Recenzii recente de Valadril

Mükemmel, mükemmel ve mükemmel. 158 saatte bitirdiğim ve her dakikasından büyük zevk aldığım olağanüstü oyun. Orta Dünya gibi fantastik dünyalara ilginiz varsa bu oyun tam anlamıyla sizi içine çekecektir. Oyun, hikaye anlamında olağanüstü zengin. Oyunun hikayesi hem film tadında hem de hikayenin sonlarını (ana hikaye+2 dlc) seçimlerimiz belirliyor. O yüzden bütün diyalogları atlamanız aldığınız keyfi düşürecektir. Zaman zaman gereksiz yerlerde atlamanızda ise fayda var. Oyunda ana görevleri yapmadan yapabileceğiniz ikincil görevler ve yerel halktan alabileceğiniz efsunger kontratları söz konusu. İkincil görevler ve efsunger kontratları, oyunun süresini bir hayli uzatıyor. Ben oyundaki yapılabilecek görevlerin %95'ini yapmışımdır. Yine oyunun her atmosfere göre değişen mükemmel müzikleri bile bu oyunu oynamak için tek başına yeterli. Oyunun müzikleri gerçekten harika! Oyunda halkların yaşantısı tamamen Ortaçağ Avrupası. Oyun; şehirlerin kültürünü, mimarisini ve halkın yaşantısını süper işlemiş. Şehirlerde ve köylerde gezerken sanki o çağda yaşamışçasına bir hissiyata bürünüyorsunuz.

Oyunda 'Gvent' adı verilen ve oyun içinde oyun sunan keyifli bir deste oyunu var. Fakat bu deste oyununun mantığını anlamanız biraz vakit alabilir. Ben Gvent ile pek ilgilenmedim. Şayet Gvent ile ilgilenmiş olsaydım belki de oyun saatim 200'ü bulabilirdi. Yapmadığım görevlerin hepsi Gvent ile ilgili. O da toplamda %5'e falan denk geliyordur.

Oyunda çok detaylı bir craft sistemi var. Bu sistem temelde zanaat ve simya olarak düşünülmüş. Yaptığınız veya tüccarlara yaptırdığınız zanaat malzemeleri ile kendinizin yaptığı simya malzemeleri karakterimiz Geralt'ı güçlendirmek için bir zaruret. Ayrıca seviye atladıkça edindiğiniz karakter puanlarını da isteğiniz doğrultusunda dağıtabildiğiniz çok geniş bir yetenek ağacı söz konusu. Yine karakterimiz Geralt bir efsunger olduğu için bazı özel yetenekleri var. Bunlar 'İşaret' olarak adlandırılmış ve müthiş derecede destek sağlıyorlar bize. Hangi işareti güçlendireceğiniz ise size kalmış.

Oyunun yaratık ve karakter çeşitliliği aşırı fazla. Hem yaratıklara ilişkin hem de karakterlere ilişkin bilgi alabileceğiniz külliyatlar var. Bu külliyatlardan faydalanarak yaratıkların zayıf yönlerini istediğiniz zaman kontrol edebilirsiniz. Bu tüyolar size büyük avantaj sağlayacaktır.

Yaratık anlamında sakın yaratıkların cüssesine aldanmayın. Oyunda öyle yaratıklar var ki cüssesine bakıp ciddi endişe yaşıyorsunuz ama güçleri fıs. Ama öyle yaratıklar da var ki cüssesi çok zayıf ama aşırı güçlü. Bu da bence oyunun gizemli bir yönü ve oynadıkça keşfediyorsunuz.

Oyundaki gizli hazineleri ve yaratık inlerini haritadan kontrol edip bu bölgelere gidebilirsiniz. Gizli hazineleri topladıkça ve yaratık inlerini yok ettikçe hem tecrübe puanı kazanıyoruz hem de buralardan güzel itemler düşüyor. Yine bazı gizli geçitleri açarak buralardan da güçlü itemler düşürebilirsiniz. Ben bu bölgelerin %99'una gittiğimden dolayı oyun saatim çok ciddi uzadı ama güçlü itemler edinerek oyunda ilerlemem kolaylaştı. Yani oyunda yaptığımız ekstra her şey karakterimize çok olumlu yansıyor.

