuna kadar hak eder" diyebilirdim ama yeni fiyatı için bunu diyemiyorum. :(

Hikayemiz şehrin en azılı suçlusu Rex Fury'nin Albatross hapishanesinden kaçmasıyla başlar. Daha öncesinde onu tutuklamayı başarmış ama mahkeme sırasında yanlışlıkla neden olduğu hatalar sonucunda şehirden sürülmüş ve bizim de oyun boyunca yönettiğimiz karakter olan polis memuru "Chase McCain" şehre geri döner ve belediye başkanının ricasıyla Rex Fury'i tekrar bulması, onu tutuklaması için sınırsız bir yetkiyle görevlendirilir. Bu süreçte şehirde suç oranı tavan yapmış ve şehirde kontrol biraz kaybedilmiş durumdadır. Hikayemiz boyunca Rex Fury'nin izini sürerken bir yandan da şehri eski haline döndürmeye çalışırız.

Rex Fury'nin kaçmadan önce hapishaneye Chase tarafından nasıl atıldığı, var olan bazı diğer karakterlerin bu oyunun zaman akışı öncesinde neler yaptığını, kısaca bu oyundan önceki hikayeyi merak edenler Nintendo 3DS için çıkmış olan "Lego City Undercover: The Chase Begins" oyununa da bakabilirler. Lego City Undercover oyunundan 2 yıl öncesini anlatmaktadır.

Başlangıç anlatımım eğer ciddi ilerleyen bir hikaye izlenimi verdiyse bu sizi yanıltmasın. Lego City Undercover tamamen parodi ve mizaha dayanan; polisiye filmlere, dizilere, şovlara atıfta bulunan; bunu her detayda, ara sahnede ve diyalogta hissettiren bir oyun. Bu öğeleri kullanırken çok derinlemesine inmeden oldukça basit tutuyor. Bunda hedeflediği kitlenin yetişkinlerden çok çocuklar(aile içeriği olarakta tanımlanabilir) olmasında payı büyüktür ama yine de keyifli olduğunu söyleyebilirim.

Lego City açık dünya yapısında pek çok bölgeden oluşan bir şehir. Neredeyse her temadan bir bölge var. Çin, İtalyan mahalleri, plaj/tatil, çiftlik, kırsal, sanayi alanları gibi her bölgenin kendine has dokusu var. Haritası GTA veya açık dünya başka oyunlarla karşılaştırıldığında aslında o kadar büyük değil ama bu negatif birşey mi? Kesinlikle hayır. Oyunun sahip olduğu harita oyun için gayet yeterli düzeyde ve her metrekaresi özenle işlenmiş, boş değil. Oyunu sadece hikayeyi bitirecek kadar oynarsanız bu sizin için çok bir şey ifade etmeyecektir. Çünkü görevlerin çoğu açık dünyadan farklı olarak bölümler için özel tasarlanmış haritalarda ilerliyor ama oyunu başarımları için %100 tamamlamak isterseniz dolu dolu işlenen her metrekarenin farkına varıyorsunuz.

Hikaye ilerledikçe oyunda pek çok özelliğin kilidini açıyorsunuz. Bu oyunun temposunun düşmesine engel oluyor, belli bir çıtayı koruyor ve oynanışı taze tutuyor. Ama sahip olduğumuz özellikleri kullanma noktasında çokta kafanızı kullandırtmıyor ya da becerinizi zorlamıyor. Bulmaca diyebileceğimiz detaylar basit, beceri gerektiren oynanışlar oldukça kolay. Aslında bir noktada oyun tuşlara bas geçten farksız bir hal alıyor. Daha derin bir itirafta bulunmak gerekirse oyunun sahip olduğu bu özelikler(yine de bazılarını hariç tutarım) birbirinin farklı şekilde makyajlanmış halleri desek doğru olur. Çünkü işin özünde hepsi tuşa bas geç yaptırtıyor. Yine de bölümlerin tatminkar uzunluklar da olması bu mekanikleri bayacak kadar kullandırtmaması, genel atmosferinde etkisiyle bu durumun negatifliğini bastırdığını, görmezden gelineceğini(belki fark edilmeyeceğini) söyleyebilirim.

