Artılar:

• Kesinlikle "pay to win" değil. Ücretsiz sunulması sizi yanıltmasın.
  
• Her hafta yenilenen içerik ve etkinliklerle oyun sürekli güncel tutuluyor.
  
• Çoğu ikonik kart olmasa da popüler tüm kartlar mevcut.
  
• Hızlı düellolar, karakterlere özel yetenekler, farm sevenler için aktiviteler...
  
• En önemlisiyse Yu-Gi-Oh! ile ilk defa tanışanlar için detaylı bir öğretici modu bulunuyor.

Eksiler:

• Yu-Gi-Oh! Duel Monsters'da bulunan ikonik kartların çoğu yok.
  
• Bazı kartlara ve özel destelere sınırlama getirilmeli.
  
• Yeni güncellemelerle gelen metaların nerf yemesi şart.
  
• Kart animasyonları yeterli değil.
  
• Dark Magician gibi ikonik kartların en gerekli sihir ve tuzak kartları oyunda yok.

Şu an globaldeki reytingi hakkında bilgim olmasa da bir dönem Türkiye'de zirveye oturmuş bir anime/oyundan bahsedeceğim.

En mutlu olduğum zamanlar temalı bir liste hazırlasam kesinlikle içinde Yu-Gi-Oh! izleyip; oynadığım yıllar ilk üçe girerdi. Sokaklarda akşama kadar kart peşinde koşturup, tanımadığım çocuklarla "duvar dibi" oynayıp ve "Jojo-Jetix" gibi çizgi film kanallarında animeyi beklediğim o güzel, huzurlu ve unutulmayacak yıllar...

İlk orijinal destemi babamdan gizlice arakladığım ve faizli kart satışlarından elde ettiğim paralarla toplamıştım. Tabi o zamanlar yaptığım çakallığa "siktir lan" diyebilecek bir çocuk yoktu. Şimdikiler gibi terbiyesiz değildi o nesil... Çakallık desem de yaptığım zeki bir ticaretti. Paran yoksa almayacaksın, bu kadar basit. Tabi gel zaman git zaman tam kendi düello şehrimizi inşa edeceğimiz vakit, her hikayede olduğu gibi hesaba katmadığımız bir gelişme oldu; büyüdük...


İşte tam bu esnada Yu-Gi-Oh! Duel Links nostaljiyi tekrardan doruk noktaya taşımak için karşımıza çıktı. Hızlı düellolar, kart çeşitliliği, sevdiğimiz karakterler ve oyuna özel geliştirmelerle rüyadan uyanmamız için bir sebep yoktu. Meğersem ilk andan beri kabusun içindeymişiz. Üç Mavi Gözlü Beyaz Ejderha'dan daha korkutucu bir şey varsa; o da oyuncuların düello ruhuna ihanet eden, her biri birbirinin tıpa tıp aynı destelerle, hiçbir strateji ve planlama gereği duymadan düello yapmasıdır. Oyun meta açısından öyle berbat bir evreye geldi ki rakibinizin yapacağı "10-15-20" hamleyi daha ilk turdan görebiliyorsunuz.

Benim gibi düello ruhuna göre deste oluşturup, rank kasmak isteyen "düellocular" için eziyetten farksız bir durum. Ne düellodan zevk alabiliyorsunuz ne de rank kasabiliyorsunuz. Gelebileceğiniz maksimum seviye "platinum" olur. Hele ki rakibiniz "Ancient Gear ya da Six Samurai" destelerine sahipse... Yenmek imkansız değil; ancak çok da zamanınız yok.


Son olarak eklemek gerekirse: Her şeye rağmen piyasadaki en iyi Yu-Gi-Oh! oyunu. Oyun sürem ve köklü Yu-Gi-Oh! geçmişime dayanarak verebileceğim birçok tavsiye mevcut; ancak kanaatim kendinizin bir yol keşfedip oyunu öğrenmesi. Bu oyunu diğer kart oyunlarıyla bir tutmayın. Can puanlarını da pek önemsemeyin. Güç her şey demek değildir. Tek bir kartla dahi rakibinizin tüm stratejisini ekarte edebilirsiniz. Aklınıza takılan bir soru olursa; beni ekleyebilirsiniz, yardımcı olurum.

Kartların kalbine inanın...