Oyunda tek kafama yatmayan şey, karakterimiz Geralt müthiş güçlere sahip bir efsunger fakat çok alçak bir mesafeden aşağı düşünce ya çok fazla can kaybediyor ya da ölüyor. Bu durum çok can sıkıcı oluyor genellikle. Çünkü Geralt yeri geliyor inanılmaz yaratıklarla savaşıyor, ciddi atraksiyonlara girişiyor, uçuyor, kaçıyor, darbe alıyor hiçbir şey olmuyor ama çok alçaktan bir yere düşünce ölebiliyor. Bunun 'bug'ı ise eğer bir yere atlayacaksanız, Geralt'ın can dostu Kızılgöz isimli at ile atlamanız. Çünkü at ile ne kadar yüksekten atlarsanız atlayın, ne at ne de Geralt en ufak bir zarar görüyor. Bu da benden size bir tüyo ;)

Kısacası oyun inanılmaz güzel ve keyifli. Herkese şiddetle tavsiye ederim.

Oyuna puanım: 9.5/10.

Oyunu GTA 5 ile kıyaslayarak gidecek olursak, bu oyun serinin eski oyunlarının getto atmosferini daha çok yaşatan bir oyun. Çünkü GTA 5 ciddi anlamda serinin atmosferinden kopmuş bir hikaye tarzına sahip. (Birden fazla karakter, daha günümüz dünyası ve sanki bambaşka bir oyun motoru...)

Ama GTA 4 ile eski oyunların atmosferini yaşayabilirsiniz. Bu oyunda, GTA 5'e göre daha olumlu şeyler de var olumsuz şeyler de. Mesela en basitinden motor kullanmak çok ama çok zor ve arabayla hızlıyken kaza yaptığınızda camdan uçarak ölüyorsunuz. Bunlar olumsuz özellikler olarak belirtilebilir. Ama arabanın aldığı hasarlar ve bu hasarların görüntüsü daha gerçekçi. Bu da olumlu bir özellik.

Ben oyunda çok büyük bir yol almama rağmen save dosyasının silinmesinden dolayı oyunun hikayesini bitiremedim. Yine de serinin önceki oyunları, grafiklerinden dolayı günümüzde tat vermekten uzak. Bundan dolayı oynamak isteyenlere bu oyundan zevk alacaklarının garantisini verebilirim.

Oyuna puanım: 7.5/10.

Oyun Viking kültürü üzerine temellendirilmiş bir strateji oyunu. Fakat diğer klasikleşmiş strateji oyunları gibi düşünmeyin. Okların havada uçuştuğu veya kalkanların çarpıştığı bir savaş ortamı sunmuyor. Oyunun doğası gereği gelişmek bayağı bayağı zahmetli bir iş ve basabileceğiniz asker sayısı çok kısıtlı. Ondan dolayı doyurucu bir savaş atmosferi arayanlar için bu oyun uygun değil. Çekişmeli denebilecek sadece bir oyun bile 3-4 saat sürüyor ve bir süre sonra sıkmaya başlıyor.

Oyuna puanım: 5.5/10.

Öncesinde Forest'ı oynadığımdan dolayı bu oyunu sürekli Forest ile kıyaslayarak oynadım. Forest'a göre bazı eksi yönleri olmasına rağmen artı yönleri bence daha fazla ve oyun Forest'tan daha keyifli. Bu oyundan daha çok keyif almak istiyorsanız arkadaşlarınızla oynamak zorundasınız. Biz 3 kişi gayet keyif alarak oynadık. Özellikle hikayesini çok beğendim. Hikaye, kişiyi, başarılı bir şekilde yansıtmak istediği duygusallığa sokuyor. Oyundaki yerel kabilelerin söylediği şarkıları, çaldığı yerel çalgıların tınısını ve kabile üyelerinin kendi arasındaki konuşmalarını gerçekten çok mükemmel buldum. Hatta yeri geldi kabilelere saldırmadan, gizlice kabilelerin söylediği şarkıları dakikalarca dinledim.

Oyundaki craft sistemi Forest ayarında. Building kısmı belki Forest'a göre bir nebze zayıf olabilir. Oyunda size doğanın maruz bıraktığı tehlike çeşidi daha fazla. Mesela yürürken hiç beklemediğiniz bir anda yılan veya tarantula sizi ısırabilir, zehire çözüm bulamazsanız ölüm ile burun buruna geliyorsunuz. Yine bir nehirden geçerken her an size sülükler yapışıp çok canınızı sıkacak zorluğa sebep olabilir. Panter veya kaplan gibi hayvanlar da bayağı zorlayıcı oluyor. Özellikle akıl sağlığı açık zorluk derecesini seçerseniz bu da oyun için fazlasıyla handikap oluyor. Kısacası Forest'ın karanlık mağaralarındaki kasvete nazaran kendinizi tam anlamıyla yemyeşil Amazon ormanlarında hissediyorsunuz. Böylece oyunu oynarken içiniz kararmıyor, aksine oyunun iç açıcı bir doğası söz konusu. Oyun çok keyifli, tavsiyemdir.