Şehirde yapabileceğiniz pek çok meydan okuma, oyunu %100 tamamlamak isterseniz çoğu keşfe dayanan toplanabilir pek çok öğe, kilidi açılabilir pek çok araba, ve karakter görünümleri mevcut. Bu karakter görünümleriyle karakterimizi kişiselleştirebiliyoruz. Ayrıca oyunu %100 yapmak istediğinizde etraftaki öğeleri, meydan okumaları daha kolay bulmanıza yarayan bir tarayıcınızda mevcut. Ayrıca oyundaki her bölgede ve her görevde birer tane bulunan red brick dediğimiz öğeleri toplarsanız ekstra özelliklerin kilitlerini açıyorsunuz ve bunların bazıları aktifleştirirseniz oyunu %100 tamamlama sürecinizi hızlandırıyorlar. Bu red brickleri ayrıca polis merkezinde alt kattaki ekrandan da satın alabilirsiniz.

Oyunun bilgisayar portunda özellikle klavye ve fare kontrollerinde çok ciddi sıkıntılar mevcut. Kesinlikle oyuncu dostu olmayan, çok kötü bir şekilde dizayn edilmiş kontrolleri var. Bunu hazırlayan yapımcıların oyun oynayıp oynamadığından gerçekten şüpheliyim. Çünkü yürümek, koşmak, zıplamak, araba sürmek, frene basmak ancak bu kadar kötü bir şekilde tuşlara atanabilir. Bu konuda sıkıntı yaşayınca ve tuşları daha kişisel bir şekilde ayarlama girişiminden de bunalınca bir de kontrolcü ile denemeye karar verdim. Oyun kontrolcü ile oynanabilir bir seviyeye geldi. Klavye fare ile oynamanızı tavsiye etmiyorum. Eğer bir kontrolcünüz varsa oyun size daha iyi bir deneyim sunacaktır.

Kısa Notlar:
+Oyunun müzikleri güzel, atmosferi zenginleştiriyor
-Ama müzikler çok çeşitli değil, biraz tekrarlıyor. Kulaklarınız bunun farkına varıyor ve sesi bir yerden sonra kısıyorsunuz.
-Araba sürüş hissiyatı çok iyi değil. Biraz yavan kalıyor. (2-3 spor arabayı hariç tutarım. Bazıları iyi hissettirdi.)
Ek not: Nitro arabanızı ekstra hızlandırmıyor sadece kalkış anında max. hıza daha çabuk ulaşmanızı sağlıyor. Boşa basmayın :)
Verfasst am 23. April 2023. Zuletzt bearbeitet am 23. April 2023.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
2 Personen fanden diese Rezension hilfreich
932.3 Std. insgesamt (931.9 Std. zum Zeitpunkt der Rezension)
Zaman yeme simülatörlerinin en iyisi, hayatınızı su gibi içer. Gelmiş geçmiş en iyi tarihsel strateji oyunu.
Verfasst am 27. November 2019. Zuletzt bearbeitet am 27. November 2022.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
3 Personen fanden diese Rezension hilfreich
1.7 Std. insgesamt
Life is Strange 2 için geçiş niteliğini taşıdığını düşündüğüm, DONTNOD tarafından ücretsiz sunulan, oldukça kısa ama öz hikayeye sahip bir oyun.

Bir oturuşta 1 saatten kısa bir sürede; biraz detaylıca çevreye bakınıldığı takdirde de 1.5 saat gibi bir sürede hikaye bitiyor. Hayal gücünü kullanmaktan bir an olsun geri durmayan Chris'in hayatının bir kesitinde ona keyifle eşlik ederken bir süre sonra aslında işin arka planının ne kadar duygusal bir hikayeyi barındırdığını da deneyimliyorsunuz.