Oyuna puanım: 8.5/10

Ne kadar fazla arkadaş olursa o kadar kolay ilerleme ve keyif sunan bir oyun. Haritası çok büyük bir açık dünya oyunu. Craft sistemi başarılı. Ayrıca building kısmı da çok ayrı bir keyif veriyor. Viking kültürünü ve dünyasını yaşayıp boss kesme temelli görevlerle oyunu tamamlamaya çalışıyorsunuz. Kesilen her boss size ayrı bir skill kazandırıyor ve tercihe göre bu skillerden herhangi birini seçebiliyorsunuz. Oyunu ısrarla tavsiye ediyorum.

Oyuna puanım: 9/10.

Öncelikle bu oyunun tek başına oynanacak bir oyun olmadığını belirterek başlamak isterim. Biz üç arkadaş olarak kafa kafaya verip yaklaşık 1 hafta, günde 3-4 saat oynayarak oyunda çok ileri noktalara geldik. Fakat oyun bir noktadan sonra kendisini çok tekrar ettiğinden dolayı oyundan sıkılmaya başladık ve Flintlock Pistol ile Modern Bow dışındaki tüm önemli objeleri elde ettikten sonra hile yoluyla bazı kapılardan geçmeye imkan veren elektronik kartı edinerek oyunun sonuna geldik. Oyun sonundaki bölüm sonu canavarıyla bir miktar savaştıktan sonra hepimiz öldük ve oyunu orada bırakma kararı vererek oyunun tercihlere göre değişik şekillerde bittiği iki farklı sonu YouTube'dan izledik, oyunu o kısımda bıraktık.

Oyunun İyi Yönleri :

-Craft sistemi başarılı.
-Gerekli olan ham maddeler anlamında bir zenginlik mevcut ve bunlara ulaşım kolay.
-Güçsüz mutant yaratıklar ara sıra durup saldırmadan bizi süzüyor ve onlardan saldırı almadan damage verme imkanımız oluyor.
-Elimizdeki silahla savunma yaparken, ister güçlü mutant olsun ister güçsüz mutant, onlardan gelen saldırıyı her türlü savuşturabiliyoruz.
-Ölünce spawn olduğumuz uçak enkazında az miktarda da olsa sürekli yiyecek ve içecekler yenileniyor.
-Yemek elde ettiğimiz bitki ve yaratık çeşitliliği fena değil (komodo ejderi bile var :D).
-Oyunun hikayesi güzel.

Oyunun Kötü Yönleri :

-Oyunun büyük kısmı zifiri karanlık ve mutant dolu mağaralarda geçiyor. Bu durum belli bir süre sonra insanın içini karartan bir hal alıyor.
-Mutantlar, nereye yerleşirsek yerleşelim bizi mutlaka ama mutlaka bulup akıllıca oynamazsak yapılan yapıların bir kısmını yok ediyor. Buna engel olmak bizim onları o bölgeden uzaklaştırıp üzerimize çekmemize bağlı. Ayrıca mutantlar bayağı zor ölüyor.
-Yapılan evleri ve barınakları yıkmak genellikle mutantlar için bir çocuk oyuncağı. Bu konuda tuzaklar fazlaca yerleştirilirse belki çözüm olabilir, biz uğraşmak istemedik.
-Oyunun başında harita verilmiyor, haritayı siz keşfedeceğiniz bir mağaradan buluyorsunuz. Oyundaki map çok büyük olmamasına rağmen haritanın olmaması yine de işimizi bir hayli zorlaştırıyor.
-Hangi silahın hangi mağarada olduğuyla ilgili bir ipucu oyunda yok. Siz, tek tek tüm mağaralarda ayrıntılı keşif yapıp silahları buluyorsunuz. Bazılarını bulmak çok yorucu oluyor.
-Geceleri suda donma olayı işimizi bayağı zorlaştırıyor.
-Bazı mağaralarda yiyecek sıkıntısı yaşandığı için hem mutantlarla hem de açlıkla mücadele etmek zorundasınız. Bu da yorucu olabiliyor.
-Temiz su kaynağı yok. Ya kirli suyu kaynatacaksınız ya da kaplumbağa kabuğundan su toplama alanı yaparak yağmur suyu içeceksiniz.
-Oyun görevlerinde açık bir yönlendirme ya da ipucu söz konusu değil. Bu durum oyunu bayağı zorlaştırıyor.

Oyundaki kötü yönler ağır bassa da eğer bir arkadaş ekibiniz varsa oyundan bayağı keyif alırsınız.