Herhangi bir beklenti içine girmeden, çok çerezlik bir deneyim yaşamak istiyorsanız öneririm. Ayrıca LiS 2 oynamayı düşünen arkadaşları da öncelikle bu oyunu oynamalarını tavsiye ederim.
Verfasst am 23. Juli 2019.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
17 Personen fanden diese Rezension hilfreich
15.1 Std. insgesamt
GTA Collection paketini satın almamdan sonra içimde GTA serisine tekrardan başlamaya yönelik inanılmaz bir istek büyüdü. Kendime daha fazla engel olamadım ve bu nostalji trenine atladım. Paketteki 4 oyunu tekrar bitirmem yıl boyunca kısıtlı vakit ayırabildiğim için yaklaşık 10 ayımı aldı. Ağırdan alarak, oyunların sunduğu tüm içeriklere el atarak; hem keyif alarak hemde kaçırdığım detayların farkına vararak oynadım. Fakat bu nostaljiyi tekrar yaşamanın inanılmaz güzel geldiğini belirtmeliyim.

GTA serisinin 3 boyuta geçişinin öncüsü olan GTA 3, seri için önemli kilometre taşlarından birisidir ve GTA 5'in bugün en çok satanlar listesinde üst sıralara varmasına vesile olan yola ilk adımını atmış üyesidir. Zamanının çığır açan oyunlarındandır. Günümüz oyuncuları arasında hatrı sayılır bir kitle için güzel anılar demektir. GTA 3'ü kendi dönemine göre detaylıca kıyaslamayacağım. Kısaca döneminin ilerici oyunlarından olduğunu söylemem yeterli. Ben biraz günümüzde ne kadar alınmaya değer olduğuna değineceğim.

GTA serisine sıfırdan başlamayı düşünenler ya da son nesil oyunlarını oynamış olup serinin geçmiş oyunlarını merak edenler için söyleyebileceğim ilk tavsiye, GTA 3'ü tek başına satın almamanızdır. Tekil fiyatı üzerinden satın alınıp oynanacak bir oyun değildir. Bunun en önemli sebebi de zamana fazlasıyla yenilmiş olmasını gösterebilirim. Yapay zeka, grafikler, günümüze göre çokta yumuşak olmayan mekanikler ve yer yer oyuncu dostu olmayan durumları bu yenilginin maddeleri olarak sayabilirim. Fakat kesinlikle yanlış anlaşılmasın oyunun yeri bende çok çok ayrıdır. Kendi zamanı içinde oyunun ne ifade ettiğini ilk paragrafımda değinmiştim. Ben sadece günümüz oyuncu kitlesi için günümüz şartlarına göre sorun teşkil eden yönlerini belirttim. Ama yine de benim gibi nostalji yapan ya da vaktiyle orijinal oynamamış ama bugün oyunun hakkını vermek isteyen biriyseniz de yine tekil fiyatı üzerinden satın alınmasını önermiyorum. Son oyun hariç tüm oyunları içinde barındıran GTA Collection serisini ya da GTA Trilogy paketini alarak indirim dönemlerin de GTA 3'ü edinmenizi öneririm.

San Andreas ve özellikle Vice City canlı tonların kullanıldığı renkli bir dünyaya sahiptir. GTA 3 bu oyunların aksine daha kasvetli bir ortam ve renk tonu içermektedir. Zira 3 gibi Liberty City'de geçen GTA 4'te de bu durumu görmek mümkün. Bunun şehrin havasını yansıtmak için yapıldığı aşikar. Ayrıca diğer GTA oyunları senaryoda karakter derinliğine inerken, GTA 3 bu durumu çok yüzeysel geçmiştir. Bunda karakterimizin neredeyse hiç konuşmaması etkili. Açık dünyadan aklımda kalan en önemli sorunlardan birisi, senaryo gereği size bilenen tüm çete üyeleri sizinle gördüğü yerde çatışmaya giriyor. Şehrin pek çok noktasını rahatça gezemediğiniz gibi devamlı olarak polisi de başınıza musallat ediyor. Aslında bunu sorun olarak dillendirmemek lazım ama beni çok rahatsız etmiş detaylardan birisidir.