Oyuna puanım: 8/10.

GTA 4 dışındaki serinin tüm oyunlarını bitirmiş biri olarak söyleyebilirim ki bu oyun bambaşka. Oyunda, farklı dünyalara ait hayatların ortaya çıkardığı karakterleri oyuncuya çok iyi aktaran bir oynanış söz konusu. 3 ana karakteri yerine göre ya da istenildiği zaman dönüşümlü olarak yönettiğimiz bu oyunda:
Franklin; Amerikan gettolarının klasik siyahi illegal tiplemesi,
Michael; şehrin zengin muhitlerinde yer alan villasında yaşayan aile babası,
Trevor; emekli bir asker ve sayko bir badboy olarak karşımıza çıkıyor.

Bu üç tiplemenin, çatışma veya sürüş alanında farklı birer üstün yetenekleri söz konusu. Bu yetenekler de serideki diğer oyunlara göre güzel bir yenilik olarak göze çarpıyor. Çatışma anında veya araç kullanırken görevlerde ciddi derecede kolaylıklar sağlıyor. Kendi gözlemim olarak, bu üç karakterin içerisinde Franklin'in hayat hikayesi biraz es geçilmiş ve diğer karakterlere göre zayıf kalmış. Michael'ın hikayesinde, ailevi sorunlar ön planda olup özellikle eşi ve kızının dengesizlikleri Michael'ı bayağı uğraştırıyor. Trevor ise gerçekten çok orijinal ve psikopat bir tipleme olup kesinlikle oynarken en fazla keyif veren karakter. Bu üç karakter arasında Trevor ile Michael eski dostlar olarak bir araya getiriliyor. Franklin ise Michael tarafından değer verilen bir kişi ve Trevor'ın hikayeye dahil olmasıyla onunla da sıkı bir dost halini alıyor. Sonuç olarak oyunda, farklı dünyaların insanı olan bu 3 kafadarı kullanarak çok eğlenceli görevleri tamamlamaya çalışıyoruz. Ayrıca her karaktere özgü olarak tek başına yapılabilecek görevler de söz konusu. GTA 5 online modun da arkadaşlarla ya da diğer insanlarla keyifli vakit geçirmemizi sağlayan çok güzel bir yenilik olduğu söylenebilir.

Oyunun olumsuz ve can sıkıcı yanıysa; oyunu single modda oynarken birkaç kez karşılaşılan, görevden önce ipucunun çok kısa süreli olarak size verilmesinden dolayı ya da bugtan ötürü haritada hiçbir görevin görünmemesi. Araştırdığımda bu sorunun çok fazla insan tarafından yaşandığını gördüm ve çözümünü internetten buldum. Online modda ise serverdan durduk yere kopmamıza sebep olan bağlantı sorunlarına rastlanabiliyor bazen.

Oyunu herkese tavsiye ediyorum.

Oyuna puanım: 8.5/10.

Bu oyun da yine çocukluğumuzda bizi heyecanlandıran seriyi her anlamda dönüştüren oyunlardan bir tanesi. Oyunun hikayesi sürekleyici, grafikleri fena değil. Boş vaktiniz varsa ve seriyi baştan oynamak istiyorsanız bu oyunla başlamanız en iyi seçenek olacaktır. Çünkü serinin önceki oyunları çok eski ve grafikler 2020'de tat vermekten fersah fersah uzak :)

Oyuna puanım: 7.5/10.

Serinin diğer oyunlarındaki gibi Max Payne'nin o meşhur akrobatik vuruşları burada da söz konusu. Zaten bence bu oyunu diğer benzer oyunlardan ayıran en önemli ayrıntı da bu. Oyundaki bu vuruş tekniği olmasa işiniz bir hayli zor. Oyunun hikayesi muazzam, grafikler oyunun çıkış tarihine göre harika. Fakat oyunda gördüğüm iki kusur var. Birincisi, auto-save zaman aralığı bayağı geniş. Bundan dolayı öldüğünüzde oyun sizi tekrar çok gerilerden başlatıyor. İkinci kusur ise Max Payne'nin ahbapları konumundaki yan karakterler çatışma anında çok pasif, tüm yük bizim karakterin üzerinde. Bu iki sebepten dolayı oyunun zorluk düzeyi çok artıyor. Genel olarak söylemek gerekirse oyun tam anlamıyla bir şaheser :)

Oyuna puanım: 8.5/10.

Küçük yaşlardayken bitirdiğim serinin diğer oyunlarına nazaran bu oyunla her anlamda evrimin gerçekleştiği bir gerçek. Tavsiyedir.

Oyuna puanım: 8/10.