Eğer serilere imkan verdiğince başlardan başlamayı seven biriyseniz, ya da belli başlı dönemlerde bir nostalji yaşama isteği nüksediyorsa GTA 3'ü paket dahilinde alarak sahip olmanızı tavsiye ederim. Ancak yeni nesil oyunlarla bir çerçeve edinmiş ve GTA 5'i yere göğe sığdıramaz olmuş fakat eski oyunlarını merak etmiş biriyseniz paket dahilinde alın, yükleyin bir, şans verin ama kesinlikle size hitap eden bir oyun olmayacaktır. En fazla dönemin şartlarını incelemiş ve katedilen yolu görmüş olursunuz. Ama kim bilebilir.
Verfasst am 22. Juli 2019. Zuletzt bearbeitet am 22. Juli 2019.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
13 Personen fanden diese Rezension hilfreich
524.3 Std. insgesamt (216.2 Std. zum Zeitpunkt der Rezension)
Bilgisayar başında geçirdiğiniz zamanda her ne ile uğraşırsanız uğraşın arka planda bir oyunun size eşlik etmesini istiyorsanız ama bu süreçte çokta fazla zaman istemeyen bir oyun arıyorsanız, Shakes&Fidget aradığınız oyun olabilir.
Çeşitli sınıfları içerisinde barındıran ve karakterinizi geliştirmeye odaklandığınız bu oyunda bir ton özellik bulunmakta. Bu özelliklerin pek çoğunu seviyeniz ilerledikçe zaman içinde açıyorsunuz. Fakat bu özelliklerin açılması gerçekten vakit alıyor. Seviye 100e bile çıksanız hala açmanız gereken farklı oyun özellikleri/mekanikleri oluyor. Oyunu oynadığınız süreç ise tamamen basit bir iki fare tıklamasından ibaret olsa da vakit geçirmek ve kendine uğraş yaratmak için ideal bir oyun.
Verfasst am 29. Juni 2019. Zuletzt bearbeitet am 29. Juni 2019.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
72 Personen fanden diese Rezension hilfreich
4 Personen fanden diese Rezension lustig
893.1 Std. insgesamt (319.0 Std. zum Zeitpunkt der Rezension)
Yu-Gi-Oh! vakti zamanında etkisini bir Pokemon kadar olmasa da sokaklarda hissettirmiştir. Özellikle bakkaldan aldığımız-tam hatırlamıyorum ama sakızdan çıkıyor olması lazımdı- kartları topluyorduk. Hem aklımız çok yetmediği için hemde ingilizce de anlamadığımız için kart oyununu kendi kuralları hariç envai çeşit şekile sokarak oynamışızdır. Tek tük çizgi film kanalının olduğu dönemlerde - o kanallarda digitürk paketleri içindeydi- normal kanalların çizgi film kuşaklarında kaçırmadan çizgi dizisini izlerdik. Yıllar sonra diğer çocukluğumuzu etkilemiş pek çok çizgi filminde anime olduğunu öğrenmemiz gibi kendisininde bir Japon animesi olduğunu öğrendik. Hatırlayınca gülümseten zevkli günlerdi.

Şimdi öncelikle Yu-Gi-Oh! Duel Links oynamak için şu 2 sebepten en az birine sahip olmak gerekir. Aksi şartlarda bu oyun, oynayan için çok çok kısa süreli olacaktır. Birinci sebep Yu-Gi-Oh! izlemiş ve hayranı olmuş kitleden olmak. O günlerin nostaljisini yaşamak ve Yu-Gi-Oh!’nun temelini oluşturan kart oyununu oynayabilmek fazlasıyla heyecan verici. İkinci sebep ise oyuncunun kart oyunları türüne genel anlamda bir ilgi duyması, bu oyunu deneyimleme ve ona şans tanıma ihtimalini artırıyor.

Yeni oyuncular için süreç oldukça sancılı bir şekilde başlayacaktır. Oyunun temel canavar çağırma mekanikleri, büyü ve tuzak kart kullanımı, alan kartları, mezarlık ve kart sürgün etme olayları başlıca anlaşılması gereken mekaniklerdir. Bu konuda oyunun yeni başlayanlara yardımcı olan güzel bir düello okulu var. Quizleri tamamladıkça ödüllendirilmenin yanı sıra sahip olmadığınız kartları da kullanıp gözlemleme şansı oluyor. Düello okulunda vakit geçirilmesini tavsiye ederim.

Yeni başlayan oyuncular için bir diğer sıkıntı ise kart zulasında oldukça az kart çeşitliliğine sahip şekilde başlanması. Bu uzun bir süre online ve rekabetçi maçlarda başarısız olunmasına sebep olacak. Oyunun dengesiz eşleştirme sistemi olduğu için değişik serilerin koleksiyonunu yapmış oyuncular karşısında kısıtlı kart seçenekleriyle başarı yakalamak oldukça zor. Biriktirdiğiniz para birimleriyle hangi kart paketlerini açacağınıza karar vermekte oyunun 9000'i aşan eşsiz kart koleksiyonu sebebiyle oldukça zorlaşıyor. Aklınızda şekillenen stratejilere uygun bir deste yapmak istediğinizde envai çeşit kartın arasında kayboluyorsunuz ve bir deste çıkarmak için bazen dakikaların ötesinde saatlerce kart açıklamalarıyla vakit geçirmeniz gerekiyor. Oyun Türkçe olmadığı içinde en azından ortalama altı bir İngilizcenizin olması iyi olur.

Şimdi oyunun sahip olduğu kart filtreleme sistemine özellikle fazla yer ayıracağım çünkü oyundaki vaktimin kayda değer bir kısmını burada geçirdim. Oyunun aradığınız tipte kartı kolay bir şekilde bulmanızı sağlayan fena da olmayan bir filtreleme sistemi var. Böylece büyü, tuzak ve canavar kartlarını birbirine karıştırmadan bakabilmenin yanı sıra bu tür kartların kendi içinde ayrılan spesifik farklılıklarını da filtreleme imkanı sunuluyor. En sade tabirle tür içinde farklı özellikleri de filtreleyebiliyorsunuz. Bu türe ve özelliğe dayanan seçeneklendirmenin kesinlikle artırılması lazım. Çok yetersiz kaldığını düşünüyorum. Popüler kartları filtrelemenizi de sağlayan bir seçenek mevcut. Böylece oyuncular arasında yaygın kartları inceleme fırsatı da doğuyor. Metin tabanlı arama kısmı ise bana göre oldukça zayıf. Eyfel Kulesi uzunluğunda kart isimlerine sahip bir oyundan bahsediyoruz ama metin tabanlı arama kısmında oyuncuya kız kulesi uzunluğunda bir karakter sınırı verilmiş. Bu durum benzer isimli kart aramalarında kalabalık bir sonuç listesi çıkartabiliyor. Yine de hiç yoktan iyidir. Son olarakta birbiriyle ilişkili, belli kombolara dayanan kartları da kartın altında bulunan "Related Cards" seçeneğiyle görebiliyoruz ve sahip olmayı istediğimiz kartları favoriler seçeneğine ekleyebilmek ve daha sonra kolayca ulaşabilmekte bu konuda en pozitif olduğum kısım.

Gelelim kartları elde etmeye... Ben bu konuda Konami'ye çok kırgınım. Kimsenin hevesini başlamadan kırmak istemem ama bir konuya açıklık getirmem gerek; Hiçbir zaman hiçbir şekilde kartların arasında gezinerek ya da topluluk forumlarında, wikilerinde takılarak ya da belki çocukluk hayalinizdir oluşturmayı düşündüğünüz taslak desteyi asla ama asla kusursuz bir şekilde bir araya getiremeyeceksiniz arkadaşlar. Konami bu konuda çok acımasız. Oyunun en güçlü kartının kredi kartı olduğunu çok rahat söyleyebilirim. Kartların çoğunluğunu oyundaki markette satılan paketlerden çıkarıyorsunuz. Ne yapacağınızı bilmediğiniz bir küvet dolusu paranız varsa desteyi oluşturmanız kolay ama bu işi benim gibi oyun parasıyla yapmak istediğiniz zaman Allah şansınızı bahtınızı açık etsin, yardımcınız olsun. Ayrıca oynadığınız karakterlere seviye atlatarak, 8 saatte bir farklı kartlarla gelen traderdan takas yaparak, farklı şekillerde toplayabileceğiniz kart biletlerini kullanıp sahip olduğu havuzdan istediğiniz kartı seçerek, oyuna devamlı gelen farklı etkinliklerdeki ödülleri kazanarak farklı yollardan kartları elde etmek mümkün.

Yapımcılar bir hevesle, arzuyla -belki bu kriterler yoktur çalışma ve disiplin anlaşıyla alakalıdır bilemiyorum - oyunu her an aktif tutuyorlar. Günler, aylar, yıllar geçse de bitmek tükenmek bilmeyen bir etkinlik aktivitesi var. Hemde öyle bir tane değil bazen aynı anda 3 tane farklı etkinliğin olduğu oluyor. Kimi zaman sadece cömert bir şekilde ödüllendirmek için yapıyorlar ama çoğu zaman şu etkinliklere katılayım da ödül toplayayım dediğiniz zaman bir kaç ciddi ödülün peşinden koşmak için inanılmaz saatler harcamanız gerektiğinin farkına varıyorsunuz. Çok ciddiye almadan etkinliklerin gerektirdiğini yaptığınız zaman ise iyi kötü elinize birşeyler geçiyor ve eğleniyorsunuz ama ben para harcamadan oyun parası biriktirerek ve etkinliklerde ki büyük ödülleri yakalayarak destemi geliştireyim dediğiniz zaman epey zaman harcamaya hazır olun. Param mı cebime kalsın yoksa zamanım mı sorusunu terazide en sert şekilde karşılaştıran gördüğüm nadir oyunlardan.

Oyunda rekabetçi yada online düellolar yapıldığında düelloların yarısı bağlantı gecikmeleri yüzünden gereksiz uzuyor. Hamleleri seri yapamamak ve her bir hamle arasında 3-4 nadirde olsa 10 saniye beklemek zorunda kalmak bazen derin nefes aldırmıyor değil. Ayrıca oyun içinde her farklı pencere açma ve kapama durumunda,tüm menü, karakter ve pencereler arası geçişlerde hep 2-3 saniye bekletiyor oluşu ve özellikle oyuna eliniz alıştıktan sonra beklettiği saniyeler bildiğiniz çin işkencesine dönüşüyor. Bu gecikme hakkında bir arayüz iyileştirmesi yapsalar çok şahane olur.

Online ve rekabetçi maçların uzunluğu konusunda sıkıntılarım var. Maçların çoğunluğu en çok üç tur içinde bir tarafın galibiyetiyle hızlıca sonuçlanıyor. Şimdi bunun belli başlı sebepleri var. Bu kısım biraz şahsi fikrimdir ama oyunda sahip olduğumuz can puanının az olduğunu düşünüyorum. Başlangıç puanlarının 4000 değil 6000 ila 8000 arası olması lazım. Oyunda ele gelen ilk deste gerçekten sorun olabiliyor.. Siz şanssız bir el çektiğiniz için ya da rakibiniz şanssız bir el çektiği için ya da tam tersi bir taraf çok şanslı bir el çektği için 3 turu bile görmeden sonlanan çok oyunum oluyor. 4000 hayat puanı ele gelen bu şanssız başlangıçtan kurtulup karşı bir atak yapabilme ihtimalini hiç ama hiç yaratmıyor. Yaptığım düellolarda şunu farkediyorum ki bir şekilde belli tur sayısını yakalayıp uzamış maçlar kazanmak ya da kaybetmek bir yana gerçekten keyif veriyor. Oyunu hakkıyla oynadığınızı hissediyorsunuz.

Bazı ufak +\- detaylar:
+Dünyanın her yerinden düellocularla kapışma imkanı
+Online eşleştirmelerde 2-3 saniyeden fazla bekletmemesi, oyuncu sayısı fazla
+Animesinde öne çıkan karakterlerin oyunda olması ve bu karakterlerin çeşitli skillere sahip olması
+Çeşitlilik yüksek, sadece online düello atmazsanız yapacağınız şeyler bitmiyor

-Türkçe desteğine sahip değil
-Oyunda +9000 kart olsa da belli seviyede ki oyuncuların hepsinin belli başlı kartları destelerine eklemesi, yani oyunun tekdüzeleşmesi.
Verfasst am 23. Juli 2018. Zuletzt bearbeitet am 22. November 2018.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
2 Personen fanden diese Rezension hilfreich
14.4 Std. insgesamt
Bir Telltale Games hikayesi olarak The Walking Dead, dizisine taş çıkaracak bir atmosfere, hikaye örgüsüne, duygusal bir ağırlığa ve etkileyiciliğe sahip. Oyunu oynarken zamanın su gibi akıp gideceği aşikar. Günün belli bir bölümünü oyun oynamaya ayırabilen oyuncular için her bölümün 2-3 saat gibi kıvamında bir bitiriciliğe sahip olduğu bir oyun. Toplam oyun süresi olarakta en fazla 15 saat gibi bir sürede bitirmek mümkün. Özellikle indirim dönemindeki fiyatıyla alındığı taktirde her bir kuruşunu hak edecektir. Neresinden bakarsanız bakın oynayanları tatmin edecek bir bütünlüğü var. Hayatta kalma içgüdüsünü çok iyi hissettiren bir oyun.

Grafiksel yönünü irdelemek gerekirse oyunun bana verdiği his, her karesinin hareket halinde olduğu bir çizgi roman okuyormuş hissiyatı oldu. Telltales Games'in oynadığım ilk oyunu olmasına rağmen pek çok oyununun bu yapıya sahip olduğunu biliyorum ve şahsen interaktif film türüne de yakışan bir yapısı var. Alışık olduğumuz gerçekçi grafik arayüzlerinden uzak olması sizi yanıltmasın. Oyun, her anıyla gerilimi iliklerinize kadar hissettiriyor. Hikaye anlatımı oldukça kuvvetli ve oynayanları da rahatça içine alıyor.

Oyun müzikleri oldukça yumuşak bir şekilde arka plana eklenmiş. Sanki arka planda çalan birşey yokmuş gibi fakat kimi zaman ince kimi zaman sert nota vuruşları her zaman orada ve hikayenin verdiği duyguyu hep kuvvetlendirecek şekilde destekliyor.

Birazda oyun mekaniklerine değineyim. Her interaktif film yapısındaki oyun gibi özgür hareket edebildiğimiz anlarda çevredeki belli başlı öğeler ve karakterler ile etkileşime girebiliyoruz ama hem karakterimizin bunlara verdiği tepkiler hem de karakterler arası sohbetin derinliği olsun bunlar oldukça kısıtlı. Hikayenin gidişatına aniden etki etmemiz gerektiği anlarda karar vermek için belli bir zamanımızın olması ise oldukça zorlayıcı ve güzel. Anın temposuna göre kimi zaman hızlı karar vermek gerektiği için düşünmeye vakit bulamıyorken kimi zaman ise yayıla yayıla karar verebiliyoruz. Bu yapının özellikle hızlı düşünmeyi gerektiren kararların doğurduğu sonuçların üzerimizdeki etkisini arttırdığını düşünüyorum.

Oyunun kamera yapısının çok sinir bozucu olduğunu söylemek lazım. Orantısız görüş açıları, karakterin sağa sola takılması. Aniden değişen kamera açıları yüzünden w,a,s,d nin birbirine girmesi vs. bu konuda başarısız olunduğunu düşünüyorum.

Bir diğer mesele verdiğimiz kararlar. Şimdi bazen oyun size seçim yapmanız gerektiğinde çok çok fazla alternatif sunuyor. Bu seçimlerin bazıları kimi zaman birbirine çok zıt oluyor. Siz aksini seçmekte diretseniz bile oyun sanki sizi hep gitmesi gerektiği yöne çektiğini düşünüyorsunuz ve özellikle her bölümün başında hikayenin seçimlere dayandığını söyleyen yazı da aklınıza geldikçe keyfiniz bir anda baltalanıyor. Bunu önce bir spoilersız sonra spoiler olacak şekilde 2 örnekle anlatmak istiyorum. İki karakter yapmamız gereken plan hakkında kararsız bir şekilde tartışırken sizin bir seçim yapmanız gerekiyor. Atıyorum en olmadık kararı veriyorsunuz ve o kararı savunan kişi bir anda belkide bu doğru olan değildir diyip direk diğer plana yatıyor. O zaman ben ne anladım bu işten. Diğer örneğim ise --!!Bak Bu Spoiler!!-- --!!Benden Günah Gitti!!-- Savannah'da kanalizasyondan gidip Vernonların kaldığı yeri bulduğumuzda sohbetin sonuna doğru geri dönmemiz zor olacağı için Vernon'un bize rehberlik etmesi öneriliyor. Seçenekler arasında gerek olmadığını yalnız gidebileceğimize yönelik bir seçim var. Ben bunu seçtim ve sonrasında buna itiraz edildi buraya kadar tamam. Fakat ne olduğunu anlamadan bir alavare bir dalavare bir anda neden Vernon'un bana rehberlik etmesi gerektiği konusunda topluluğu ikna etmem gereken bir sohbetin içinde buldum kendimi. Pardon!? Ben kimsenin bana eşlik etmesini istemedim ki. İşte burada oyunun beni ben istesem de istemesem de zorla var olan tek gidişata ittiğini anladım ve keyfim çok fena baltalandı. Bu sebeplerden diyeceğim odur ki oyunun kaderini çok etkilediğinizi düşünmeyin.

Karakterler hakkında da şunu diyeceğim. Onların çaresizliğini, acizliğini, bencilliğini gerçek bir insanın böyle bir durumda yaşayacağı gerçek duyguları çok güzel verdiklerini düşünüyorum. Ama birde içimde kalan bazı durumlar için laflarım var. Burası spoiler. --!!Bak Bu Spoiler!!-- Çoğu karakter gerçekten şerefsiz idi. Özellikle Kenny sen nasıl bir orospu çocuğusun be kardeşim. Steamde hiç bir incelememde küfür etmedim ama senin sıfatını sikeyim be. Senin ölüşünü görmek için artık her boktan kararı vermeye çalıştım ama yok arkadaş adamın sıfatını görmeye devam ettik. O son anda yaptığın şey bile gözümde değerini bir nebze olsun arttırmadı. Oyun boyu hissettiğim en kuvvetli iki duygudan biri yalnızlık oldu. Gerçekten değer verip güvenebileceğimizi düşündüğümüz karakterler ya öldü (Carley) ya da gitti (Glenn, Molly). İkincisi ise Clementine'ı gördüğümüz ilk andan son ana kadar sahiplenme, onun için endişelenme ve ona karşı iyi bir ebeveyn figürü olabilmek oldu. Karakterimizin Clementine ile olan sahneleri ciddi anlamda en duygusal hissettiğim sahneler oldu. Onun verdiği tepkiler, masum ifadesi, sizi görünce size gülümsemesi bu acımasız evrene onu hazırlamak zorunda olmanız o kadar içten yaşadım ki bunları eğer bunu yaşayabildiyseniz oyunun son sahnesinde ağlamamak için cidden taş olmak lazım.


Etkileyici bir hikaye örgüsü, hayatta kalma içgüdüsü güçlü yansıtılmış bir TWD evreni. Ayrıyetten can alıcı, yürek burkan bir son. Bahsettiğimiz bazı olumsuzluklara rağmen ne olursa olsun oynanması gereken bir yapım. Fazlasıyla öneriyorum.
Verfasst am 12. Juli 2018. Zuletzt bearbeitet am 12. Juli 2018.
War diese Rezension hilfreich? Ja Nein Lustig Preis verleihen
< 1  2  3  4 >
Ergebnisse 1–10 von 32